Kuzey Irak'taki gelişmeler, PKK ile mücadele artık daha tesirli adımların atılmasını gerekli kılıyor. Türkiye'nin sınır ötesi harekât ve askeri seçenekler dahil kararlı tutumuna, ABD'nin destek vermesi kaçınılmaz hale geldi. ABD, sadece Türk kamuoyundan yükselen haklı tepkiler sebebiyle değil, global terörle mücadeledeki uluslararası gerekçeleri itibariyle de PKK'nın Kuzey Irak'ta bitirilmesi konusunda "sonuç verici" adımları atmak zorunda. ABD, Türk hükümetinin duyarlılığını ve Türk Ordusu'nun terörle mücadele konusundaki savunma hakkını kabul ediyor. Nitekim önceki gün dışişleri sözcüsü Sean McCormack ABD'nin bilinen tutumunu tekrarladı. "Türkiye'nin Kuzey Irak içinde düzenleyeceği kapsamlı bir kara (sınırötesi) harekatının, sorunun çözümüne yardım etmeyeceğini" söyledi. Çözüm konusunda ise, "ABD-Türkiye-Irak arasındaki üçlü mekanizmanın çalıştırılması gereğini" ifade etti. Bunlar, ABD'nin bilinen resmi görüşünün tekrarlanmasından başka birşey değil. Ayrıca Türkiye'nin üçlü mekanizmanın çalışmasından bir şikayeti yok. Tam tersine, bu mekanizmanın fonksiyonel hale getirileceği sözlerininin tutulmamasından kaynaklanan hayal kırıklıkları, haklı talepleri ve ısrarı var. ABD, Türkiye'nin bütün kaygılarını ve isteklerini kabul etmekle beraber, bir türlü PKK ile mücadelede nihai adımları atamıyor, atmıyor! Bu büyük çelişki, stratejik Türk-Amerikan ilişkilerindeki işbirliğinin gelişmesini önleyen en büyük engeli teşkil ediyor. Rice: "PKK ile mücadelede kararlıyız" Geçtiğimiz hafta Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile ABD Dışişleri Bakanı bayan Rice arasında Washington'da yapılan görüşmenin en önemli maddesini "PKK ile mücadele" oluşturdu. Rice bu görüşmeyle alakalı olarak yaptığı açıklamada, "PKK ile mücadelede kararlı olduklarını" bir kere daha vurgularken şöyle konuştu: "Zebari ile Türkiye'ye saldırı düzenlemek için kuzey Irak'ı üs olarak kullanan PKK'yı engelleme konusunu ele aldık. Irak, Amerika ve Türkiye arasındaki üçlü güvenlik mekanizmasının önemini konuştuk. Bu mekanizmanın işlerliğini hızlandırmanın önemini vurguladık. Çünkü Iraklılar da, topraklarının komşuları Türkiye'ye karşı terörist faaliyetler için kullanılmasını istemiyor." Ralston'ın mesajları Öte yandan, ABD'nin PKK ile mücadele özel temsilcisi emekli Orgeneral Joseph Ralston, "terör örgütü kuzey Irak'tan çıkarılmalıdır!" dedi ve önemli mesajlar verdi. Geçtiğimiz hafta Washington'daki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi (CSIS) adlı düşünce kuruluşunda konuşan Ralston, "PKK'ya ABD dahil herkesin 'katil' gibi muamele etmesi gerektiğini" belirtti. Ayrıca "Kuzey Iraklı Kürtlerin PKK'ya karşı etkili bir tutum takınmasının, Kürt yönetiminin PKK'ya baskı uygulamasının ve örgütü bölgeden kovması gerektiğinin" altını çizdi. Ralston CSIS'te, Karadeniz İşbirliği ve NATO konulu toplantının öğle yemeği konuşmacısıydı. Konuşma öncesinde, daha önce duyurulan bu konu yerine PKK ve terörle mücadele konusunda görüşlerini belirteceğini söylemesi, ABD yönetiminin harekete geçeceğinin sinyallerini verdi. Ralston CSIS'te şöyle konuştu: "Hiçbir sebep, PKK terörüne gerekçe olamaz! Bu vahşet bitirilmelidir. Meksika'da bir terörist örgüt olsa, ABD'ye sınırı geçip saldırılar düzenlese, Meksika hükümeti iç meselelerimiz ve önceliklerimiz var şimdi bununla uğraşamayız dese, ABD ne yapar? PKK, işte bunu yapıyor. Türkiye'nin durumunu ve haklı taleplerini anlamalı, terörle mücadelesine yardımcı olmak zorundayız. Zaten ABD yönetiminin bütün birimleri, PKK'nın Kuzey Irak'ta bitirilmesinde ve Türkiye'nin desteklenmesinde, görüş birliği ve kararlılığı içindedirler." Konuşması sırasında Ralston'a "bu desteğin nasıl olacağını ve Türk kamuoyunda hassasiyetlerin çok arttığı şu günlerde PKK ile mücadelede en öncelikli hangi adımların atılması gerektiğini" sordum. Ralston sorumu şöyle cevapladı: "Birinci öncelik, PKK'nın vahşetinin ve terörist eylemlerinin durmasını sağlamaktır. Kuzey Irak Kürt yönetimi, PKK liderlerini yakalayıp adalete teslim etmelidir. Kürt liderler, PKK'nın kendileri için de çok büyük tehlike olduğunun farkındalar. Bununla mücadelede kararlılar. Ancak politik mülahazalarla hareket ediyor ve nihai adımları atamıyorlar. PKK ile mücadelede Irak hükümeti bir ölçüde yardımcı oluyor. Ancak Kürt politikacılar, siyasi nedenlerle PKK'ya karşı sert davranır görünmek istemiyorlar. Biz ABD olarak Kürt liderlere, sizin en iyi dostunuz ne Iran, ne de Araplar'dır. Türkiye, sizin gerçek dostunuzdur, diyoruz. Bunun farkındalar. Kuzey Irak'taki ekonomik faaliyetlerde Türkiye'nin ağırlığı da bunu gösteriyor. Terörle mücadelede ABD, Türkiye ve Irak arasındaki üçlü mekanizmanın işlerliği. korunmalı ve hızlandırılmalıdır. Türkiye akıllı davranmalı. Sınır ötesi harekatın şu an yararı olmaz. Türkiye, uzun vadeli stratejik menfaatlerine, Kuzey Irak'ı işgal ederek ya da tek başına askeri bir harekatla zarar vermemelidir. PKK ile mücadelede askeri seçenek zaten daima masada ve gereğinde başvurulacak bir durumdur. Türkiye'nin buna karar verme ve uygulama hakkı vardır. Ancak diplomatik çabalar ve özellikle Kuzey Iraklı Kürt liderlerle diyalog çok önemlidir. ABD ve Türkiye, Kuzey Iraklı Kürt liderlerden daha fazla adımlar atmalarını istiyor. Terör örgütü, Kuzey Irak'tan çıkarılmalıdır." ....... Emekli orgeneral Ralston'ın bu mesajları, Türkiye'nin taleplerinin karşılanmasında ABD'nin daha ileri adımlar atması gerektiğinin işaretlerini de veriyor. Irak Başbakanı Maliki'nin önümüzdeki günlerdeki Türkiye ziyareti, bu açıdan da büyük önem taşıyor. Üçlü mekanizmanın işlerliğinin son testi olacak bu ziyaret sonrasında, Kuzey Irak'ta PKK'nın etkisizleştirilmesi konusunda bazı önemli adımların atılacağını umuyoruz. Aksi halde hem ABD ve Kürt liderler, hem de Irak merkezi hükümeti için durum daha da kötü olacaktır. Türkiye'nin sabrı ve tahammülü artık sınırdadır. ABD nihai adımları atmalı; Kürt liderler ve Irak hükümeti üzerindeki nüfuzunu kullanarak, Türk kamuoyunu tatmin edecek icraatı yapmalıdır!