ABD'nin yanlışları barışa dinamit

A -
A +

Başkan Bush'un 11 Eylül terör saldırısından sonra uygulamaya koyduğu iç ve dış politikalardaki yanlışları, dünya barışının önündeki en büyük engelleri oluşturuyor. Terörü lanetlemede ve global mücadelenin gereğinde tek ses olan dünya, ABD'nin yapmaya devam ettiği yanlışlar sebebiyle daha yaşanmaz olmaya doğru hızla sürükleniyor. ABD'nin yanlış politikaları, çifte standartları, uluslararası kuruluş ve dengeleri hiçe sayan tutumu, tek yanlı ve acımasız bakış açısı, dünya barışına dinamit etkisi yapıyor. Bugün Irak'tan Afrika'ya, Kafkaslar'dan Afganistan'a geniş coğrafyada artan gerilimin, bütün dünyada hızla yükselen Amerikan aleyhtarlığının ve nefretin temelinde hep Bush yönetiminin yanlışları var. Rusya'nın Çeçenistan'da, Çin'in Doğu Türkistan'da yaptığı zulüm, baskı ve şiddetin artmasında, dünyanın her tarafında demokrasilerin geliştirilmesi ve yayılması çalışmalarında, ABD'nin Afganistan ve Irak'taki tek yanlı politikaları, "çok kötü örnek" oluşturdu! Felluce'den ve işgal altındaki Irak'ın hemen her köşesinden, sansürleri aşarak dünyaya ulaşan görüntüler, ABD'nin nefret ve vahşete prim yapan çirkin yüzünü ortaya koyuyor. ABD kendisini destekleyenleri bile direnişçilere kattı Hafta içinde Washington Enstitüsü isimli Musevi düşünce kuruluşunda, Felluce ve Irak'taki seçimleri konu eden bir toplantı yapıldı. Toplantının konuşmacısı Prof. Dr. Ghassan Al-Atiyyah, Başbakan Allawi gibi ABD yönetimine çok yakın isimlerden birisi. Al-Atiyyah Felluce'yi ve ABD'nin Irak'ta yaptıklarını anlatırken, "ABD yanlış politikaları sebebiyle, başlangıçta kendisini destekleyen kitleleri bile direnişçilerin ve radikallerin safına itti!" ifadesini kullandı. Al-Atiyyah'a göre ABD'nin en büyük yanlışlarından birisi, sivil halka dahi "terörist" gözüyle bakması. "Bugün Irak'ta, ABD'den kurşun yememiş, bir yakınının acısını yaşamamış bir hane neredeyse kalmadı!" şeklinde konuşan Al-Atiyyah, "ABD'nin sünni kitleleri dışlamasının Irak'ın geleceğini kararttığını" söyledi. Mısır'daki Irak konferansı ABD'nin Irak'ta giderek daha fazla batağa saplanıyor olması, Başkan Bush'un ikinci döneminde politikalarını yeniden gözden geçirip değiştirmesini ve uluslararası kuruluşlarla daha sıkı işbirliğini zorunlu kılıyor. Bu yüzden Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde hafta içinde yapılan Irak Konferansı, çok önemli bir gelişme. Zira ABD'nin, -istemeyerek de olsa- daha fazla işbirliği arayışı içinde olduğunu gösteriyor. Bugüne kadar Türkiye'nin Irak'ın komşuları ile yaptığı istişare toplantılarını bile dudak bükerek karşılayan ABD'nin, böylesine geniş katılımlı bir konferansta işbirliğini artırma çabalarına girmesi, Irak'taki yanlışlarının ve acizliğinin en açık işareti sayılmalı. ABD bu çabalarını artırmak zorunda! Amerikan askerlerinin sivil ayırımı yapmadan camilerdeki yaralılara bile kurşun sıkan vahşeti ve Ukrayna'daki şaibeli seçimler ile, Kafkaslar'ın daha da karışma potansiyeline girmesi, ABD'nin gözünü artık açmalı! Tek yanlı ve ben yaparım tavırlarının, sadece dünyanın sancılı bölgelerindeki diktatörlük heveslilerini değil, Rusya ve Çin gibi denge unsuru ülkelerdeki anti demokratik eğilimleri daha da artıracağını ve hatta AB ülkelerini bile karıştıracağını, artık Başkan Bush görebilmeli! ABD, Felluce'de ve Irak'ta ortaya çıkan çirkin yüzünün ve yanlışlarının yolaçtığı tahribatı durdurmak zorunda! Başkan Bush yeni döneminde, nefretleri azaltma ve zihinleri kazanmaya çalışma yoluna mı girecek? Yoksa dış politikalarını daha da sertleştirerek dünyanın felaketlere yuvarlanmasını daha mı hızlandıracak? Başkan Bush'un dünya ile daha sıkı işbirliğine yönelmesini umarak ve dileyerek bekleyelim, görelim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.