Abdullah Gül'ün ABD ziyareti

A -
A +

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 5 günlük ABD ziyareti sonrasında bugün Türkiye'ye dönüyor. ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın davetlisi olarak ABD'ye gelen Gül, Washington'da yoğun programla temaslarda bulundu. Bugün New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile görüşecek. Öğle saatlerinde ise ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından birisi olan CFR Dış İlişkiler Konseyi'nde, "Türkiye, Irak, Ortadoğu" konusunda bir konuşma yapacak. Akşam saatlerinde de Türkiye'ye hareket edecek. Gül'ün ziyareti, hem zamanlaması, hem de gündemdeki sıcak konular sebebiyle, daha da önem kazanmıştı. Nitekim normalde sadece ABD Dışişleri Bakanı ile görüşmesi gerekirken, Başkan Yardımcısı Cheney ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Hadley ile Beyaz Saray'da ayrı ayrı biraraya geldi. Üstelik Beyaz Saray'daki görüşmeler, yarımşar saat olarak planlanmışken, bu süreler çok çok aşıldı. Stratejik ilişkilerde kapsamlı iş birliği Biz yıllardır, hem de felaket tellallarının ve ilişkilere duygu sömürüsü ile yaklaşanların aksine, Türk-Amerikan stratejik ilişkilerinin sağlam bir zeminde gelişmesini hızla sürdürdüğünü yazıyoruz. Yorum ve değerlendirmelerimizi, beklenti ve temenniler üzerine değil, politk gerçeklere göre yapıyoruz. Reel durum, Türk-Amerikan ilişkileriin, ikamesi mümkün olmayan stratejik boyutu kadar, kapsamının çok geniş ve konularının çok çeşitli olduğunu açıkça gösteriyor. Nitekim Dışişleri Bakanı Gül de, bu durumu Avrupa Birliği ülkelerinden bir dışişleri bakanı ile aralarında geçen anekdot ile teyid ediyor. AB'li bakan Gül'e, "Türkiye'nin dış politika konularını ve ilgi alanlarını" soruyor. Gül cevabında, "Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, Irak, İran, Afganistan, Orta Asya, Kıbrıs" diye başlayınca, "Durum sayın bakan! Siz ABD misiniz?" diyor. Doğrudur. Türkiye'nin dış politika konuları, ilgi alanları ve ortak menfaatler doğrultusunda işbirliği yaptığı ülke sayısı, tıpkı ABD'ninki gibidir. ABD'nin dış ilişkileri gibi, çok geniş alanlı ve kapsamlıdır. Bazı güdük düşünceliler ve kompleksliler, Türkiye'nin gücünü görmezden gelebilirler. Ama Türkiye, hem global barış ve huzur için, hem de küresel terörle mücadelede asla yeri doldurulamayacak kadar etkili ve güçlü bir ülkedir. Güçlü Türkiye yükselen bir yıldız Sadece jeopolitik konumu değil, Türkiye'yi önemli kılan... Gerçek müslümanlığı, laik demokrasisi, değişik kültür ve medeniyetlerle hoşgörülü kaynaşması, etnik ve radikal ayrımcılık yerine tarihten gelen birleştiricilik vasıflarıyla da daima "model alınan" bir ülke durumundadır. Zaten bundan dolayı Abdullah Gül ABD'de büyük itibar gördü. Washington'da kendisine sadece dışişleri bakanı değil, "dost ve değerli bir müttefik ülkenin başbakanı" gibi davranıldı. Ziyaretine dopdolu bir program uygulandı. 11-16 Şubat tarihleri arasında ABD'yi ziyaret edecek Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ı da Gül'ünkü gibi "itibarlı" bir program ve karşılanma bekliyor. Bütün bunlar, ABD'nin Türkiye'ye verdiği önemin ve Türkiye'nin gücünün dışarıda nasıl algılandığının çok açık işaretleridir. Bir başka vurgulamak istediğimiz husus da şudur: ABD yönetiminin, Türkiye'nin her hassasiyetini çok daha iyi anladığı ve beklentilerini karşılamak için adeta seferber olduğu yeni bir dönemdeyiz. Türk-Amerikan stratejik ilişkilerinin böylesine sağlam bir zeminde ve geniş bir işbirliği içinde gelişiyor olmasının olumlu somut sonuçları da daha iyi görülmeye başlayacaktır. Ayrıca Türk-Amerikan ilişkilerinin gelişme ivmesine zarar verecek tutum ve davranışların önlenmesi, her iki ülke yönetimlerinin öncelikli gündemi olması, daha da sevindirici bir gelişmedir. Bu anlayış PKK belasının bertaraf edilmesini kolaylaştıracaktır. Ayrıca sözde soykırım yalanıyla beslenen azınlıktaki menfaat gruplarının ve her fırsatta Türkiye'yi lekelemeye çalışan şer ittifaklarının, sağlam Türk-Amerikan stratejik ilişkilerine ipotek koyma heveslerini, kursaklarına tıkmaya yetecektir. İçte ve diştaki şer odaklarının tüm gayret ve kışkırtmaları, duygu sömürüleri, Türkiye'mizin yükselen grafiğini, parlayan yıldız konumunu gölgeleyemeyecektir. Ülkemizle iftihar edelim. Dış dünyadaki itibarımızın ve gücümüzün kıymetini bilelim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.