Açlıkla mücadele ve ABD'nin imajı

A -
A +

Geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir rapor, 2020 yıllarına doğru dünya nüfusunun yarısına yakınının açlık ve susuzluk tehlikesi ile başbaşa kalacağı tahmininde bulunuyor. Küresel ekonomik krizle bunalan dünyamızı çok daha zorlu yokluk, açlık ve yaşama mücadelesi gibi sıkıntılar bekliyor. Uzmanların öngörülerine göre 2050 yıllarına doğru nüfusu 9.2 milyara ulaşması beklenen dünyamızda, 4 milyar insan açlık sınırında yaşayacak. Özellikle Afrika ve Güney Asya'da günde 1 dolar gelirle yaşama savaşı veren 1 milyara yakın insan var. Ama yokluk ve gıda krizi artık sadece fakir ülkelerde değil, gelişmiş ve gelişmekte olan zengin ülkelerde de büyük tehlike oluşturuyor. Geçtiğimiz Şubat ayı sonlarına doğru The Chicago Council isimli düşünce kuruluşu, "Yoksulluk ve Global Açlıkla Mücadelede ABD'nin Liderliği" başlıklı araştırmanın sonuçlarını açıklayan bir rapor yayımladı. Raporda, Afrika ve Güney Asya'da açlık sınırında yaşayan insanlara yardım amacıyla uygulamaya sokulacak tarımsal projelere ve alınması gereken tedbirlere işaret edildi. Washington'daki Peterson Enstitüsü'nde raporun tanıtımı için yapılan toplantıda ABD Tarım Bakanı Dan Glickman da konuştu. Glickman, ABD'nin acilen global açıkla mücadelede liderlik yapması ve bu konudaki projelere teknoloji yardımı ile kaynak aktarması gerektiğini söyledi. ABD'nin güvenliği ve menfaatleri için bu global mücadeleye öncülük etmesi gerektiğini vurgulayan ABD Tarım Bakanı, "ABD'nin dünyadaki imajını düzeltmeye yarayacak daha iyi başka bir yol yok!" şeklinde konuştu. Raporda, "ABD'nin açlık tehlikesi ile yaşayan fakir ülkelere özellikle kırsal kesimlerde tarımı geliştirmeyi ve çiftçilikle geçinen insanlara modern teknoloji ve araçların götürülmesinin gereği" vurgulanıyor. ABD'nin yılda bu tip projlere olan 83 milyon dolarlık katkısını, 340 milyon dolara çıkarması gerektiği belirtiliyor. Raporda işaret edilen bir başka önemli husus da şu: Bu tip projelerle, dünyanın her tarafında yükselen Amerikan aleyhtarlığının azalabileceği ve pozitif imaj beklentisinin gerçekleşebileceği vurgusu! Başbakan Erdoğan her vesile ile global ekonomik kriz ve terörle mücadelede dünyadaki fakir insanlara sahip çıkılması gerektiğini belirtiyor. Gerçekten dünyamızda açlık sınırında yaşayan milyarlarca insan varken ve bu büyük tehditi önleyecek tedbirler etkili bir şekilde devreye sokulmazken, global terörle daha etkili mücadele yapılması da zorlaşıyor. Kitlelerin radikalleşmesini engellemek daha zor bir hale geliyor. Ancak Türkiye bu konuda, dünyanın şanslı ülkelerinden birisi. Hem modern tarım imkanları hem de nisbeten yeterli su kaynakları bulunuyor. Ayrıca son yıllarda özellikle Afrika ve Güney Asya'ya yönelik dış politika açılımları sebebiyle de dünyada saygınlığı giderek yükselen bir ülkeyiz. Bu yüzden açlıkla ve global terörle mücadelede de Türkiye'nin liderliğine ihtiyaç var. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliği döneminde Türkiye'nin çok daha etkili roller oynayacak olması, önemli bir gelişmedir. Ayrıca dünya barışı için de önemli bir kazançtır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.