AK Parti'nin Washington çıkarması

A -
A +

Türkiye'deki seçim süreci, ABD'de de dikkatle takip ediliyor. Çok sayıda düşünce kuruluşu, seçim ve ülkedeki gelişmelerle ilgili anketler, kamuoyu araştırmaları yaptırıyor. Türkiye uzmanları sürekli yeni bilgilerle değerlendirme raporları yayımlıyorlar. Ayrıca ABD medyasında da Türkiye'deki demokratik süreç, terörle mücadele, sınırötesi harekat, Türk-Amerikan ilişkileri ve diğer gelişmelerle ilgili çok sayıda haber ve yorumlar yeralıyor. ABD'de Türkiye'deki gelişmelere bu denli ilginin arttığı bir dönemde, 3 AK Parti milletvekilinden oluşan bir heyet Washington'da yoğun temaslarda bulunuyor. Başbakan Erdoğan'ın danışmanı İstanbul milletvekili Egemen Bağış, Genel Başkan Yardımcısı Ankara milletvekili Reha Denemeç ve AK Parti kurucularından Antalya milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, hafta başından beri Washington'da görüşmeler yaptılar. Dün akşam New York'a geçen vekiller heyeti, temaslarını bugün noktalıyor. Öte yandan Türk siyasetinde "ABD olgusu", yıllardır önde gelen bir motif durumda. Siyasete yeni soyunanlar, lider adayları, Türk politika sahnesinde daha ön plana çıkmak isteyenler, buldukları her fırsatta Washington'a gelirler. Zaman zaman "icazet" tartışmalarına yolaçsa da bu ziyaretler, sıklıkla tekrarlanır. Washington üzerinden dünyaya açılmanın önemi böylece, "damga" vuran bir motif olarak Türk siyasetine girmiş durumdadır. Bu durum, soldan sağa her önde gelen politikacı için adeta "vazgeçilmez bir adet" halindedir. Dolayısı ile vekiller heyetinin Washington ziyareti, bu geleneğin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Ancak AK Parti, küreselleşmenin, değişimin, demokratikleşme ve evrensel değerlere kavuşmanın yolunun, Washington'dan geçtiğini en iyi kavramış partilerin başında geliyor. 2002 seçimleri öncesinde de, AK Parti kuruluşunun hemen akabinde ABD'ye büyük bir çıkarma yapmıştı. Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Ali Babacan, Reha Denemeç, Yaşar Yakış, Mevlüt Çavuşoğlu, İbrahim Özal, Turan Çömez ve Cüneyt Zapsu'dan oluşan kalabalık bir heyet AK Parti'yi anlatmak için hem Washington'da, hem de New York'ta çeşitli temaslarda bulunmuşlardı. Yoğun görüşme trafiği AK Parti'li milletvekillerinin bu ABD ziyareti de bu temaslar zincirinin bir başka halkası. Ancak bu seferki ziyaret, hem zamanlaması, hem de Türk-Amerikan ilişkilerindeki yoğun gündem trafiğinde, daha dikkat çekici bir öneme sahip. AK Parti'li vekiller görüşecekleri düşünce kuruluşlarını çok dikkatli ve titiz bir şekilde seçmişler. Brookings Enstitüsü, IRI Uluslararası Cumhuriyetçi Enstitü, CSIS, NDI, Atlantik Konseyi, CFR Uluslararası İlişkiler Konseyi, ABD'nin en saygın düşünce kuruluşları. Hem Cumhuriyetçi, hem de Demokrat iktidarlara her dönem üst düzey yönetici veren uzmanlar topluluğuna ve geniş bütçelere sahip global etkili kuruluşlar bunlar.. ABD'nin iç ve dış politikalarına yön veren konumdalar. AK Parti'li vekiller heyeti Washington ve New York'ta bu itibarlı düşünce kuruluşlarının yanı sıra KONGRE'de de temaslarda bulundular. Pentagon'da müsteşar Edelman ile görüştüler. Musevi cemaati temsilcileri ile kahvaltıda buluştular. Ayrıca ATC Türk Amerikan İş Konseyi yöneticileri ile biraraya geldiler. USA TODAY gibi ABD'nin en yüksek tirajlı gazetesine mülakat verdiler. Ayrıca Washington'daki Türk basın mensuplarıyla basın toplantısı yaptılar. Propaganda merkezlerini dışladılar Öte yandan Washington'da asıl hedefi lobicilik olan ve sadece "bazı ülkelerin menfaatlerini korumaya" yönelik faaliyet gösteren düşünce kuruluşu kisveli "propaganda merkezleri" de var. Hatta İslamiyet'e savaş açmış, özelde sırf AK Parti ve Türkiye'nin karalanması için propaganda yürüten etkili kuruluşlar da bulunuyor. Mesela bunlardan birisinde hafta içinde bir toplantı yapıldı. Türkiye konulu toplantıda, bazı Türkler'in de katkıda bulunduğu ilginç bir senaryo tartışıldı. Kapalı kapılar ardında üzerinde fikir jimnastiği yapılan senaryo şöyleydi: Türkiye'de bir yüksek mahkeme başkanına suikast yapılıyor. Bunun sonucunda ne gibi gelişmeler olur? Askeri bir darbe ihtimali ne kadardır? Bundan dolayı seçimler ertelenir mi? AK Parti'nin yükselişi, böyle bir durumda durur mu?" Dolayısı ile AK Parti heyetinin bu ziyaret sırasında böyle kuruluşlara itibar etmemesi, Ermeni yalanları ile Türkiye'yi karalamak amacına kilitlenmiş merkezleri dışlaması, Türkiye'deki batık banka sahiplerinin yüksek akçalı avukatlığını üstlenmiş uzman kılıklı kışkırtıcıları boş vermesi, önemli bir gelişme. AK Parti'nin, Washington ve buradaki propaganda merkezleri konusunda oldukça deneyim ve bilgi kazandığının bir başka göstergesi.. AK Parti'nin yaptıkları ve 2. dönem programı Heyetin temasları sırasında verdikleri mesajların başlıkları ise şöyleydi: -PKK ile mücadelede ABD üzerine düşenleri yapmalıdır. Kuzey Irak'ın Türkiye'yi tehdit eden terör odaklarına yataklık yapmaktan çıkarılmaması durumunda kamuoyunda ABD aleyhtarlığı artacak, Türk-Amerikan ilişkileri büyük yara alacaktır. -Seçimlerden sonra tek başına iktidara gelecek olan AK Parti, Türkiye'deki demokratikleşme ve reform sürecini devam ettirecektir. -AB'ye tam üyelik müzakere süreci tavizsiz işleyecektir. -Türkiye'deki ekonomik ve siyasi istikrar tek parti iktidarı ile aynen sürecek, serbest piyasa kurallarının daha da yerleşmesinde ve özelleştirmede daha ileri adımlar atılacak. -AK Parti merkeze yerleşmiş durumdadır. Türkiye'de bütün kesimlerden 18 milyondan fazla oyu olan bir partidir. Radikal dindarlara karşı demokrasi ve evrensel değerlerin geniş kitlelerce benimsenmesini sağlayan programa sahiptir. Özgürlükleri genişleten; inanç ve ibadet hürriyetinin, demokrasi ve serbest piyasa kuralları ile birlikte saygı duyulması gereken kriterler olduğunu programına koymuş bir partidir. -Gizli ajandası yoktur. Hedefi ve gerçek ajandası, siyasi ve ekonomik kriterlerine tam uyum sağlamış Türkiye'yi AB'ye tam üye yapmaktır. -AK Parti değişim ve gelişme partisidir. Statükocu değildir. Sağdan sola geniş kitlelerden destek alması ve halkla bütünleşmesiyle diğer partilerden farklıdır. Diğer partilerin sadece AK Parti karşıtlığı yapmaları, icraat programlarının olmaması, halkın AK Parti'ye yönelmesinin ve iktidara getirmesinin en önemli sebebidir. -Ak Parti, 4.5 yıllık iktidarı sırasında sadece demokrasiyi ve özgürlükleri genişletmekle kalmamış, ekonomik alanda da büyük gelişmeler sağlamıştır. Enflasyonu tek haneye indirmiş, yüzde 7 büyüme hızı gerçekleştirmiş, milli geliri tarihin en yüksek seviyesine çıkarmış ve ikiye katlamış, şeffaf bütçe yapmış, Türkiye'yi uluslararası yatırımlar için cazibe merkezi haline getirmiş, Merkez Bankası'ndaki döviz rezervlerini 60 milyar dolarlar mertebesine yükseltmiş, Türkiye'yi dünyanın sayılı ekonomilerinden birisi yapmış bir partidir ...... AK Parti heyetinin bugün sona erecek ABD temasları özetle böyleydi.. Heyet Washington'da kendilerini ilgi ve titizlikle dinleyen, mesajlarını dikkatle not alan muhataplar buldu. Dileriz bu tip heyetler sadece AK Parti ile sınırlı kalmasın.. Diğer partilerimiz de Washington'a gelerek kendilerini ve programlarını anlatsınlar.. Türkiye'nin küreselleşme gücünü, yükselen yıldız olduğunu dosta düşmana daha kuvvetli göstermek imkanını bulsunlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.