Amerika hatalarını arıyor (2)

A -
A +

ABD'nin Afganistan'a yönelik hava harekatına, kara birlikleri de katılmaya başladı. Amerikan komandoları hem istihbarat ve keşif, hem de belirlenen nokta hedeflere yönelik operasyonlar yapıyorlar. 'Vur-Kaç' taktiği ile Taliban'ın askeri karargah ve hedeflerini vuruyorlar. Ayrıca Usame bin Laden ve El-Kaide örgütü elamanlarının saklandıklarını sandıkları barınakları imha ediyorlar. Boş mağara ve gizlenme yerlerine özel elektronik cihazlar yerleştiriyorlar. Eğer sürekli yer değiştirerek gizlenen militanlar, günün birinde tekrar bu mağaralara girecek olurlarsa, imha gücü çok yüksek füzelerle anında vurulacaklar. Daha doğrusu, cayır cayır yakılarak yokedilecekler. Yani hem havadan ve karadan, hem de en ileri gerilla taktiklerinin uygulandığı ve en son teknoloji ürünü silahların kullanıldığı, eşine daha önce rastlanmayan bir savaş sürüyor. Bilgi yok propaganda ve yalan çok Ancak ortada acayip bir durum var. Böylesine geniş çaplı bir harekat ve savaş sürüyor. Ama ortada yeterince bilgi ve haber yok! Yalan haber ve propaganda ise pek çok! Körfez Savaşı'nda televizyonlardan seyredilen naklen yayınlara alışmış dünya bu sefer, ne olup bittiğini anlamakta gerçekten zorlanıyor. Zira ortalık, sansürden, propaganda ve yanıltıcı haberlere kadar, her türlü çarpık enformasyonla kaynıyor. Öte yandan ABD'nin çok önem verdiği 'public diplomacy-açık diplomasi' uygulamalarında da, görünür ve hissedilir bir 'etkisizlik' yaşanıyor. İnanılır gibi değil! BM Güvenlik Konseyi'nden istediği kararı çıkartmış, NATO'nun ünlü 5'inci maddesini terör için işletmeyi başarmış ve hatta istediği başka ülkeleri bile 'otomatik' olarak vuracak mekanizmayı elde etmiş bir ABD'nin, dünyayı haklılığına ve yaptıklarına inandıracak açık diplomasiyi bu sefer etkili bir biçimde uygulayamaması oldukça düşündürücü... Açıkçası tuhaf bir durum. Zira İslam Dünyası'ndan, Batı başkentlerine kadar geniş bir coğrafyada, anti-Amerikan protesto gösterileri sürüyor. Amerika'nın müttefiki ve terörle mücadele koalisyonuna katılmış ülkelerde bile, bugüne kadar görülmemiş ölçüde bir 'Amerika nefreti ve düşmanlığı' almış başını gidiyor. Önceki günkü Washington Mektubu'nda, ABD'nin bir taraftan Afganistan'a yönelik harekatı bütün şiddeti ile sürdürdüğünü, diğer taraftan da 'acaba nerede hata yaptım' sorusuna cevap bulmaya çalıştığını yazmıştım. ABD Kongresi'ndeki önemli oturum Geçen hafta Temsilciler Meclisi'nde bu maksatla önemli bir oturum yapıldı. Cumhuriyetçi Parti milletvekili Henry Hyde'ın başkanı olduğu Uluslararası İlişkiler Komitesi'nde konu derinlemesine tartışıldı. "Açık Diplomasi ve Terör'e Karşı Kampanya" konulu bu oturumda, açık diplomasi ve halkla ilişkilerden sorumlu dışişleri bakan yardımcılığına yeni atanan Charlotte Beers ile dışişleri sözcüsü Richard Boucher soruları cevapladılar. Gerek Amerika'nın ünlü bir reklam ajansı yöneticiliğinden açık diplomasi ve halkla ilişkilerden sorumlu dışişleri bakan yardımcılığına yeni atanan Charlotte Beers ile dışişleri sözcüsü Richard Boucher, gerekse komite üyesi milletvekillerinin tamamı, 'ABD'nin bu savaşta kendi haklılığını bir türlü anlatamadığını' ısrarla vurguladılar. Bu konuda kendilerini özeleştiriye tuttular. Hatalarını doğru olarak tesbit edip, buna göre yeni bir strateji ile açık diplomasi atağına geçilmesi gerektiği üzerinde durdular. Bu çok önemli bir gelişme. Ancak bu çabalar gerçekten nerede hata yapıldığının bulunmasını sağlayacak mı? Bunu şimdiden kestirmek zor. Ama, Amerika'nın açık diplomasisinin tartışıldığı KONGRE'deki bu önemli oturumda, başkan Hyde'ın, 'Yahu zabıtlarda var. Biz hangi ülkeye cömertçe yardım etmiş isek, karşılığında sanki düşmanlığını kazanıyoruz' yakınmasının iyi irdelenmesi lazım. Çünkü kafaları karıştıran birçok soru ve ABD'nin yanlış dış politika uygulamaları bunda gizli. Terörün dini ve coğrafyasının olmadığı gerçeğini unutarak; nötr kalınması gereken Filistin-İsrail ihtilafında körü körüne İsrail'e tam destek verilerek; dini hak ve özgürlüklerin, demokrasinin, insanca yaşamanın ve insan hayatının sadece hıristiyanlara mahsus bır imtiyaz olduğunu çağrıştıracak uygulama ve yaklaşımlarla, dünyadan 'nefreti' nasıl silersiniz? Amerika'nın hatalarını bulmaya çalıştığı ve doğru bir açık diplomasi atağına geçmeye hazırlandığı bu yeni döneme katkıda bulunmak için, 'global vicdanı' yaralayan ve kahreden Amerikan yanlışlarını yazmayı yeri geldikçe sürdüreceğiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.