Amerika herkesi şaşırtmayı sürdürüyor

ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell önceki gün BM Güvenlik Konseyi'ne, Irak'la ilgili bir dizi "delil" sundu. Ama yapılan sunum, zihinlerdeki istifhamları tam anlamıyla gidermedi. Yani ABD, Irak'a savaşa karşı çıkanları, "ikna" edemedi. Sunulan deliller, Irak'ın silahsızlandırılması için "tek çözümün savaş" olduğuna, üyeleri inandıramadı. Fransa, Almanya, Yunanistan gibi ikna olmayan ülkelere, ABD'nin komşusu Kanada da eklendi. Ancak Powell'ın konuşması, ABD'nin Irak'a müdahale konusunda ne kadar "kararlı" olduğunu, bir defa daha açıklıkla ortaya koydu. Başkan Bush, Powell aracılığı ile kesin ve net mesajını şöyle verdi: "ABD, 1441 sayılı BM kararını ihlal eden, silahlanan, denetçilerle işbirliği yapmayan Irak'a, dur diyecek; dünyaya daha fazla tehlike oluşturmasını, güç kullanarak önleyecektir!" Bu mesajın özeti, "Ne BM'den ikinci karara ihtiyacım var, ne de bana destek olmanıza.. Ben savaşa gidiyorum!" kararlılığı ve dayatmasıdır. Amerika'da kafalar karışık Powell'ın sunumuyla ikna olmayan sadece yabancılar değil. Amerikalılar'ın da kafaları hâlâ karışık. Demokrat Parti'nin önde gelen isimlerinden senatöt Kennedy, Powell'ın sunumundan sonra yaptığı basın toplantısında, Amerikalılar'ın kafalarının ne kadar karışık olduğunu şöyle vurguladı: "Evet, Powell BM Güvenlik Konseyi'nde güçlü bir sunum yaptı. Ama, bildiklerimizden farklı birşey söylemedi. Saddam tehlikesini bertaraf etmede Amerika için en iyi yolun ne olduğunu anlatmada yetersiz kaldı. Amerikan halkı, dışarıya yolladığı askerlerinin nasıl korunacağını ve güvenliklerini iyi anlamak istiyor. Amerika'nın, içeride ve dışarıda terör tehdidine karşı nasıl savunulacağını detaylı öğrenmek hakkı var. Özellikle Kuzey Kore'nin oluşturduğu nükleer tehlikeye karşı etkili mücadeleye girilmesini bekliyor. Bütün bu konular için Başkan Bush bir an önce KONGRE'ye gelmeli ve Amerikan halkının kafasındaki bu sorulara açık cevaplar getirmelidir. " Kafası karışık Türkler Önceki gün Washington'da "Türkiye'nin Irak'ta savaşa bakışını" anlatan 2 ayrı toplantı yapıldı. Ortadoğu Enstitüsü'nde konuşan Dr. Meliha Benli Altunışık, Türk kamuoyundaki Irak endişelerini açıklıkla anlattı. Diğer toplantı ise, TÜSİAD Washington Temsilciliği'nde oldu. İşletme ve Finans Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ali Bilge, "Türkiye'deki son gelişmeler üzerine gözlem ve düşüncelerini" dinleyicilerle paylaştı. Ali Bilge, "Türk halkının Irak konusundaki acayip Amerikan dayatmasını bir türlü anlayamadığını" anlatırken şöyle konuştu: "Dünyada hiçbir ülke Türkiye'nin durumunda olmak istemez. Bir taraftan Amerika'nın şer ekseni olarak nitelediği 3 ülkeden ikisiyle, yani İran ve Irak ile binlerce kilometre uzunluğunda sınıra sahipsin. Öte yandan da, bu iki ülke ile kanlı bıçaklı olan Amerika'nın stratejik ortağısın! Bıçak sırtında bir durum. Amerika Türkiye'nin bu halini anlayacağı yerde, aksine anlaşılmaz biçimde dayatıyor. Türkiye'ye, stratejik ortaklığın onarılmaz yaralar alacağı şekilde büyük baskılar yapıyor. Bu keskin ve tek taraflı siyaset giderek ayrıca, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını zedeleyecek bir konuma doğru sürükleniyor." Tabii sadece Ali Bilge değil kafası karışık olan ve Washington'ın illa da savaş diyen politikalarından kaygı duyan. Türk halkı, hükümeti ve askeri yetkilileri de, stratejik ortak Amerika'dan, "hem Irak Savaşı ile ilgili zararlarının karşılanmasının garanti edilmesini, hem de böylesine dayatmaların artık sona ermesini" istiyor ve bekliyor.. Özetle, Amerika herkesi şaşırtmaya devam ediyor. Dünya, kafalar karışık olarak, Başkan Bush'un savaşına doğru hızla sürükleniyor. Yani, bindik bir alamete; gidiyoruz, kıyamete. Kolay gelsin hepimize...