Bir önceki Washington Mektubu'nu "ABD'deki şer lobilerine karşılık vermek için buradaki Türk toplumunun üzerindeki ölü toprağının kalkması icap ediyor." diyerek bitirmiştik. Aynı şekilde, "Türk-Amerikan derneklerinin birbirleriyle uğraşmak ve birer monşerler kulübü olmak yerine, buradaki soydaşlarımızın tamamını kucaklamaları ve geniş bir tabana yayılması gerekiyor. Tabii bir de Türkiye'nin tanıtımını ve lobi faaliyetlerini, ABD'deki Musevi lobisine ihale etmeyi başarı sayan çarpık zihniyetten de kurtulmak lazım!" değerlendirmesinde bulunmuştuk. Bu ifadelere alınanlar ve tepki veren okurlar-dostlar oldu. Bu bakımdan, ABD'deki Türkiye karşıtı şer lobilerine karşı, Amerika'daki Türkler ve soydaşlarımız olarak neler yapmalıyız konusunu biraz daha açmamızda fayda var. Hemen baştan belirtelim ki, Amerika'da sayıları hiç de azımsanmayacak bir Türk toplumu var. Ayrıca ABD'deki Osmanlı döneminden gelmiş çeşitli milletlerden oluşan büyük bir potansiyel bulunduğu da bir başka gerçek. Arapları, diğer Müslüman toplulukları, Türkiye ve Osmanlı sempatizanlarını saflarımıza çekmek de mümkün. Halkla iç içe yaşamanın ve caminin önemi ABD'deki şer lobilerinin dinamik faaliyetlerinin merkezleri kiliseler! Museviler de kendi cemaatlarını, havraları ekseninde örgütlüyorlar. Böylece hem kültürlerini, değerlerini ve dinlerini, bu din merkezli yapılanmalarla koruyor; genç kuşaklarına aktarıyorlar. Hem de bütün siyasi ve sosyal aktiviteleri için kiliseleri, havraları, birer "merkez, karargah" yapıyorlar! Ama bizim derneklerimizi yönetenlerin, Türkiye'nin tanıtımı ve lobisini yapanların BÜYÜK bölümü, dine uzak insanlar. Washington'daki tek Türk camisi TAİF'in (Türk-Amerikan İslam Vakfı'nın) yerini dahi bilmeyen büyük lobicilerimiz ve tanıtım ekibimiz, köşe başlarını tutmuş vaziyetteler. İftar daveti vermekten çekinen, iftar için tenezzülen gittiği camiye ayakkabılarıyla girmeye kalkan, ikaz edilince de hakaretler ederek kapıdan dönen diplomatlarımız bile bulunuyor. Dilimiz varmıyor ama, bir Musevi'den, bir Ermeni'den ve bir Amerikalı'dan daha Müslüman düşmanı Türkler var! Camiden, dini değerlerden kırmızı görmüş boğa gibi kızan, iğrenen, kişiliksiz elitler, saygın postları işgal ediyorlar. Hatta bırakın camiyi; berber, terzi, lokantacı, işçi, tamirci bir Türk'le, bir arada bulunmaktan korkan monşerler dolu. Titreyip kendimize gelmek Bunların içinden bazıları çeşitli toplantılarda, ABD yönetiminden yetkililerle bir araya geldiklerinde, "İslamiyet'e ve Türkiye'deki muhafazakar insanlara saldırmaktan" dahi çekinmiyorlar. Ayrıca, Türkiye'yi tanıtmak için "Önce İsrail! Aman Yahudi dostlarımızı gücendirmeyelim!" diyen yetkili-yetkisiz çok Türk (!) var Amerika'da... Dolayısı ile bu envanterle ve bu marazlıkları gidermeden, ne Türkiye'nin etkili tanıtımını yapmak, ne de şer lobilerini etkisiz kılacak çalışmalarda bulunmak kolay olmuyor. Halktan kopmuş dernekçi, lobici, diplomat, yetkili, yetkisiz insanlarla bir yere varmak maalesef mümkün değil! Umarız Amerika'daki Türk toplumunun bünyesindeki bu çıbanlar, cerahatlar bir an önce temizlenir. Bu acı veren yaralardan İnşallah, kangrene dönüşmeden kurtuluruz. Yoksa ne kadar çok maddi imkanlara kavuşsak ve ne kadar büyük desteklere sahip olsak da, bir arpa boyu yol gidemeyeceğiz. Birbirimizle uğraşmayı, didişmeyi, kültürümüze ve kimliğimize zarar vermeyi-harab etmeyi sürdüreceğiz! Bakalım, ne zaman titreyecek kendimize ve halkımıza döneceğiz?..