Amerika'daki Türkler'e Nazi Kampı uygulaması

A -
A +

Aylin'e büyük geçmiş olsun. Ucuz atlattı sayılır. Zira Amerika bir tuhaf ülke oldu. Terörle mücadele ve koruma tedbirleri derken, 1950'lerin, 60'ların özgürlükleri sınırlayan Amerika'sına doğru hızla gidiyoruz. Ortalık toz, duman.. Herkes teörist avında.. Bunun en son örneği de, Aylin'in çektikleri ve gördüğü aşağılayıcı muamele... Aylin Yılmaz, Florida Üniversitesi'nde asistan ve master yapıyor. Yaz aylarında ise San Diego Üniversitesi'nde araştırma asistanı olarak çalışmak için California'ya gelmiş. Bir hafta sonu Meksika-ABD sınırındaki Tijuana şehrini ziyaret ediyor. Zevkli geçen turistik gezisinin ardından, kaldığı San Diego şehrine geri dönmek için ABD'ye giriş yapmak üzere pasaport kuyruğuna giriyor. Sıra kendine geldiğinde, TC pasaportunu, üniversite kimlikleri ve öğrenci belgelerini uzatıyor. İşte kendimi, "Nazi Kampı'nda işkencede hissettim" dedirten macerası da, bundan sonra başlıyor. Türkiye şüpheli özel ilgi alanlı ülke Amerikalı sınır görevlisinin, TC pasaportunu görünce yüzü değişiyor. Hemen bir başka görevliyi çağırıyor. Ona, "Türkiye özel ilgi-şüpheli ülkeler listesinde değil mi?" diye soruyor. İkinci kadın görevli elindeki listeye baktıktan sonra "evet" diyor. Aylin'i birkaç görevlinin oturduğu bir başka bankoya götürüyorlar. Birşeyler döndüğünü anlayan TC pasaportzede Aylin, "Özel ilgi-şüpheli ülke ne demek?" diye soruyor. "Bize terör saldırısı gelebilecek muhtemel şüpheli ülkelerden" açıklaması ile birlikte, şaşkın şaşkın bakan kızcağızı bu sefer, tepeden tırnağa arama yapan müfettişlerin olduğu ve kapısında silahlı askerler ile polisin beklediği müşahede odasına alıyorlar. Yüzü duvara dönük, ayakta bir güzel aranıyor. Şansına bayan görevli de yok. Amerikalılar'ın hoyratça araması, zaten sinirleri bozulmuş Aylin'i iyice şoka sokuyor. "Sırf Türk pasaportu taşıdığı için kendisine yapılan bu şüpheli muamelesine fena bozulduğunu ve bunu Türkiye'deki arkadaşlarına anlatacağını" falan söylüyor. Görevli, "Anlat, anlat! Amerika'nın ne kadar güçlü ve kendini savunmaya hazır olduğunu anlasınlar!" diyor, Amerikalı görevli.. Konuşma, soruları ben sorarım Bu sinir bozucu gözaltı tam 4 saat sürüyor. 4 saat sonra Aylin'i tekrar sorguya alıyorlar. Aylin, "Bütün evrakım ve izin belgelerim tamam. Problem ne?" diyecek oluyor. -"Öyle soru sorma. Burada soruları biz sorarız. Ben Federal görevliyim! Ben sorunca konuşursun!" cevabını alıyor. Sonra da özel ilgi-şüpheli ülke vatandaşı formunu dolduruyor. Yaşı, başı, gözlerinin rengi, boyu, kilosu, saç rengi, adresi, ABD'ye gelmeden önce Türkiye'de ne yaptığı ve daha bir yığın soru.. Ardından bir başka odada resminin çekilmesi, sırayla bütün parmak izlerinin alınması. Neyse bu Nazi işkencelerini hatırlatan hoyratça muameleden sonra, Aylin'in Amerika'ya tekrar girişine müsaade ediyorlar. Ediyorlar ama, Aylin'in anasından emdiği sütü de burnundan getiriyorlar. -"Bu, benim bildiğim ve hayran olduğum özgürlükler ülkesi Amerika değil!" diyor internet üzerinden bize de yolladığı mektubunda, Aylin.. "Burası bir tuhaf ülke olmuş. Yabancı ve Müslüman düşmanlığı, yeni kanunlar, yeni uygulamalar, her yabancıya şüpheli ve hatta terörist muamelesi... And içtim. Başıma gelenleri, ulaşabildiğim her yere anlatıp, yazacağım.. Sonuç alabilir miyim bilmiyorum ama artık Amerika'yı bir de benden öğrenin!" diyerek bitirmiş. Amerika'da 11 Eylül'den sonra gerçekten çok köklü değişiklikler oldu. O özgürlükler ülkesi, tekrar herkesten korkan, kişilerin anayasal haklarının çiğnendiği, özel kanunlarla nefes alış verişlerinin bile takip edildiği, belgeye-delile lüzum olmadan FBI'ın dilediğini takibe aldığı, konuşmalarını-internet üzerinden görüşmelerini kaydettiği bir ülke haline geldi. Bu, 1950'lerin-60'ların, herkese şüpheli diye baktığı Amerika'nın yeni yüzünü öğrenmek için, aşağıdaki insan hakları ve yardım kuruluşlarının internet sayfalarına bir ziyaret yeterli! - www.internationalanswer.org// , www.cair-net.org//, www.Solidarity-USA.org//, www.amnesty.org// Açıkçası Amerika acayip bir terör fobisiyle, işin dozunu kaçırmaya doğru hızla sürükleniyor. Bakalım bu yanlış yoldan, terörle mücadelede kendisiyle saf tutmuş ülke ve insanların tamamını kaybetmeden, ne zaman geri dönecek?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.