ABD Dışişleri Bakanlığı'nın düzenlediği program çerçevesinde Türkiye'den getirilen 10 kişilik medya temsilcileri ABD'yi ziyaret ediyor. Washington'da Pentagon dahil çeşitli yönetim kademelerinde birifinglere katılan ve KONGRE'yi de gezen Türk gazeteciler hafta sonuna kadar incelemelerini sürdürecekler. ABD Dışişleri Bakanlığı'nca yürütülen bir programla çeşitli ülkelerden, özellikle İslam ve Arap Dünyası'ndan gazeteciler, ABD'ye getiriliyor. ABD'deki sistem ve karar mekanizmaları konusunda bilgilendirme yapılıyor. Hem yönetimden yetkililer hem de Amerikan KONGRESİ ve düşünce kuruluşlarından uzmanlarla biraraya gelen misafir gazetecilere ABD ve dış politikaları birinci elden anlatılıyor. Bu programların amacı, ABD'nin dünyada bozulan imajını tamir ve Amerikan aleyhtarlığını gidermeye yönelik. Amerikalı yetkililer, bütün dünyada hızla artan Amerika karşıtlığını, kendilerini iyi anlatamamaya bağlıyorlar. Kamuoylarına yönelik bilgilendirme ve diplomatik çalışmalar (public diplomacy) için medyanın etkili rolünden hareketle, çeşitli ülkelerden gazetecileri getirme programlarına çok önem veriyorlar. CSIS'teki toplantı ABD Dışişleri Bakanlığı'nın misafiri olan Türk gazeteciler önceki gün Washington'daki temaslarını tamamladılar. Celeveland'a geçmeden önce de Çarşamba günü öğleden sonra, CSIS isimli düşünce kuruluşunda bir değerlendirme toplantısına katıldılar. Başbakan Erdoğan'ın ABD ziyaretinin hemen sonrasında ABD'ye gelmiş olmaları, Türk gazetecileri için bir şanstı. Zira Washington'daki temasları sırasında hem Erdoğan'ın gezisinin, hem de Türk-Amerikan ilişkilerinin genel değerlendirmesini birinci ağızdan öğrenmek fırsatını buldular. CSIS'teki toplantı bu bakımdan önemliydi. Türk-Amerikan ilişkileri konusunda adeta geniş ve kapsamlı bir ufuk turu niteliğindeydi. Türk gazetecilerinin ilişkilerdeki sıkıntıları ve duygusal gerginlikleri büyük bir vukufiyetle dile getirmeleri, toplantıya katılan Amerikalı uzmanlarla doyurucu fikir alışverişlerine girmeleri, Türkiye'nin durumunu ve dış politikasını maharetle anlatmaları her türlü takdire değerdi. ABD'ye getirilen Türk gazeteciler, mahalli medya da dikkate alınarak oldukça geniş bir yelpazeyi oluşturuyordu. İzmir Yeni Asır'dan, Doğan Haber Ajansı Adana bürosundan, Bursa Haber Ajansı'ndan, Radikal, Hürriyet ve Milliyet gazetelerinden, Aksiyon Dergisi ve Zaman gazetesinden, Anadolu Ajansı'ndan ve CNN Türk ile NTV televizyonlarından temsilciler seçilmişti. Karşı değiliz CSIS Türkiye programı müdürü Bülent Alirıza'nın ve Los Angeles Times gazetesinden Paul Richter'in Türk-Amerikan ilişkileri ve medya konusunda kısa birer konuşmasından sonra soru cevap faslı başladı. Bu bölümde Türk-Amerikan ilişkileri üzerinde değerlendirme yapanlar, Amerikan Musevi Komitesi'nden Barry Jacobs ile Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan konularında çalışan düşünce kuruluşu müdürü John Stilidis idiler. Ayrıca Ulusal Demokrasi Vakfı'ndan Andrew Finkel de değerlendirmesiyle katkıda bulundu. Türk gazeteciler, Türk halkının Amerika'ya ve Amerikan halkına karşı olmadığına dikkati çektiler. Eğer ABD Kuzey Irak'ta PKK teröristlerine karşı hem de sembolik operasyonlar yapsa bile, durumun çok daha iyi olacağını ifade ettiler. Türk-Amerikan ilişkilerindeki duygusal gerginliklerin giderilmesi için bu tip ziyaretlerin ve medya temsilcilerinin yerinde birinci elden bilgilendirilmesinin önemi elbette büyük. Özellikle Amerikan yönetimi yetkilileri, uygulayacakları politikaları müttefiklerini dinleyerek oluşturmalı. Uygulamaları da "birlikte" ve destek sağlayarak yapmalı.