Amerika'nın çirkin yüzü' yakıştırmasını en son kullananlardan birisi de Kanada'nın Tabii Kaynaklar Bakanı Herb Dhaliwal. Pakistan doğumlu Kanada vatandaşı ünlü nörolog Muzaffer İkbal'in, davetli olduğu ABD'ye giderken havaalanında gördüğü aşağılatıcı muamele, Kanadalılar'ın büyük tepkisine yolaçtı. Geçtiğimiz salı Washington Post gazetesinde yeralan bir haber analizde, Kanadalı bilimadamının başına gelenler, ayrıntılı anlatılıyordu. Aynı haberde, ABD'nin terörle mücadele ve güvenlik gerekçesiyle uygulamaya soktuğu tedbirler ve kısıtlamaların giderek, "ABD'ye çok zarar veren tehlikeli bir duruma dönüştüğü" de, geniş bir şekilde işleniyordu. Potansiyel terör zanlıları ABD'nin Georgetown Üniversitesi'nde bir konferansa davet edilen Prof. Dr. Muzaffer İkbal, Amerikalı sınır görevlisi tarafından sorgulamaya alınıyor. Pakistan doğumlu olduğu ve Kazakistan ile Suudi Arabistan'ı ziyaret ettiği gerekçesiyle, Kanada pasaportuna el konuluyor. ABD'ye girmesi için kendisinden, NSEERS güvenlik formunu doldurması isteniyor. Sadece vatandaşların değil, yeşil kart sahibi yabancıların bile ABD ve Kanada'ya karşılıklı kolaylıkla (pasaportsuz) girebildiği bir anlaşma olduğu halde, Amerikalılar Kanada üzerinde ülkeye girişlere karşı olağanüstü kısıtlamalar getirdiler. NSEERS formu da, ABD'nin şüpheli ve sakıncalı gördüğü yabancı kişilerden doldurmasını istediği, parmak izini aldığı ve fotoğrafını çekerek fişlediği bir yeni uygulama. Bu uygulamada, özellikle Pakistan, İran, Irak, Libya, Sudan, Suriye, Suudi Arabistan, Yemen doğumlu Kanada vatandaşlarına karşı ABD'ye girmek istediklerinde fevkalade dikkat ediliyor. Daha doğrusu bunlara "potansiyel terör zanlısı" muamelesi yapılıyor. Halen ABD'de kanuni olarak kalan-okuyan bazı Türk vatandaşlarına da, ziyaret için gittikleri Kanada'dan dönüşte benzer muamelelerin yapıldığı vakalar da var. Dış ülkelerde iş yapan Amerikan firmaları ile, gelirlerinin önemli bölümü yabancı öğrencilerden oluşan Amerikan üniversiteleri ve yabancı hastalarla yaşayan hastaneler de yeni kural ve kısıtlamaların mağduru durumundalar. Amerikan fuarcılık ve iş aktiviteleri ile turizmi de, çok olumsuz etkileniyor bu kısıtlamalardan... Bush'un politikaları yanlış tartışması Başkan Bush'un döneminde ABD'nin girdiği bu yeni durum, özellikle Irak'ta her geçen gün daha da zorlaşan şartlar sebebiyle, kamuoyunda ve akademik çevrelerde geniş biçimde tartışılmaya başladı. Başkan Bush'a verilen destek de, hızla azalıyor. Önceki gün New America Foundation isimli düşünce kuruluşunda, "Amerika dış politika pisliklerinden nasıl temizlenecek" konulu bir toplantı vardı. Toplantıda Dünya Politikası Enstitüsü uzmanlarından ve bu enstitünün çıkardığı World Policy Journal isimli akademik derginin kurucu editörü Prof. Dr. Sherle Schwenninger'in önemli bir sunuşu oldu. Schwenninger, Dünya politikası Dergisi'nde de yayımlanan makalesinin geniş bir özetini yaptı. "ABD'nin teröre karşı askeri gücünü kullanarak sürdürdüğü mücadelenin ve İslam Dünyası'nda giriştiği dayatmaların, neocon denilen şahinlerin geliştirdiği stratejilerin olumsuz etkilerini" anlattı. Bunlar olumlu gelişmeler. Ama üzülerek şimdiden şunu vurgulamak istiyoruz. Giderek batağa saplanmalarına rağmen Bush yönetimi, hâlâ yanlış politikalarında ısrara devam ediyor. Ayrıca değil en haklı eleştirileri, yol gösterici tavsiyeleri bile dikkate almıyor. Halbuki ABD'nin bu çirkin yüzünden vazgeçmeye hem kendisinin, hem de dünya barışının ihtiyacı var. ABD'ye de, dünyaya da çok yazık oluyor.