Bugün Anneler Günü. Canım anamın şahsında bütün annelerin ellerinden öperim. Nice huzur dolu yıllara ey analık zevkini tadanlar... Cenabı Hak hepinize, evlatlarınızdan arzuladığınız hizmetleri ve ihtimamı görebilmeyi nasip etsin. Anneler Günü kutlu olsun. Türk Anneler Derneği Genel Başkanı Türkan Aksu yayınladığı mesajda, 'Aile içinde daima istikrar unsuru olan biz annelerin, gününü kutlamak için sadece sıcacık bir gülücük yeter' demiş. Demiş de, yeter mi acaba? Lösemili Çocuklar Vakfı Başkanı saygıdeğer Gündüz Gedikoğlu hocanın, sloganlaştırdığı çok güzel bir lafı vardır. Gündüz hoca her kampanya sırasında, "Çocuklarımız hiç hasta olmasın, analar ağlamasın!" der. Öte yandan biz, anaları hep ağlayan, daha doğrusu analarını ağlatan bir millet haline geliyoruz. Bu durumda bana, Türkan hanımın tavsiyesine uyarak analara sıcacık bir gülücükle anneler gününü kutlamayı yeterli bulmak, epey tuhaf geliyor.. Anne aranıyor ilânı Neyse sadede gelelim, mevzuyu dağıtmayalım. Zaten Amerika'da da tartışılan konulardan birisi, bu durum.. Tabii onlar aptal oldukları için, ayrıca öyle ekonomik krizleri falan da bilmedikleri için, olaya gözyaşı ve gülücük açısından değil, biraz başka daha doğrusu 'dolar' gözlüğü ile bakıyorlar. ABC televizyonundan Romy Ribitzky anneler günüyle ilgili yorumunda "Acaba hayat boyu tam gün mesai yapan anaların ücreti (hakkı) ödenir mi?" sorusuna cevap arıyor. Romy şöyle diyor: "Çiçek ve şekerleme hediyesi, annenizin gününü kutlamak icin tamam! İyi ve güzel. Kibar bir düşünce. Ama, yılın geri kalan günlerinde anaların bizim için yaptıklarının hakkını nasıl ödeyeceğiz? Annelerimizin bizi yetiştirip büyütmelerini, her derdimize deva olmalarını ve daima bize kucak açmalarını, hem de hayat boyu karşılıksız beklemek doğru mu?" Romy üşenmemiş bir de, "Anne aranıyor!" ilanı vermiş. İlan şöyle: "İyi yemek pişiren, ev temizliği ve çocuk bakımında tecrübeli, misafir ağırlamakta ve ev partileri düzenlemede usta, evi ofis menejeri gibi çekip çevirecek dirayette, sosyal hayat gönüllüsü, fedakar, tıbbi pratiği olan, iyileştirici ve manevi rehberlik özellikleri bulunan, terapist, yılın her gününde 24 saat çalışacak ANNE aranıyor." Analık hakkı ve ücreti Romy ayrıca uzmanlara danışmış. Tamgün çalışan ve en az 19 ayrı işi yapan annelere, ne kadar ücret verilmesi gerektiğini de hesaplatmış. Uzmanların hesabına göre, asgari saat ücreti baz alınsa bile analara yılda en az 500 bin dolar (yaklaşık 600 milyar TL), ayda 40 bin dolar (48 milyar TL) ödemek gerekecekmiş! Yani anlayacağınız; hem Romy'nin hesabıyla, hem de analarımızı ağlatan bu iğrenç kıymet bilmeyişimizle, biz yanmışız, a dostlar!.. Yanmışız ki ne yanmışız.. Eğer haklarını bize helal etmezlerse analarımız, eyvah ki ne eyvah.. Değil sadece bu Pazar, ama hergün; hem de "Cennet anaların ayakları altındadır" buyuran sevgili Peygamberimizin emirleriyle, ellerini değil ayaklarının altını öpsek, yine de az değil mi? Elimi tut anneciğim Yedi yıl önce boğularak genç yaşta hayata veda eden 16 yaşındaki canım yavrum Ahmet'im hatıra defterine, 1993 Mayıs'ında anneler günü dolayısı ile aşağıdaki şiiri yazmış. Onun hatıra defterindeki bu mısraları, bütün eli-ayağı öpülesi analara ithaf ediyorum. Siz de Ahmet'e ve ölmüşlerimize ne olur, bir Fatiha esirgemeyin. Ahmet'im 'ANNECİĞİM' başlığı ile şöyle yazmış hatıra defterine: "Çözdüm ayrılığın düğümlerini/ Sana geliyorum ey anneciğim/ Tükettim bacanın iklimlerini/ Gözleri bulut bulut anneciğim./ Ağarmış saçında kavi bir akşam/ Kırılmış saatler geçmiyor zaman/ Yollar yalnızlığı söyler durmadan/ İçimde tutan umut anneciğim./ Ellerin hüzündür gözlerin camda/ Yıldızlar gülümser ta uzaklarda/ Sıcak kucağının saltanatında/ Bu gönlümü avut anneciğim./ Sığındığım bir kalesin sevgiden/ Hayalin geçiyor gözümden/ Sana kör bir yalnızlığın içinden/ Uzattım elimi tut anneciğim." Anneler Gününüz kutlu ve mutlu olsun, efendim...