WASHİNGTON- Başbakan Ecevit'in kalabalık bir işadamı heyetiyle Washington'a yaptığı Türk çıkarması sürüyor. Gezinin dünkü ayağı, tamamen ekonomi görüşmeleri ile geçti. Ecevit, dün sabah Beyaz Saray'ın hemen karşısındaki resmi konukevi Blair House'da Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn'u kabul etti. Bu görüşmenin ardından otelinde, DEİK ve Türk-Amerikan İş Konseyi yöneticileri ile biraraya geldi. Yatırım yapan kazanır Ecevit'in dünkü programının en flaş bölümü, Amerikan Ticaret Odaları ve DEİK ile Türk-Amerikan İş Konseyi'nin ortaklaşa düzenledikleri yemeğe katılmasıydı. Ecevit burada heyacanla, Amerikan sermayesini Türkiye'ye yatırıma çağırdı. Türkiye'nin IMF ile anlaşması doğrultusunda ekonomik reformları ve paketi ısrarlı biçimde uygulamaya devam edeceğini söyleyen Ecevit, "Türkiye'ye yatırım yapan kazanır" dedi. Gerçi solondaki dinleyiciler ağırlıklı olarak, "bizden" işadamları idi. Yani Ecevit'in gezisine katılanlar ile, Türkiye'de işi olan ve bunlardan dolayı problemleri bulunan Amerikalılar kişi başına 125 dolar (yaklaşık 200 milyon TL) ödeyerek Başbakan'ın konuşmasını dinlediler. İhtiyatlı yaklaşım Tabii dinleyicilerin bu konuşmadan ne kadar etkilendikleri ve Türkiye'ye yatırım için nasıl davranacaklarını zaman gösterecek. Ama şimdiden belli olan bir şey var. Gezi öncesinde Amerika'yı fethe gelmek üzere yola çıkan ve milyarlarca dolarlık kaynak paketleri ile Türkiye'ye dönme, Türk işadamlarının Amerika'ya muazzam iş bağlantılarına girme gibi "yüksek umut ve beklentilerde", farkedilir bir hız kesme oldu. Hatta frene basılarak, ihtiyatlı bir iyimserlik süreci başlatıldı. "Kardeşim bu boyacı küpü mü, sok çıkar iş bitsin. Ticaret uzun vadeli bir süreçtir." moduna giren işaadamları, geziye Ecevit'i Washington'da yalnız bırakmamak ve dayanışma ruhu sergilemek için katıldıklarını, söylemeye başladılar. ABD'nin nasihati Ecevit dün öğleden sonra ayrıca IMF başkanı Horst Köhler'i de Blair House'da kabul etti. Ama artık Türkiye'nin IMF görüşmeleri öylesine bir rutin sürece girdi ki, haber değerinde azalma oldu. Türkiye, IMF'in söylediklerini aynen yapan ve programı IMF yetkililerini bile şaşırtan bir "istikrar" içinde uygulayan bir konumda. Dolayısı ile bu cephede bir değişiklik ve yenilik yok. Zaten önceki gün Beyaz Saray'da bir grup Türk gazeteciyle sohbet toplantısında ABD Ulusal Güvenlik Başdanışmanı Condoleezza Rice Türkiye'ye nasihat ederken, formülü şöyle özetlemişti: "'Ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek mükemmel bir amaç. Türkiye ile her alanda çok iyi ilişkilerimiz var. Türkiye, İslam ülkeleri için bir model. IMF ile görüşmeler cesaret verici. Bu görüşmeler devam etmeli. Reformlar çok önemli. Kaynak aktarımı da önemli. Reformlar devam ettiği sürece, kaynak aktarımı da devam eder. Reformlar ve kaynak aktarımı, birlikte gider'' Yani ne kadar reform, o kadar kaynak; pardon BORÇ! Ne güzel nasihat! İşte Ecevit'in Washington'daki temaslarının ekonomik boyutu ve getirisi şimdilik bu kadar. İhracat artışı mı, ticaret kolaylığı mı, falan mı filan mı ise, uzun vadeli büyük hedefler.. Haydi hayırlısı...