Bayram ve huzur

Yine çok mahzun ve garip bir bayram geçirdik. Değerli okurlarımın bayramlarını tebrik eder; sağlık ve huzur dolu nice bayramlara ağız tadıyla ulaşmalarını dilerim. Din istismarcıları bir taraftan, insanlık düşmanı teröristler diğer taraftan, dünyada giderek azalan huzurumuzu da çok görüyorlar. Gurbette ise insan, daha bir garip oluyor, bayramlarda. İş günü olmasına rağmen Washington'daki Türk-Amerikan İslam Vakfı (TAİF) Camii yine doldu taştı, bu bayram. Washington Büyükelçimiz Faruk Loğoğlu da yayımladığı bayram mesajında, "Bayramların Amerika'daki Türk varlığının daha bir kaynaşmasına ve dayanışmasına hizmet ettiğini" vurguladı. Öte yandan Başkan Bush Washington'daki İslam Merkezi Camii'nden yaptığı konuşmada, bütün Müslümanların bayramını kutladı. İslamiyet'in barış ve kardeşlik dini olduğunu vurgulayan Bush, "dini istismar eden teröristlerin asla İslamiyet ve Müslümanlıkla alakalarının olmadığını" belirtti. Bu yıl bayramın son günü yani dün, ABD'de Şükran Günü'ne denk geldi. Amerika'da asgari 100 milyon insan, aileleri ile beraber Şükran Günü'nü kutlamak için kilometrelerce yol katediyor. Halbuki bizler, Washington'dan Türkiye'deki sevdiklerimize telefonda bile ulaşmakta, hatların yoğunluğu sebebiyle ulaşmakta güçlük çektik. Zira artık Türkiye'de bile pekçok insan, sevdiklerini ziyaret etmek yerine maalesef, telefonda bayramlaşmayı ve bayramı "tatil olarak" değerlendirmeyi (!) yeğliyor. Ne hazin bir durum. Bayramlarımız da artık giderek sıradanlaşıyor. O çocukluğumuzun sevgi, huzur ve içtenlik dolu kaynaştırıcı güzel bayramlarını, Allah bu günlerimizi de aratmasın ama, çok arıyor ve hasretini çekiyoruz. Çok acı bir kayıp Bu bayram biz Türkiye Gazetesi ailesi için buruk bir bayram oldu. Gazetemizin ABD dağıtım bürosunu kuran ve yıllarca New York Temsilciliği'ni yapan Musa Korkmaz ağabeyimizi Kadir gecesi sabahında kaybettik. Rahmetli Musa abimizin iyilik ve sevgi dolu yüreği, belki de giderek artan mahzunluğa artık dayanamadı. Kadir gecesi sabahı, yani geçen Cumartesi sahura kalktı. Sahurdan ve sabah namazını kıldıktan sonra, göğsünde acı hissetmeye başladı. Eşi Fatma hanım kendisini hemen hastaneye kaldırmak istedi. Ama rahmetli Musa abimiz, sanki hissetmiş gibi hemen hanımıyla helallaştı. Ardından kelimeyi şahadet getirerek, ruhunu teslim etti. Orucunu bile bozdurmadan, ahırete intikal etti. Onun gibi böylesine hizmet ve iyilik dolu bir hayat yaşamak keşke hepimize nasip olsa. Kadir gecesi sabahında, oruçlu olarak ve kelimeyi şahadet getirerek ruhunu teslim etmek ne güzel bir ölüm! İnsan onun gibi yaşamaya ve böylesine güzel ölüme gıbta ediyor. Aziz naaşı New Jersey eyaletinde aynı gün toprağa verildi. Bir bayram öncesinde aramızdan ayrılarak bizleri pek mahzun eden merhum Musa abimize Cenabı Hak'tan gani gani rahmet ve başta değerli eşi Fatma hanımefendi ile ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.