Beyaz Saray'da iftar
Beyaz Saray'da iftar geleneği sürüyor. ABD Başkanları artık ayrıca, hem Ramazan öncesinde, hem de bayramlar için kutlama mesajları da yayımlıyorlar. Başkan Clinton döneminde başlayan ve Bush'un da devam ettirdiği bu gelenekler ve Beyaz Saray'daki resmi iftarlar, medeniyetler ve farklı dinler arasında yakınlaşmaya katkı yapıyor. Amerikan toplumunun önde gelen dini cemaat liderlerini ve Washington'daki İslam Ülkeleri büyükelçilerini biraraya getiriyor. Amerikan yönetimi de bu iftarlara en üst seviyede katılıyor. Beyaz Saray'daki iftara ilaveten ayrıca her yıl Dışişleri Bakanlığı da resmi iftarlar veriyor. Dışişleri Bakanı Rice'ın Uzakdoğu gezisi sebebiyle önceki akşam düzenlenen Dışişlerindeki iftara bu yıl Müsteşar Nicholas Burns ile Bakan Yardımcısı Karen Hughes ev sahipliği yaptılar. Beyaz Saray'da ise geçtiğimiz Pazartesi akşamı gerçekleşen resmi iftar, Başkan Bush'un altıncı iftarı. Başkan Bush ve eşi Laura'nın ev sahipliği yaptığı bu yılki iftarda yine seçkin konuklar vardı. Washington Büyükelçimiz Nabi Şensoy ve İslam ülkeleri büyükelçilerinin yanı sıra, ABD'deki müslüman cemaatlarının önde gelen liderleri de katıldılar iftara... Çarşaflı ve başörtülü hanımlar, sarıklı ve sakallı imamlar, ABD'li yetkililer, diplomatik misyon ve diğer davetliler ilginç bir görüntü oluşturdular. Başkan Bush'un konuşması ve sarıklı-sakallı İmam Eid efendinin duası ile iftar sona erdi. Bu iftarla onurlandık Başkan Bush iftarda yaptığı konuşmada, İslamiyet'in huzur ve ümit veren büyük bir din olduğunu vurguladı. İslamiyet'in, yeryüzündeki 1 milyardan fazla müslümanı, etnik ve ırki farklılıkları ile birleştiren ulvi özelliğine dikkati çekti. Zengin bir kültürün oluşmasına, bilim ve tekniğin gelişmesine yaptığı katkıları övdü. Böyle bir dinin en kutsal ayı ramazanda, Beyaz Saray'da iftar düzenlemiş olmaktan onur duyduğunu belirtti. Amerika'daki müslümanların ibadet ve inanç özgürlükleri ile ABD'ye büyük katkılar yaptıklarını ifade eden Başkan Bush, terörle mücadelesine destek veren müslüman ülkelere de minnet ve teşekkürlerini sundu. ? Bush artık daha dikkatli Başkan Bush 11 Eylül saldırılarından sonra terörle mücadeleyi anlatırken, "Haçlı seferi" ifadesini kullandı. Bu yüzden büyük eleştirilere uğradı. Daha sonra sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirten ve dolaylı özür dileyen sözler sarfetti. Ama, ABD'nin bütün dünyada uğradığı imaj kaybında, bu ifadesinin de büyük rolü oldu. Aynı şekilde, yakın zamanda kullandığı "İslamofaşist" tabiri de, büyük tepki çekti. ABD Dışişleri Bakanlığı kamuoylarını aydınlatmadan ve halkla ilişkilerden sorumlu bakan yardımcısı bayan Karen Hughes bile bu tabire karşı çıktı. Geniş kitle müslümanlarını inciten ve İslamiyet ile terörü çağrıştıran ifadelerden kaçınılmasını istedi. Bu tür sözlerin yanlış anlaşılmalara ve Amerikan aleyhtarlığının artmasına sebep olduğuna dikkat çekti. Bütün bunların etkisiyle olsa gerek, Başkan Bush bu yılki ramazan mesajında da, iftarda yaptığı konuşmada da çok dikkatliydi. Bizce bu husus çok olumlu bir gelişme! Zira, Başbakan Erdoğan'ın her vesile ile vurguladığı gibi, terörün dini, milliyeti olmaz! Geniş kitleleri ve samimi dindarları rencide eden bu tür ifadelerin kullanılması, global terörle mücadeleye de büyük zarar veriyor. ABD'nin dünyadaki imajına büyük darbeler vuruyor. Düşmanlıkları körüklüyor. Aşırıların ve din istismarcılarının taraftarlarını artırıyor. Ümid ederiz bundan böyle, aşırıların ve İslam düşmanlarının, medeniyetler arasına nifak tohumları sokma gayretlilerinin ekmeğine yağ süren bu tür dil sürçmeleri artık tekrarlanmaz. Bu vesile ile sonuna geldiğimiz Ramazanı şerifin ve dün gece kutladığımız mübarek Kadir Gecesi'nin hayırlara vesile olmasını; bütün insanlığa barış ve huzur getirmesini diliyoruz. Beyaz Saray'daki bu son resmi iftarın da bu temennilerimize katkıda bulunacağına inanıyoruz.