Bush arayı açıyor

ABD'de 2 Kasım'da yapılacak başkanlık yarışı giderek kızışıyor. Başkan Bush'un partisi Cumhuriyetçiler'in genel kongresinden sonra, Demoktrat Parti'nin adayı Kerry iyice geriye düştü. Anketlerde Başkan Bush rakibine göre 7-10 puan önde. Üstelik daha son kozlarını ortaya koymadı Bush.... Üsame bin Ladin'in yakalanması gibi daha nice sürprizler, ekim ayı içinde birbiri ardınca ortaya çıkarsa, kimse şaşırmamalı. İşin enteresan yanı, Başkan Bush bütün dünyada kendisine duyulan nefreti artırırken, ABD'de seçimi kazanma ihtimali daha da çoğalıyor. Maryland Üniversitesi'nin 35 ülkede yaptığı araştırmaya göre, 2 Kasım'da yapılacak seçimde dünya Bush'un değil, Kerry'nin kazanmasını istiyor. Ama Amerikan seçmeni hiç de dünyalı gibi düşünmüyor. Amerikan halkının terör korkusu Öte yandan ABD'deki seçim yarışında Bush'un bu denli öne geçmesi, Demokratlar'ı karıştırdı. Demokratlar, "başkan adayı John Kerry ve yardımcısı John Edwards ile, Başkan Bush ve yardımcısı Cheney'nin bir dönem daha seçilmemesi mücadelesinde" geriye düşünce, kampanyalarını değiştirmek zorunda kaldılar. Kerry-Edwards ikilisi, ülkedeki ekonomik durumu, işsizliği, sağlık ve sosyal güvenlik sistemlerindeki felaketi öncelik konuları yapmışlardı. Başkan Bush-Cheney ikilisi ise daha ziyade terörle mücadele ve Irak konularını stratejilerinin temeline oturtmuşlardı. Bush'un giderek arayı açması, Amerikan halkının bozuk ekonomik duruma, işsizliğe ve rekor bütçe açıklarına rağmen, terör korkusuna daha öncelik verdiğini ortaya koydu. Bu durum Bush'un işini daha da kolaylaştırıyor. Zira senatörlüğü döneminde bugüne kadar rakip partiden olduğu halde Başkan Bush'un Irak politikasına ve terörle mücadelesine değil karşı çıkmak sürekli destek vermiş bir Kerry'nin, Bush'a söyleyeceği lafı kalmıyor. Ayrıca seçim yarışının en ortasında kampanyasında büyük değişikliklere gitmesi de, kendisinin ne kadar "hazırlıksız, zayıf, güven vermeyen ve istikrarsız bir aday olduğu görüntüsünü" ortaya koyuyor. Belden aşağı vurmalar hızlandı Cumhuriyetçiler bu durumu yani hem Kerry'nin yetersizliğini, hem de terörle mücadele ve Irak konusundaki zikzaklarını çok iyi kullanıyorlar. Her ne kadar seçim yarışının kalitesi giderek düşse de, demagoji ve belden aşağı vurma kampanyaları daha ön plana çıkıyor. Adayların birbirlerine karşı ettikleri şu laflara bir bakın: Kerry: "Bush'un seçimi felaket oldu!" Bush: "Kerry ne dediğini bilmeyen, kararsız birisi!" Cheney: "Kerry seçilirse, ABD'ye yine terörist saldırısı olur!" Edwards: "Cheney yine çizmeyi aştı. Bunlar (Bush-Cheney) koltuklarını korumak için, her şeyi yaparlar. Halkı terörle korkutma taktikleri, bunu gösteriyor!" Her ne kadar hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi yetkililer daha önce, "bu yarışta seviyeli kampanya sürdüreceğiz!" sözü vermiş olsalar da, 2 Kasım yaklaşırken eleştirilerin dozu giderek artıyor. Hatta, "Seçilmek için, her yolu denemek mübahdır!" taktiğine dönüşüyor. Bu durum ise Bush-Cheney ikilisinin işini daha da kolaylaştırıyor. Ayrıca, "dünyada giderek tırmanışa geçen terör dalgasından ABD'yi çok iyi korudukları ve koruyacakları" propagandalarına da hız verdiriyor. Sonsöz: Demokrat Parti'nin temmuz ayı sonundaki genel kongresinden sonra yaptığımız değerlendirmeyi tekrarlıyalım: -(...) Kerry'nin, seçime yaklaşıldıkça Bush'un ortaya koyacağı "güçlü ve etkili sürpriz kozlar" karşısında gerilere düşmesi çok muhtemel. Seçime 2 hafta kala ortaya çıkabilecek sürpriz gelişmelerle Amerikan halkı da, Demokratlar da ve Kerry de büyük bir şaşkınlığa girerse ve Başkan Bush bu arada tekrar malı götürürse, hiç kimse şaşırmasın. Ayrıca Amerika'daki derin sistem ve onun güçlü desteği de asla gözardı edilmemeli. Bugün bu güçlü mekanizma, Bush'a çalışıyor. Başkan Bush'un tekrar seçilmesi ve Demokratlar'ın Temsilciler Meclisi ile Senato'da durumlarını "az bir iyileştirme" ile yetinmeleri, hiç de sürpriz sayılmamalı!