Bush Erdoğan'dan yardım istedi

Başbakan Erdoğan, Başkan Bush ile telefonda görüştü İngiltere Başbakanı Tony Blair bugün Ankara'ya sürpriz bir ziyaret yapıyor. İlginç bir hareketlilik ve gelişmeler yaşanıyor. Erdoğan-Bush görüşmesinde, "Türkiye'nin AB süreci ile ilgili son gelişmelerin değerlendirildiği ve bölgesel meselelerin ele alındığı" açıklandı. Erdoğan'ın görüşmede Başkan Bush'a, "İran ve Suriye'ye yaptığı ziyaretlerle ilgili bilgi verdiği; ayrıca Irak ve Lübnan'daki iç gelişmelerin ele alındığı" bildirildi. Başkan Bush'un Erdoğan'a, "Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemeye devam ettiklerini ifade ettiği" belirtildi. Erdoğan-Bush görüşmesi ile alakalı olarak Beyaz Saray Basın sözcüsü Tony Snow da bir açıklama yaptı. Snow basın toplantısı sırasında bir soruyu şöyle cevapladı: "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran ve Suriye temaslarına ilişkin ABD Başkanı George W. Bush ile bir telefon görüşmesi yaptı. 'Biz bunu çok yararlı bulduk. Elbette Erdoğan'ın yardımını istiyoruz.." Öte yandan, ABD Dışişileri Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatör yardımcısı Frank Urbanic, 6 Avrupa ülkesini kapsayan gezisinde, "PKK'ya karşı alınacak köklü önlemleri" konuştu. ABD yönetimi, PKK terör örgütünün Avrupa'daki mali ve siyasi ağını çökertmek için, büyük bir girişim başlattı. Washington'ın, Avrupa Birliği Müzakere sürecinde bir yol kazası olmaması için Türkiye'ye etkili desteği de sürüyor. Bu arada, Türkiye Amerika Yüksek Düzeyli Savunma Grup Toplantısı da Ankara'da yapıldı. Açıkçası, yıl sonu yaklaşırken, Türk-Amerikan ilişkilerinde "olağanüstü" bir hareketlilik gözleniyor. Esasında sadece Türk-Amerikan ilişkilerinde değil, Türkiye'nin dış politikasında büyük bir canlılık var. Türkiye her vesile ile uluslararası arenada daha etkili bir konuma yükseliyor. Türkiye'nin bu aktif misyonu, dünya barışı ve istikrarı için stratejik roller üstlenmesini ve belirleyici pozisyon almasını sağlıyor. ABD medyasında Türkiye'ye övgüler ABD ve dünya medyasında şu sıralar, "Türkiye'nin ne kadar önemli olduğuna, yabancı yatırımcıların akın akın Türkiye'ye koştuğuna, Türkiye'deki istikrar ve gelişmenin göz kamaştırıcılığına" dair çok ilginç haber ve yorumlar yeralıyor. ABD'nin etkili gazetelerinden Washington Post'ta önceki gün çıkan yazıda, "Avrupa Birliği içinde Türkiye'nin üyeliğine karşı direncin bulunmasına rağmen Batılı firmaların, Türkiye'deki yatırımlarının arttığına" dikkat çekiliyor. Öte yandan, Christian Science Monitor gazetesindeki yazıda ise, "Avrupa Birliği ile yaşanan sorunlara rağmen, Türkiye'nin giderek kendine daha güvenli bir ülke haline geldiği" belirtiliyor. Ayrıca "Ekonomik açıdan, Türkiye hiç bu kadar Avrupalı olmamıştı. Ancak Avrupa'nın Türkiye'deki çıkarları sadece ekonomiyle sınırlı değil. Türkiye, Avrupa ile Asya arasındaki stratejik konumu sayesinde Orta Asya'daki petrol ve doğal gaz kaynaklarının Avrupa'ya taşınmasından, Ortadoğu'da siyasi nüfuz oluşturulmasına kadar bir çok konuda köprü işlevi görebilir." deniliyor. Erdoğan New York'a geliyor Başbakan Erdoğan da gelecek hafta, 2 günlüğüne, New York'a, Birleşmiş Milletlet Toplantısı için geliyor. Erdoğan, Medeniyetler İttifakı Uygulama Süreci toplantısının New York ayağına katılacak ve çeşitlı temaslar yapacak. Türkiye'nin dış politikada böylesine hareketli ve aktif bir konuma yükselmesi, ağırlığını daha da artıran bir durum. Aranan, sözüne değer verilen, tecrübelerinden yararlanılan bir ülke bugün Türkiye.. Gelecek yıl Birleşmiş Milletler'de Kıbrıs meselesine yönelik yeni bir çalışma başlatılacak. Rumlar köşeye sıkışıyor. Ay sonunda 10 yıllık görev süresi dolan BM Genel Sekreteri Annan, Güvenlik Konseyi'ne verdiği raporda, "KKTC'ye izolasyonun kaldırılmasını" istedi. Bu çok önemli bir gelişme. New York'ta Başbakan Erdoğan'ın Annan ile yapacağı görüşme, bu açıdan da büyük önem taşıyor. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, Türkiye'nin görüşlerine paralel olarak Karabağ konusunda yaptığı açıklama da, Ermeniler'e adeta tokat oldu. Açıklamada, "ABD'nin, Karabağ bölgesini bağımsız saymadığı; Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü desteklediği" kaydedildi. Umarız bu güzel gelişmeler, artık Türkiye'deki kısır çekişmelere de dur der. Türkiye'nin menfaatleri, iç siyasi hesaplara alet edilmemeli. "Önce Türkiye" diyebilenlerin çok sevineceği bu güzel gelişmeler dileriz, "sağduyuyu duyguların önüne koyabilme" erdemini de beraberinde getirir. O zaman Türkiye, daha da güçlenecektir!