Bush'un Irak testi

ABD'nin Irak'a müdahalesi için geri sayım başladı. Başkan Bush, BM Güvenlik Konseyi'nden istediği şekilde karar çıkmasa bile, Amerikan Kongresi'nden aldığı yetkiyle Irak'a savaş açacak! Zaten uzun zamandır, bir taraftan en ince detayına kadar planlar yapılıyor ve birden fazla strateji ve senaryolar üzerinde çalışılıyor; diğer taraftan da, Amerikan ve dünya kamuoyları, Irak'a muhtemel bir operasyona hazırlanıyordu. Başkan Bush, Beyaz Saray'da önceki gün İsrail Başbakanı Ariel Şaron ile yaptığı ortak toplantıda şöyle konuştu: "Saddam, tehlikeli bir adam. Kendi halkını bile gazla zehirledi. Bu nedenle silahsızlandırılmalıdır!" Rejim değişecek Yani Başkan Bush, Irak'ı muhakkak vuracak! Rejimi değiştirecek. Saddam'ı bitirecek! Irak'ın silahlardan arınmasını, mutlaka sağlayacak! Richard Perle'ün, "Biz Irak Ordusu ile savaşmayacağız. Irak Ordusu, Saddam ile savaşacak!" derken, herhalde bir bildiği olmalı! Ayrıca ABD, Irak'a müdahaleyi, çok önemli bir "test" sayıyor. BM Silah Denetçilerinin, istedikleri gibi Irak'ta araştırma yapmalarını bile yeterli bulmuyor. "Saddam rejiminin değiştirilmesi ve Irak'ın silahsızlandırılması" olarak özetlenen iki hedefin, muhakkak gerçekleşmesini istiyor. Bu hedeflerin gerçekleşmesi için ise, "BM Güvenlik Konseyi'nin Irak konusunda daha sert ve gerektiğinde askeri müdahalenin yapılacağını belirten bir karar alması gerektiğini" belirtiyor. Daha da önemlisi, "BM Güvenlik Konseyi'nden böyle bir karar çıkmasa dahi, Irak'ı, Amerikan Kongresi'nden aldığı yetkiyle vuracağını", açık açık ifade ediyor. Şer eksenine gözdağı Peki Bush niye böyle konuşuyor? Çünkü hedef, sadece Irak değil! ABD hem terörle global mücadelesini istediği gibi sürdürebilmesi, hem de İran ve Kuzey Kore gibi şer ekseni olarak nitelediği ülkelere gözdağı vermek için, Irak'ı kullanıyor. Zira, BM Güvenlik Konseyi'nden bir karar çıkmadan bile Irak'ı vurması, "emsal" teşkil edecek. Eğer Irak'a bu şekilde müdahale eder, Saddam'ı ve rejimini değiştirip, Irak'ı da silahsızlandırırsa, eline müthiş bir koz geçecek. ABD bundan sonra, ne BM Güvenlik Konseyi'ne, ne de dünyanın herhangi bir yerindeki tepkilere aldırmaksızın, "haklı ve gerekli gördüğü her durumda, her operasyonu", tek başına yapabilecek. Ayrıca Irak'ta, -tıpkı Afganistan'daki gibi- Amerika yanlısı bir hükümeti kurdurması, başta Suriye ve Suudi Arabistan olmak üzere bütün Arap ülkelerine, "çok açık ve ciddi uyarı mesajları" taşıyacak. Orta Doğu'da ve hatta dünyanın herhangi bir ülkesinde, Amerikan menfaatlerine, ya da politikalarına tepki koyanlara, "sınırların ve rejimlerin gerekirse değiştirileceği" ikazını yapacak. Yoksa Irak'ın elinde henüz nükleer silah bulunmadığını ve Saddam'ın bugün ABD'ye karşı tehdit oluşturmadığını, bizzat CIA raporları söylüyor. Zaten Amerikalı yetkililer de Saddam'ın kişiliğini tehlike sayıyor. İleride palazlanarak bir tehdit oluşturmaması için, şimdiden "halledilmesi gerektiğini" vurguluyorlar. Evet, Başkan Bush "Irak testi" ile, Amerika'ya ve politikalarına sayısız menfaatler sağlayacak. Ama değerli dost ve stratejik müttefik Türkiye, ne yapacak? Washington'daki diplomatik gözlemcilerin vurguladığı ve hatta Amerikan yönetiminden bazı yetkililerin de ima etmekten çekinmedikleri bir acı gerçek de şu: "Türkiye istemese de, ABD'ye hayır demeyecek. ABD'nin müttefiki olarak bu oyunda yerini alacak. Gerekli desteği verecek." Peki Türkiye'nin zararları ne olacak? Aynı kaynaklar "Bundan bize ne? Bunu Türkiye düşünsün!" rahatlığı içindeler. Haydi hayırlısı...