Bush'un prestij ziyareti

A -
A +

ABD Başkanı Bush yarın Ankara'ya geliyor. Pazar günü Ankara'da "çalışma ziyareti" çerçevesinde Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan Erdoğan ile ayrı ayrı görüşecek olan Bush, daha sonra NATO zirvesine katılmak üzere İstanbul'a geçecek. Başkan Bush'un ziyareti, ABD'de ve dünyada itibarının en dibe vurduğu bir döneme rastlıyor. Ayrıca kasım ayında ABD'de yapılacak başkanlık seçiminde ikinci dönem için yeniden seçilememesi de kuvvetle muhtemel. Bunlara ilaveten Başkan Bush, 4 yıllık süresi zarfında hem ABD'de, hem de dünyada huzurun en bozulduğu bir dönemin "başaktörü" olarak kabul görüyor. Ancak böylesine itibar erozyonuna uğramış bir başkanın Ankara'da yapacağı temaslar, "önemsizdir" demiyoruz. Ama bu tuhaf çalışma ziyaretinin, daha ziyade bir prestij gezisi olduğunu vurgulamak istiyoruz. Hele bu ziyaret, Başkan Clinton'ın yaptığı tarihi ve muhteşem Türkiye çıkarması ile karşılaştırıldığında, daha şimdiden "eh işte!" denecek bir gezi olarak tarihin tozlu raflarında yeralmaya aday görünüyor. Türk halkının ve devletinin duyguları Zaten Amerikan haber ajansı AP'nin yazarı Louis Meixler ziyaret öncesindeki havayı yansıtan yorum haberine, "Bush anti Amerikan duyguların yoğunluğunda Türkiye'yi ziyaret ediyor" başlığını kullanmış. Ayrıca ziyaret ile ilgili bir Türk gazetesindeki karikatürü şöyle anlatmış: "Karikatürde Başbakan Erdoğan havaalanında tek başına Bush'u karşılarken görülüyor. Hemen ardında ise çok kızgın protestocu bir kalabalık var. Kalabalıkta şu pankartlar dikkat çekiyor: 'Bush evine dön!', 'Bush'a hayır!'. Yazar üşenmemiş, Türk halkından çeşitli kimselere Bush'un ziyaretini sormuş. Aldığı cevap ve tepkiler ise şöyle özetlenebilir: "-Bush dünyada büyük bir kaos oluşturdu. Terörü ateşledi. Orta Doğu'ya istikrar yerine kan, gözyaşı ve evsizlik getirdi. -ABD'nin terörü önlemek için yaptıkları, daha fazla toprak ve petrol kazanmak gayretinden başka birşey değil!" Louis Meixler, tecrübeli gazeteci Sami Kohen'in ziyaret ile ilgili Türk halkının duyguları konusunda yaptığı şu değerlendirmeye de yervermiş haber yorumunda: "-Biz Türkler Bush'a fazla bir sempati duymuyoruz. Onun uygulamaları ile çizdiği bir savaş portresi, Irak'ı işgali ve aptalca politikaları ile müttefiklerini bile dinlemeyen bir tavrı var! " PKK'yı bitirme sözü de askıda Bütün bu yazılanlar bugün Türk halkının büyük çoğunluğunun Başkan Bush ve onun yönetimindeki ABD hakkında ortak görüşlerini yansıtıyor. Dahası Bush'un tek yanlı dış politika uygulamalarından ve Irak'ta tam batağa saplanmasından, başta askerler olmak üzere, politikacıların, bürokrasinin ve Türk Hükümeti'nin de büyük kaygıları bulunuyor. Dolayısı ile bu soğuk atmosfer Bush'un ziyaretini de, NATO zirvesi çalışmalarını da gölgeliyor. Üstelik Başkan Bush Ankara'ya, uzun zaman önce ABD'nin "Kuzey Irak'ta PKK terörünü temizleyeceğiz" diye verdiği ve hâlâ tutmadığı bir sözün ezikliği ile de geliyor. Global terörle mücadeleyi, bütün haklı-haksız politikalarına baş gerekçe yapan bir başkanın, dünyanın en kanlı terör örgütlerinin başında gelen PKK ve uzantıları konusundaki anlaşılmaz sessizliği, gezi öncesinde Ankara'da "buz gibi bir havanın" oluşmasının da ana sebebi. Dileriz ve umarız Başkan Bush bu soğuk havayı dağıtacak önemli jestlerde ve somut girişimlerde bulunur. Yoksa hem Ankara ziyareti, hem de NATO'ya yeni misyonlar yükleme gayretleri, "laf ü güzaftan" öteye geçmeyecek. Bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulan, "Türk-Amerikan stratejik ortaklığı ve işbirliği" konseptinde, bir arpa boyu bile ilerleme sağlanamayacak!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.