Büyükanıt Paşa'nın ABD ziyareti
Bir hafta arayla ABD'ye bir önemli ziyaret daha.. Geçen hafta Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün ziyaretinden sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da Washington'da temaslarda bulunuyor. Yaşar Paşa'ya, Genelkurmay Plan ve Prensipler Dairesi Başkanı Akın Zorlu Paşa da eşlik ediyor. ABD Genelkurmay Başkanı Org. Pace'in resmi davetlisi olarak Pazar günü New York'a gelen Yaşar Paşa, Salı günü Washington'a geçti. Çok soğuk ve karlı bir havada geldiği Washington'da, yoğun programlı temaslarına hemen başlayan Büyükanıt, yarın Türkiye'ye hareket edecek. Bugün, ziyaretinin Washington'daki son gününde sabah saatlerinde, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi başkanı Yahudi asıllı Tom Lantos ile bir araya gelecek. Bu görüşme, Çarşamba günü hava muhalefeti sebebiyle gerçekleşememişti. Yine bugün öğle saatlerinde ise, ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından birisi olan ve İsrail'in politikalarına yakınlığı ile bilinen Washington Enstitüsü'nde basına kapalı bir oturumda konuşacak, soruları cevaplayacak. Yaşar Paşa 16:30'da da, buradaki Türk gazetecilere basın toplantısı düzenleyecek ve ziyaretinin genel bir değerlendirmesini yapacak. Birbirini tamamlayan ziyaretler Gül'den hemen sonra Yaşar Paşa'nın Washington ziyareti, Türkiye'nin ne kadar önemli, güçlü ve lider bir ülke olduğunun açık göstergesi. Ayrıca Türk Devleti'nin, asker-sivil bütün kurumlarıyla koordineli ve tek ses olarak çalıştığının da dışarıya açık bir mesajıdır! Büyükanıt Paşa Washington Büyükelçiliğimizde Salı akşamı şerefine verilen resepsiyondaki konuşmasında zaten bu konuyu da vurgulamıştı. "Türkiye'nin ileriye dönük tutarlı ve sağlıklı politikalar uygulamasının kaçınılmaz olduğunu" ifade ederek, "çok boyutlu sorunlarımızı tek başımıza değil, uluslararası ilişkilerle çözmemiz" gerektiğinin altını çizmişti. Paşa'nın bu vurgusu da, Abdullah Gül'ün ABD'ye gelmeden önce Ankara'da kendisiyle ikili bir uzun değerlendirme yapmış olması da, Türk Devleti'nin politika ve uygulamalarındaki kararlı tek sesliğin açık göstergeleridir. Öte yandan Türk-Amerikan ilişkileri, stratejik ortaklık temelinde ve örtüşen menfaatler doğrultusunda çok genişlemiş ve de çeşitlenmiş durumda. Böylesine olumlu ve gerekli bir işbirliği ortamını, başta Ermeni ve Rum lobileri ile bunların maşa olarak kullandıkları bölücüler ve Türkiye karşıtlarının, "esir alması", yada sekteye uğratması düşünülemez/düşünülmemeli!. ABD yönetimi Türkiye'nin hassasiyetlerinin farkında Nitekim Yaşar Paşa bütün görüşmelerinde bu önemli mesajı tekrarladı. Ayrıca muhataplarında da aynı kararlılığı ve duyarlılığı gördü. Bizce bu ziyaretin en verimli mesajı, asker-sivil iki tarafın da, "Türk-Amerikan stratejik işbirliğni artan bir ivme ile sürdürme iradesini" net olarak ortaya koymalarıdır. İlişkilerin üçüncü ülke ve sorunlarla yaralanmasını önleme kararlılığıdır. Zaten Yaşar Paşa'nın zengin programı ve temas yelpazesi, bunun açık belirtisidir. Türkiye'nin Genelkurmay Başkanı, sadece davetlisi olduğu muhatabı Orgeneral Pace ile görüşmedi. Alışılmışın dışında bir görüşmeler maratonu yaşadı ve ABD yönetiminden en üst düzeyde yetkililer buldu karşısında.. Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Ulusal Güvenlik Danışmanı Hadley ile Beyaz Saray'da ayrı ayrı görüşmesi, misafir ülke genelkurmay başkanları için alışılmış bir durum değildir. ABD'nin Türkiye'ye verdiği önemin göstergesidir. Ayrıca Türkiye'nin hassasiyetlerine karşı ne derece duyarlı ve kararlı olduklarının bir ifadesidir. Yaşar Paşa'nın, başta Cheney ve Hadley olmak üzere görüştüğü muhataplarından "Türkiye'yi inciten sözde soykırım tasarılarına karşı kararlı bir karşı çıkma ve PKK konusunda da daha somut adımlar atılacağı" sözlerini almış olması, son derece sevindirici bir gelişmedir. Bu gelişme, Türk-Amerikan stratejik işbirliğini çok daha ilerilere taşıyacak; ayrıca dost-düşman üçüncü ülkelere net bir "mesaj" olacaktır!