DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, ABD'deki temaslarını sürdürüyor. Hafta başında Washington'a gelen Çiller, Çarşamba akşamı New York'a geçti. New York programını yarın tamamlayacak ve hafta sonunu da Boston'da geçirecek olan Tansu hanım, gelecek Salı Houston'da, eski başkan George Bush ile bir öğle yemeğinde biraraya gelecek. Genel Başkan yardımcıları Mehmet Sağlam ve Ufuk Söylemez ile Samsun milletvekili Kemal Karataş'tan oluşan heyetle ABD'ye gelen Çiller, ziyaretinin ilk durağı Washington'daki temaslarına üzüntülü bir haberle başlamıştı. Pazartesi öğleden sonra Washington'a ulaştıklarında Mehmet Sağlam'ın annesinin ağır hastalığı haberini alan Çiller, Sağlam'ı aynı gün ilk uçakla hemen Türkiye'ye geri göndermişti. DYP Genel Başkanı Çiller, Salı'yı Washington'da yoğun temaslarla geçirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Ekonomiden Sorumlu Müsteşarı Alan Larsson ile görüştü. Washington Enstitüsü isimli düşünce kuruluşunda konuştu ve daha sonra da Amerikan Türk Konseyi'nde (ATC), Türk ve Amerikalı işadamları ile biraraya geldi. Zamanlaması ilginç bir ziyaret Çarşamba günü Ulusal Güvenlik Konseyi üyesi ve Başkan Bush'un danışmanlarından Dan Freed ve eski savunma bakan yardımcılarından Richard Perle ile görüşen Çiller, ABD Kongresi'nde Türk Dostluk Grubu üyesi milletvekili ve senatörlerle öğle yemeğinde buluştu. Daha sonra Musevi cemaati liderleri ve Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi yetkilileri ile ayrı ayrı görüştü. Bu temaslarının ardından Washington Büyükelçiliğimiz'de bir basın toplantısı düzenledi. Çiller'in ABD ziyareti, hem yüklü ve iyi hazırlanmış programı hem de zamanlaması açısından ilginçti. Çünkü, muhalefet partisi lideri olarak Washington'a, 'ilk' gelişiydi. Ayrıca ABD'de yeni bir yönetim işbaşındaydı. Üstelik ziyareti, Başkan Bush'un ilk 100 günlük icraatının tartışıldığı ve değerlendirildiği bir zamana rast getirilmişti. Öte yandan kriz sebebiyle, ABD'de birçok kişinin zihinlerinde, Türkiye ile ilgili soruların giderek arttığı bir dönemdeyiz. Zaten Çiller de otelinde, aralarında bizim de bulunduğumuz bir grup gazeteciye, ziyaretinin amacını ve ABD'de vereceği mesajı açıklarken, bu duruma dikkati çekmişti. Tansu hanım, Türkiye'nin geleceğinin çok parlak olduğunu, ama dışarıda ülkemizle ilgili çok ciddi kaygılar ve 'Türkiye nereye gidiyor' endişelerinin bulunduğunu hatırlatmıştı. Çiller ayrıca, "ABD'de bunları giderecek mesajlar verecek ve 'Türkiye'den umudunuzu kesmeyin. Türkiye bir yıldız ülkedir' diyeceğiz" şeklinde konuşmuştu. Çiller'in Washington'daki temaslarında bir başka ilginç husus, gösterdiği performanstı. Şahıslarla ve iç politika konularıyla ilgili sorularla karşılaştığında, asla polemiğe ve kişilik tartışmalarına girmedi Tansu hanım. Geçmişten ders aldığını, ama ileriye baktığını belirterek, 'Güçlü ve demokrasisini geliştirmiş Türkiye'nin, bölgede ve Avrasya'da oynayacağı 'model' rollere dikkati çekti. Türkiye'nin geniş bir coğrafyada, ABD ile stratejik bir müttefik olarak menfaatlerinin örtüştüğünü ve her alanda işbirliğinin geliştirilmesinin önemini ısrarla vurguladı. Çiller'in krizden çıkış reçetesi Tansu hanımın ziyaretine, ABD'deki Musevi lobisi de büyük ilgi gösterdi. Hem Washington'da hem de New York'ta Musevi cemaati yöneticileriyle biraraya gelen ve Musevi kuruluşlarında konuşan Çiller, "İsrail'i ziyaret eden ilk Türk başbakanı olduğunu; Türkiye-İsrail ilişkilerini, stratejik işbirliği temeline oturtan anlaşmaların, hem de Refahyol döneminde gerçekleşmesini sağladığını" her vesileyle tekrarladı. Washington'daki temaslarını Türk gazetecileriyle yaptığı basın toplantışında değerlendiren ve Türkiye'nin krizden çıkış reçetesini açıklayan Çiller, "derhal seçim" istedi. Türkiye'nin bugünkü krizi haketmediğini ve krizin ekonomik değil 'siyasi' olduğunu vurgulayan Çiller, "3 ayda ülkeyi 2 defa duvara toslatan bu Hükümet asıl krizin sebebidir. Derhal çekilmezler ve ülkeyi seçime götürmezlerse Allah korusun yeni ve daha büyük bir krize sebebiyet vereceklerdir" dedi. Çiller'in krizden çıkış, reformlar ve program konusunda söylediklerinden bazı satır başları da şöyle: - Ülke ehil ellerde değil. Programın eksiklikleri giderilmeli. Zaten yeni program daha çok endişeye sevkeden, siyasi iradenin ve liderliğin zafiyetini çok ciddi biçimde ortaya koyan bir program. Buna rağmen programın öngördüğü yasaların TBMM'den çıkması için destek vereceğiz. Doğru olan her yasa tasarısının arkasındayız. Bu son fırsattır. Türkiye ağır bir bedel ödüyor. Ciddi siyasi reformları derhal gerçekleştirmeliyiz. Siyasi Partiler Kanunu'nda gerekli değişiklikler acilen yapılmalı, yeni ve taze bir başlangıç olmalı. - Meclis'in milletten kopukluğu giderilmeli. Meclis ile halkı tekrar birleştirmeliyiz. Tercih sistemini getirip halkın istediğini seçebilmesinin önünü açmalıyız. -Son yıllarda iç ve dış kamuoyunu meşgul eden 'al gülüm ver gülüm' ilişkisinin ve yolsuzlukların üzerine sistematik biçimde gidilmesi gerekir. Milletvekiline farklı, halka farklı kanun olmaz. Ayrıcalıklar kaldırılmalı. Aklanma TBMM'de değil, bağımsız yargıda olmalı. Bunu sağlayacak düzenleme ve değişiklikler hemen yapılmalıdır. - Çare millettir, seçimdir. Millete güvenmek lazım. Yunanistan bile üst üste 2 seçim yaptı. İstikrarı böyle buldu. Millete bırakalım. Değiştirecekse millet değiştirsin. Milletsiz çözüm ve program olmaz. Demokrasi, millete güvenmek demektir. Keşke bu sonbaharda seçim olsa.. Özetle Tansu hanımın ABD ziyareti, kendisi için tam bir 'moral' gezisi oldu. Çiller Washington'da gördüğü ilgiden son derece memnun kaldı. Türkiye'de anketlerde birinci parti çıkan DYP'nin lideri olarak Washington'da hem 'hüsnü kabul' gördü; hem de 'buzların eridiği' sinyalini aldı.