Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, önceki gün Washington'daki basın toplantısında, yine 'umut' dağıttı. Sanki Nisan ayında idi, Derviş.. IMF ve Dünya Bankası ile görüşmelere yeni başlamış gibiydi.. Kolay değil IMF, yeni bir stand-by anlaşması ile, 10 milyar dolar ek kredi sağlıyor. Herşey yolunda giderse, yani IMF'nin yeni isteklerine tamamen 'evet' denirse, Türkiye gelecek yıl 10 milyar dolar daha 'ek' borçlanacak! Derviş işte bu ek borca çok sevindiğini söyledi, önceki günkü basın toplantısında... Aşırı borçlanma zarar verir Halbuki, bundan 7 ay önce, bir başka stand-by görüşmeleri öncesinde, 'Türkiye'yi kurtarmaya' soyunduğunda Derviş, başka türlü konuşmuştu. 'Aşırı borçlanmanın, Türkiye'ye zarar vereceğini' üstüne basa basa vurgulamıştı. Hatta "Verseler bile 25 milyar dolar krediyi kabul etmeyiz. Bize düzlüğe çıkmak için en fazla 10-15 milyar dolar yeter!" demişti. Nitekim Türkiye, Derviş'in gayretleriyle, tarihinde ilk defa IMF'den 10 milyar dolarlık bir kredi çıkarmış, bunun için IMF'nin dikte ettiği tüm şartlara evet diyerek, bir stand-by anlaşması imzalamıştı. Dünya Bankası da buna ilaveten 5 milyar dolarlık bir kredi vermeyi kabul etmiş, Türkiye böylece, kurtarıcısının talep ettiği 15 milyar dolarlık krediyi koparabilmişti. İşler ters gidince Ama geçen 7 ayda işler, hiç de kurtarıcının hedeflediği gibi gitmedi. Öngörülen ve taahhüt edilen hedeflerin hiç birisi tutmadı. Türkiye, ağır bir borç yükünün altına girmekle kaldı. Ekonomi iflasın eşiğine dayandı. Borç geri ödemelerinin ağır yükü, bunalttıkça bunalttı. Kurtarıcı Derviş şimdi Türkiye'yi yeniden kurtarmak, daha doğrusu vadesi gelen borçların taksitlerinin ödenebilmesi için, Washington'da tekrar turlar attı ve 10 milyar dolarlık bir ek krediyi daha kotardı. Önceki günkü basın toplantısında, işte bu durumu sordum. Derviş'e eski sözlerini hatırlattım. "Sayın Derviş, siz 7 ay önce burada aşırı borçlanmaya karşı çıkmış ve 25 milyar dolar verseler de almayız. Aşırı borç Türkiye'ye zarar verir." demiştiniz. Şimdi, '10 milyar dolar daha borçlanıyoruz diye sevinecek mi yoksa üzülecek miyiz?' diye sordum. Derviş, "Ek 10 milyar dolara gerek kalmasaydı, tabii ki daha çok sevinecektik. Ancak daha maliyetli bir borç almaktansa, bu programın vadesi ve maliyeti daha uygun!" dedi. Yani, '10 milyar dolar daha borçlandık diye göbek atacak değiliz. Ama böyle bir krediyi, hem de bu zamanda bulmak, az uz iş değil. Bunun için sevinmeliyiz!' demek istedi. Anlayacağınız Derviş, Türkiye'yi 18 ayda, yani 2002 sonuna kadar 25 milyar dolar daha dış borç yükünün altına soktuğu için, pek sevinçli. Peki, ya siz?.. Ek kredi, bu 10 milyar dolar daha borç hepimize hayırlı olsun! Kurtarıcımız seviniyorsa, elbet bir bildiği vardır. Biz de sevinelim (!), efendim.. ......... Tel: 1.202.737.7508 Faks: 1.202.737.7509