Elçibey'i rahmetle anıyor ve arıyoruz

A -
A +

Azerbaycan'ın ilk cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçibey, geçen yılın 22 Ağustos sabahı Hakk'ın rahmetine kavuşmuştu. Onu kaybedeli bir yıl oldu; ama yokluğuna alışamadık, alışamayacağız da.. Cenabı Hak, gani gani rahmet eylesin.. "Başın ölümü, milletin ölümü gibidir" sözüne en uygun liderlerden birisiydi rahmetli Elçibey... Sadece Azerbaycan'a değil, Türk Dünyası'nın bütününe damgasını vuran, vizyonlu bir 'başbuğ' idi. Orta Asya'nın ve Kafkaslar'ın yeniden şekilleneceği asrımızın kargaşalı dünyasında, rahmetli Elçibey'e oysa, ne büyük ihtiyaç vardı.. Boşluğu asla dolduralamayacak.. Ne hikmettir ki, iyiler birer birer eksiliyor.. Herhalde Elçibeyler'e, Özallar'a layık değiliz ki, Cenabı Hak onları en verimli ve faydalı olacakları zamanlarda aramızdan çekip alıyor.. "İnsanlar layık oldukları idarecilerle yönetilirler" sözü ne kadar ibretli.. Bütün Türk Dünyası'nın acı ve çileli durumu, vizyonsuz liderler ve bunlara layık toplumlar halini alındığını göstermiyor mu? Ama en büyük tesellimiz, ruhların ve ideallerin ölmezliği... Ne kadar layık olmasak da, ne kadar haketmesek de, rahmetli Elçibey, rahmetli Başbuğ Türkeş ve rahmetli Özal'ın aziz ruhları, yüksek idealleri, acılı Türk Dünyası'nın umut ve ilham kaynağı olmayı hep sürdürecekler.. Elçibey'in ABD ziyareti Rahmetli Elçibey, ölümünden yaklaşık 3 ay önce ABD'ye geldi. 2000 yılı Mayıs ayının üçüncü haftasında New York'taki geleneksel Türk Yürüyüşü'ne katılan Elçibey, New York ve Washington'da çeşitli temaslar yaptı. Rahmetliyi Washington'da yakından tanımak şerefine erenlerden olduğum için çok bahtiyarım.. Gazetemizin şerefine verdiği yemeğe katılarak bize unutulmaz bir gece yaşatan rahmetli Cumhurbaşkanını şimdi, o güzel gecenin sımsıcak aziz hatıraları ile yadediyoruz. Washington ziyaretini adım adım izlediğimiz Elçibey, mütevazı tavırları ve engin sevgisiyle, Washington'da dost, düşman çok geniş bir kesimin gönüllerini fethetmişti. Rahmetli Elçibey ABD'ye, iktidarı elinden alınmış ve yıllardır köşede tutulan bir eski cumhurbaşkanı olarak gelmişti. Muhalefetteki Halk Cephesi'nin lideriydi. Ziyareti, özel bir geziydi.. Ancak Washington'da hem yönetimden yetkililerle hem de ABD Kongresi'nde yaptığı temaslar ve çeşitli düşünce kuruluşlarındaki konferansları, çok büyük ilgi gördü. Dolu dolu bir hafta geçirdi rahmetli Elçibey, ABD'de.. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndaki görüşmelerde de, evlerde organize edilen ve Washington'ın kalbur üstü Avrasya uzmanlarının katıldığı özel toplantılarda da, ilgiyle dinlendi. Bir Amerikalı uzman, bize o zaman yaptığı değerlendirmede, aynen şunları söylüyordu: "Elçibey sadece Azerbaycan'ın değil, Türk Dünyası'nın geleceğine de damgasını vuracak bir lider olduğunu ispatladı. Kafkaslar'ı, Orta Asya'yı ve Rusya'yı çok iyi analiz ediyor. Türk Dünyası'na bakışı oldukça gerçekçi. Demokrat ve vizyonlu. Ayrıca çağdaş değerleri iyi özümlemiş ve globalleşmeyi iyi kavramış görünüyor." Mesajları ve vasiyeti Rahmetli Elçibey Washington'daki konuşmalarında, kalabalık dinleyicilere hitap etmişti. Azerbaycan'ın pek çok probleminin olduğunu söyleyen Elçibey, 'Ama bunlardan ikisi çok önemli. En öncelikli olanlar bağımsızlığın korunması ve demokrasinin geliştirilmesidir.' demişti. İktidara geldiklerinde programlarına koydukları ve öncelikle çözüme kavuşturacakları en önemli dört problemi ise şöyle sıralamıştı: Dağlık Karabağ'daki işgalin sona erdirilmesi. Mültecilerin yurtlarına döndürülmesi. Demokratikleşme. Yolsuzluk ve rüşvetle mücadele.. Rahmetli Cumhurbaşkanı'nın Washington'da geçen yıl verdiği mesajlar, artık bütün Türk Dünyası için birer vasiyet teşkil ediyor. Öte yandan Halit Kakınç Star Gazetesi'ndeki köşesinde, rahmetli Elçibey'in vasiyetini yayımladı. Kansere yenik düşerek Rahmet-i Rahman'a kavuşmadan az önce yaptığı bu vasiyetnameden bazı bölümleri şöyle: "...Bugün açıkça hayatla vedalaştığımı görmekteyim. Ne var ki birçok idealimin hayata geçtiğini göremedim. En başında, Rus'un eliyle Ermeniler'in işgal ettiği Karabağ'ı özgürlüğüne kavuşturmak isterdim. Yapamadım. Ama biliyorum ki, Karabağ, mutlaka özgürlüğüne kavuşacaktır. Tebriz'e özgürlüğüne kavuştuktan sonra gitmek... Onu özgür görmek isterdim. Göremedim. Ama şimdi öyle düşünüyorum ki, Tebriz'i özgür olarak görüyorum. Bu sözlerime hayal diyecekler. Hayal değil! Yakın zamanlarda insanlar bunu görecek ve bilecekler ki, bu düşündüklerim gerçekten de çok yakın tarihe yönelikmiş. Eğer bir halk özgürlüğüne kavuşursa, o halkın bu özgürlüğü isteyen ve bu uğurda mücadele eden ve bu arada hayattan göçen insanlarının ruhları da bu özgürlükten nasiplenir. Azerbaycan Halkı'nın tümü özgür olacak ve bir bütün olarak birleşecek. O günler gelince, bu özgürlük ve bütünleşmenin bayramında bütün bu ruhlar boy gösterecek. Ruh ölmezdir. Milletini sevenlerin ruhları da her zaman için milletleri ile birlikte olacaktır. ... Size bir öğüdüm var. Türk'e zayıflık yakışmaz. Türk, ölümün gözüne dik bakmalıdır. Ölümden korkan, Türk değildir. (..) İşlerimizin düzgün gidebilmesi için, mutlaka demokratik bir toplum yapısı gerekmektedir. Açık açık konuşup sorunların çözülmesi gerekmektedir. Türk Milleti'ne en çok gerekli olan şey, maneviyata dayanarak birleşebilmektir!" Cenabı Hak gani gani rahmet eylesin. Ölümünün daha birinci yılında, Türk Dünyası'nın bu çok acı kaybı merhum Elçibey'i rahmetle anıyor ve çok arıyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.