Başbakan Erdoğan'ın uzun zamandan beri planlanan ABD ziyareti programı kesinleşti. 6 Haziran'da Washington'a gelecek olan Başbakan, hızlı bir temaslar maratonuna başlayacak. Erdoğan'a ziyareti sırasında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan da refakat edecek. Başbakan Erdoğan, ziyaretinin ilk günü olan 7 Haziran Salı günü ABD'nin önde gelen toplum liderleri ile temaslarda bulunacak ve Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK), Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK) ve Amerikan Türk Konseyi (ATC) Yıllık Genel Kurulu kapanış yemeğine katılacak. Erdoğan, 8 Haziran Çarşamba sabahı ise ABD Başkanı George W. Bush ile görüşecek. Erdoğan aynı gün ABD Kongresi Temsilciler Meclisi Türk Dostluk Grubu'nu ziyaret edecek ve ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Bill Frist ile bir araya gelecek. Erdoğan 9 Haziran Perşembe günü Washington'dan New York'a geçecek. New York'ta, BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile öğle yemeği yiyecek. Daha sonra Türk dernekleri temsilcileriyle görüşecek olan Başbakan, Foreign Policy Assocation tarafından verilecek akşam yemeğine katılacak. Başbakan Erdoğan, ABD ziyaretinin son günü olan 10 Haziran Cuma günü ise ilk olarak Anti Defamation League tarafından verilen sabah kahvaltısı ve ödül törenine iştirak edecek. Erdoğan, Business Council İnternational Understanding adlı kuruluş tarafından verilecek öğle yemeğinin ardından da Connecticut eyaletindeki bazı sanayi tesislerini ziyaret edecek. Erdoğan daha sonra ABD'de yaşayan Türkler'in bir araya geleceği resepsiyona ve Ahmet Ertegün'ün düzenleyeceği akşam yemeğine katılacak. Başbakan Erdoğan, geceyarısına doğru temaslarını tamamlayarak Ankara'ya hareket edecek. Blair-Bush görüşmesi Türkiye için önemli Yaz sıcaklarıyla birlikte, Washington'a bir ziyaretçi akını başladı. Beyaz Saray'da hemen hergün bir devlet büyüğü var.1 Haziran'da NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Beyaz Saray'da idi. Ayrıca Başkan Bush, Erdoğan ile olan randevusundan 1 gün önce yine Beyaz Saray'da İngiltere Başbakanı Tony Blair'i ağırlıyor. Bush ve Blair Irak ve Afganistan'da devam eden savaşları, terörle mücadeleyi, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki demokrasi inşa projelerini görüşecekler. Transatlantik ilişkilerini gözden geçirecekler. Blair-Bush görüşmesi, Türkiye'yi de çok yakından ilgilendiriyor. Çünkü NATO'nun Irak ve Afganistan'a daha fazla müdahil olmasından, Kıbrıs'ta yeni çözüm formüllerine kadar Türkiye'yi direkt ilgilendiren birçok konuda ortak tavır belirlenecek. ABD ve İngiltere, dünyanın gidişini etkileyen iki stratejik ortak. Bu eksen, ABD-AB ilişkilerinde de çok daha belirleyici bir konuma geliyor. Türkiye'nin, ABD-İngiltere-NATO ekseninde, daha aktif olacağı bir sürece giriyoruz. Stratejik ortaklık Bazıları ısrarla tersini iddia etseler de, Türkiye ile ABD, stratejik müttefikler. Güvenlik, bölgesel konular, enerji, ticaret, terörle mücadele başta olmak üzere, Türkiye ve ABD'nin geniş bir alana yayılmış işbirliği konuları var. Irak'ta ve Afganistan'da askeri-siyasi yakın bir ortak çalışma içindeler. İlişkilerdeki görüş ayrılıkları, duygusal gerginlikler ve iniş-çıkışlar, bu stratejik müttefikliğin temelini ve istikametini değiştirmez. Ama bunların, ilişkilerin ivmesini olumsuz etkilediği de bir gerçektir. ABD, Avustralya'dan Polonya'ya, Uzak Doğu'dan Kuzey Afrika'ya yayılan geniş bir coğrafyada, ta Clinton döneminden beri bir stratejik müttefikler kuşağı oluşturuyor. Türkiye de, bu stratejik müttefikler kuşağının temel halkalarından birisidir. Hindistan da ABD ile stratejik ilişkiler içinde. Geçtiğimiz Salı günü Hindistan'ın muhalefet lideri Jaswant Singh Washington'da idi. Brookings Enstitüsü isimli düşünce kuruluşunda, Hindistan-ABD stratejik ilişkileri konusunda bir ufuk turu yaptı ve konferans verdi. Singh, "stratejik ilişkiler, örtüşen menfaatler doğrultusunda gelişir." dedi. Ayrıca stratejik ilişkilerin karşılıklı güven ve meşruiyet anlayışı ile yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Bu stratejik ilişkilerin, "askeri ve güvenlik işbirliği, terörle mücadele, yüksek teknoloji işbirliği, enerji ve ticaret, nükleer silahsızlanma" alanlarına yayılmış olduğunu ifade etti. Singh'e "ABD maalesef, stratejik ortaklarını yeterince dinlemiyor. Genelde tek başına hareket ediyor. Bu olumsuz tavrını değiştirtmek için ne yapmak gerekir?" diye sordum. Singh gülerek, "sabır, sabır ve ilişkileri kesmeden anlatmaya-iknaya devam!" cevabını verdi. Türk-Amerikan stratejik ilişkilerinin bugün önündeki en önemli 2 engel, ABD'nin dostlarını fazla umursamaz tavrı ile, Türkiye'nin işbirliğinde istek ve heyecanını gerektiği şekilde gösterememesidir. Başbakan Erdoğan'ın Beyaz Saray ziyareti, ilişkilere yansıyan bu olumsuzlukları gidermeye, ve işbirliğini canlandırmaya vesile olacaktır.