Erdoğan'ın New York ziyareti

A -
A +

Başbakan Erdoğan hafta başında ABD'yi ziyaret etti. New York'ta yoğun bir temas trafiği yaşadı. Bu ziyaret, hem zamanlaması hem de mesajları itibariyle son derece önemliydi. Zaten Başbakan temaslarıyla ilgili basın toplantısında ziyaretini, "ikili görüşmelerim çok iyi geçti" sözleriyle değerlendirdi. Erdoğan, iki günlük ABD ziyaretinin ilk ayağında, Medeniyetler İttifakı Projesi çerçevesinde Birleşmiş Milletler'de temaslarda bulundu. İkinci ayağında ise, Amerikan siyasetinin etkili isimleriyle biraraya geldi. Başbakan ayrıca CNN ve PBS televizyonları ile New York Times gazetesine de özel mülakatlar verdi. Erdoğan'ın ziyareti, ABD medyasında geniş yeraldı. ABD'nin önceliklerine uygun zamanlama Başkan Bush, gelecek yıl Irak ve Ortadoğu politikalarında büyük değişikliklere gidecek. Irak Çalışma Grubu'nun bu yöndeki raporu ve Amerikan kamuoyunundaki büyük baskılar, yeni politikları gerekli kılıyor. Başbakan Erdoğan'ın ziyaretinin, ABD kamuoyunda özellikle Irak konusunda büyük tartışmaların yaşandığı bir döneme rastlaması, temaslarını daha da "önemli" hale getirdi. Türkiye'nin görüşlerine duyulan ilgiyi artırdı. Zamanlaması, Amerikan kamuoyundaki önceliklerle örtüştü. Gerek medya mensupları, gerekse Erdoğan'ın ikili temalar yaptığı Amerikan siyasetinin önemli isimleri, "Türkiye'nin görüşlerini daha yakından öğrenmek" istediler. Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin yüzlerce yıllık tecrübesinin ışığında Irak, genişletilmiş Ortadoğu, terörle mücadele, medeniyetler arası ittifak, tolerans ve demokratikleşme konularında yapıcı ve yol gösterici görüşleri dile getirdi. İfade ettiği değerlendirmeler, barış ve istikrar için yol haritası niteliğinde idi. Başbakan bu bakımdan, hem büyük ilgi gördü; hem de Türkiye'nin başta Kıbrıs, PKK ile mücadele ve Türk-Amerikan ilişkileri konularındaki tezlerini muhataplarına birinci elden aktarmak fırsatını buldu. Yoğun görüşme trafiği Başbakan Erdoğan, hem bu ay sonunda 10 yıllık görev süresini dolduracak Kofi Annan, hem de görevi ondan devralacak yeni Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile biraraya geldi. Ayrıca Birleşmiş Milletler Genel Kurul Başkanı Şeyka El Halife ile görüştü. Görüşmelerde geniş ufuk turu yapıldı. Gelecek yıl BM'lerde Kıbrıs konusunda başlatılacak yeni girişim ve KKTC'ye izolasyonların kaldırılması konusu ağırlıklı olarak ele alındı. Erdoğan ayrıca ABD'nin etkili isimleri ile de biraraya geldi. Eski Başkan Clinton, Henry Kissinger, Demokrat Senatör Edward Kennedy, Beyaz Saray'da muhtemel bir Demokrat Parti iktidarında ismi dışişleri bakanı olarak geçen Richard Holbrooke ile görüştü. Bu ağır toplar, ABD Kongresi'nde çoğunluğu ele geçiren Demokratlar ile Türkiye'nin daha yakın ilişki kurmasını sağlayacak önemli isimler. Bunlarla görüşme ve özellikle Ortadoğu konularındaki fikir alışverişi hem Türk-Amerikan ilişkilerini olumlu etkileyecek; hem de ABD'nin geliştireceği yeni politikalardaki doğruları artıracak bir gelişmedir. Başbakan Erdoğan, Musevi Cemaati temsilcileri ile de son derece yararlı görüşmeler yaptı. Irak Çalışma Grubu Raporu'nda Filistin-İsrail ihtilafının acilen çözülmesi gereği önemle vurgulandı. Erdoğan'ın, bu ihtilafın giderilmesi yönünde gerçekçi adımlar atılması, Hamas'ın dışlanmadan adil politikalar uygulanmasıyla ilgili değerlendirmeleri, dikkatle not edildi. Irak Grubu Çalışma Raporu'ndaki bir başka önemli husus da, ABD'nin Suriye ve İran ile doğrudan görüşme tavsiyesi idi. Bu husus Türkiye'nin yıllardır savunduğu görüşleri ile büyük paralellik arzediyor. Türkiye'nin bugüne kadar izlediği politikaların değerini ve doğruluğunu "tescil" ediyor. Bundan dolayı ABD'de sadece Bush yönetimince değil, Demokratlar'ın kontrolundaki Kongre'de de dikkatle takip edilen, görüşlerine değer verilen ve daha fazla dinlenen bir Türkiye var artık!.. Başbakan Erdoğan'nın 2 günlük bu ziyaretinin, çok önemli sonuçlar getireceğine ve Türk-Amerikan stratejik ilişkilerindeki işbirliğini partilerüstü bir anlayışla daha da artıracağına inanıyoruz. Öte yandan Birleşmiş Milletler Kültür Teşkilatı UNESCO'nun 2007'yi, "Mevlana Yılı" ilan etmesi hem Türkiye'nin medeniyetler ittifakında oynayacağı global rolünün etkinliğine, hem de İslamiyet'in hoşgörü ve tolerans yüzünü gösteren ne kadar önemli bir ülke olduğuna da işaret ediyor. Bu güzel gelişmelere ve küreselleşmede yıldızı parlayan Türkiye gerçeğine, ne kadar sevinilse azdır!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.