Erdoğan'ın Orta Doğu diplomasisine ABD'den destek

A -
A +

ABD'de Irak Çalışma Grubu'nun hazırladığı rapor, önceki gün açıklandı. Rapor, Başkan Bush'un Irak politikasının yürümediğini vurgulayarak, "Amerikan stratejisinde önemli değişiklikler yapılması" çağrısında bulundu. Rapor, önemli! Zira, hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi Parti ile çalışmış, ABD kamuoyunun yakından tanıdığı önemli isimler ve üst düzey uzmanlardan oluşan komite hazırladı. Komite, Irak konusunda herkesle görüştü. Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti ileri gelenlerinin Irak politikaları konusundaki endişe ve görüşlerini kayda geçirdi. Türkiye ve diğer komşu ülkelerin Irak konusundaki politikalarını dikkate aldı. Dolayısı ile ortaya, Bush yönetiminin önemle üzerinde durmak zorunda kalacağı bir "tavsiyeler ve değişiklikler" paketi ortaya çıktı. Öte yandan geçtiğimiz Kasım ayında yapılan ara seçimi Demokratlar kazandı. Böylece gelecek yıldan itibaren 2008 sonuna kadar Başkan Bush, hem Temsilciler Meclisi, hem de Senato'da çoğunluğu ele geçiren Demokrat bir KONGRE ile çalışmak zorunda. Ayrıca geçen ay yapılan ara seçim, Amerikan kamuoyunun Irak konusunda nasıl ikiye bölündüğünü ortaya koydu. Bütün bu hususlar, Irak Çalışma Grubu'nun hazırladığı raporun, "ABD dış politikalarında önemli değişikliklere yolaçmasını kaçınılmaz" kıldı! Irak politikasında değişiklik önerileri Raporu hazırlayan Irak Çalışma Grubu'nun eşbaşkanları Lee Hamilton ve James Baker basın toplantısında, ABD'nin Irak politikasında değişiklik öngören tavsiyeleri şöyle sıraladılar: -"Irak'taki bütün Amerikan muharip birlikleri, 2008 yılı başına kadar çekilmeli. -Irak'taki Amerikan birliklerinin ana görevi değiştirilmeli. -Irak birlikleri içinde halen danışman-eğitmen olarak görev yapan 4 bin Amerikan askerinin sayısı 20 bine çıkarılmalı. Bunun için yeni asker göndermek yerine, geri çekilecek mevcut muharip birliklerden kaydırma yapılmalı. -Irak hükümetinin ülkede kontrolu ele alma ve ülke bütünlüğünü koruma hedeflerine ulaşmak için hızlı adımlar atmalı. -ABD, İran ve Suriye dahil bölge ülkeleri ile diplomatik çabalarını artırmalı." Rapordaki en önemli tavsiyelerden birisinin de, "ABD'yi İran ve Suriye ile doğrudan görüşmeye ve Irak konusunda işbirliği yapmaya çağırması" olduğunu söylemeliyiz. Gerçi Beyaz Saray sözcüsü Tony Snow raporun açıklanmasının akabinde, İran'ın nükleer silah çalışmalarını durdurmaması halinde doğrudan diyaloğa girmeyeceklerini vurguladı. Ama yeni yılda durumun değişeceği ve rapordaki bu tavsiyenin de yerine getirileceği beklenmeli. Türkiye'nin artan önemi İlginçtir; daha Irak işgali başlamadan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün 4 yıl önce dile getirdiği ve Türkiye'nin her vesile ile tekrarladığı Irak konusundaki endişelerin de şimdi rapora girmiş olması. Rapor, "Türkiye ile işbirliğinin önemi ve Kuzey Irak'ta PKK tehditinin ortadan kaldırılması hususunu" vurguluyor. Zaten yeni Savunma Bakanı Robert Gates, Senato'daki Komisyon'da tayin duruşmasında, "Türkiye'den övgüyle" sözetmişti. Irak'ın parçalanmamasının önemine değinmişti. Rapor açıklandıktan sonra önceki günkü olağan basın toplantısı sırasında ABD Dışişleri Sözcüsü Sean McCormack'a, "Başbakan Erdoğan'ın İran ve Suriye ziyaretlerini, Ortadoğu konusundaki diplomatik girişimlerini ABD'nin nasıl gördüğünü" sordum. "ABD, Erdoğan'ın bu çabalarını destekliyor mu?" dedim. Sözcü McCormack bu sorumu şöyle cevapladı: "Türkiye'nin, bütün komşularıyla diplomatik ilişkileri var. ABD Türkiye'den, komşuları ile ilişkide olmasını bekliyor. Bizim bakış açımıza göre Türkiye iyi bir dost ve müttefik. Ayrıca biz (Türkiye'nin), bölgede barış ve istikrar sağlama konusundaki çabalarını destekliyoruz!" ABD sözcüsünün Başbakan'ın İran ve Suriye temaslarından övgüyle bahsetmesi ve destek vermesi, Türkiye'nin hem bölge hem de Genişletilmiş Ortadoğu Projesi (GOP) için ne kadar değerli olduğunun açık göstergesi. Biz yıllardır, Türkiye'nin Ortadoğu'daki çabalarının, İran ve Suriye ile temaslarının ABD ile stratejik işbirliğinin gereği olarak yapıldığını yazdık durduk. Ancak bazıları (Türk-Amerikan ilişkilerini üçüncü ülkelerin ipoteğine sokma gayretlileri ile bunların etkisindeki bir takım sözde uzmanlar ve borazanları), Türkiye'nin bu olumlu çabalarını hep yerdiler. Türk-Amerikan stratejik ortaklığının bittiğini ve hatta AK Parti'nin ve Başbakan Erdoğan'ın biletinin kesildiğini bile -felaket tellallığı yaparak- ifade ettiler. Zaman geçtikçe bu maksatlı gayretkeşlerin, Türk-Amerikan ilişkilerini saptırma ve çarpıtma çabalarının sonuç vermediği daha iyi anlaşılıyor. Irak Çalışma Grubu'nun hazırladığı rapor, ABD'nin Irak politikalarında büyük değişikliklerin habercisi olduğu kadar, Türkiye'nin artan önemini ve Türk-Amerikan stratejik işbirliğinin gereğini bir kere daha teyid ediyor. Türkiye'nin bu barış ve istikrar sağlama misyonu, aktif diplomatik çabaları, giderek daha da önem kazanacağa benziyor. Bu samimi gayretlerin, bölgemize ve çivisi çıkmış dünyamıza büyük katkı yapacağına inanıyor ve bunu bütün kalbimizle diliyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.