Ermenistan'la yakınlaşma

Futbol deyip geçmeyin. Yarın Ermenistan ile oynayacağımız Dünya Kupası eleme maçının, sportif bir oyun olmanın çok ötesinde anlamları da var. Cumhurbaşkanı Gül'ün yarın davete icabet ederek Erivan'a milli maçı seyretmeye gidecek olması, ABD'de de olumlu karşılandı. ABD memnuniyetini, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Dairesi sözcüsü Mark Toner aracılığı ile şöyle açıkladı: "Her iki cumhurbaşkanının bölgede barış ve refahı kuvvetlendirmeye yönelik adımlar atma yönündeki cesaretlerini tebrik ediyoruz. Bu tarihî buluşmanın, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin tamamen normalleşmesine doğru bir ivme oluşturulmasına yardım edeceğini umarız." Komşularla iyi geçinme Türkiye, AK Parti iktidarı döneminde son yıllarda dış politikada önemli bir değişim gerçekleştirdi. Komşularıyla sıfır sorunlu ilişkiler yönünde isabetli adımlar attı. Komşularımızla başlattığımız bu yeni süreçte Orta Doğu'da, Kafkaslar'da ve Balkanlar'da barış ve refahın kilit ülkesi konumuna geldik. Etkili bir bölgesel güç olduk. Sarkozi bile Türkiye'nin bu güçlü konumuna övgü dolu sözler sarf ediyor. Komşularımızla iyi geçinme politikasının henüz arzulanan yakınlaşmayı sağlayamadığı 2 ülke kaldı: Kıbrıs Rum kesimi ve Ermenistan... Ama gerek Kıbrıs görüşmelerinin kararlı biçimde tekrar başlaması gerekse Ermenistan ile yeni bir dönem sinyallerini veren bir hareketlenmeye yelken açılması çok olumlu gelişmeler. Sanki, Türkiye'nin dış politikalarına son yarım asırda pranga vuran bu olumsuzlukların aşılma dönemine giriyoruz. Cumhurbaşkanı Gül'ün yarın Erivan'a gidecek olması bu bakımdan çok olumlu ve dev bir adım. Zaten Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan konuyla ilgili yazılı açıklama amaç ve beklentileri net biçimde ortaya koyuyor. Açıklamadaki "önemli fırsat", "ortak tarihi olan iki halkın yakınlaşmasının önünü tıkayan unsurların ortadan kaldırılmasına ve yeni bir zemin hazırlanmasına vesile teşkil edecek ziyaret" vurguları da bunu gösteriyor. Umarız bu tarihî fırsat heder olmaz! Hem her 2 ülke hem de dünya barışı kazanır.