Esas ihracat böyle patlar

A -
A +

Geçen Salı günü bizim gazetenin manşeti, "Kaçan kaçana" şeklindeydi. Haberde, "ekonomik krizde işsiz kalan nitelikli personelin yüzde 7'sinin Türkiye'yi terkettiği, yetişmiş elemanların yarıdan çoğunun ise yurtdışına gitme hazırlığında olduğu" belirtiliyordu. Beyin göçü olarak da nitelendirilen böyle bir durum, ülkemizin krizden ne kadar ağır etkilendiğinin bir başka acı yönünü de ortaya koyuyor. Üretken insanların, müteşebbis gücü bulunanların, iş yapma yeteneğine sahip olanların, kendi ülkelerinde bunları tam sergileyememeleri, üzerinde önemle durulması gereken acı bir gerçek! Ancak biz bu durumun, hayırlara vesile olacağına inananlardanız. Doğrudur! Bu nitelikli insanlarımızın Türkiye'de, böyle kriz zamanlarında değil en iyi olduğumuz anlarda bile potansiyellerini yüksek verimle sergilemeleri mümkün olamıyor. Sistemimiz, bürokrasimiz, kafa yapımız, birbirimize olan şüpheciliğimiz, her işi zorlaştıran ve adeta çalışanı-üreteni cezalandıran iş anlayışımız, sadece nitelikli insanlarımızı değil, alalade vatandaşı dahi canından bezdirecek, burnundan solutacak, yaşadığına pişman edecek bir yapıda. İş yapanlara, ya da yapmak isteyenlere, pranga üstüne pranga vurulmuyor mu? İnsanlar işlerinde enerjilerinin önemli bölümünü, bu tip iş dışı zorlukların aşılması için harcamıyorlar mı? Hatta sistemden kaynaklanan bu olumsuzluklar sebebiyle, ülkemizdeki kurulu kapasitenin ve büyük potansiyelin çoğu "avare kasnak" gibi heba edilmiyor mu? Bu kısır döngüyü bir türlü kıramadığımız doğru değil mi? Türkiye'nin zenginliği Rahmetli Turgut Özal, her vesile ile Türkiyemiz'in en önemli zenginliğinin "müteşebbis gücü" olduğunu vurgulardı. Ömrünün sonuna kadar da, bu potansiyelin kullanılır hale gelebilmesi için, kimsenin o zamanlar hayal bile edemediği yapısal değişimleri ve reformları gerçekleştirme yolunda önemli adımlar atmaya çabaladı. Ancak ne kadar üzücü ki, rahmetli Özal'ın ta 1984'lerde prangalarını çözmeye çalıştığı Türk müteşebbis gücü, nitelikli ve yetişmiş insanlarımız, iş yapma becerisini dinamik bir şekilde göstermeye hazır bu büyük potansiyel, hâlâ aynı sıkıntılardan ve zorluklardan mustarip. Şimdilerde bunları bir de ülkedeki ekonomik kriz vurdu. Fabrikalar, işyerleri birbiri ardınca kapanıyor. İşletmeler Bulgaristan'a ve hatta Suriye'ye taşınıyor. Yabancı sermayeyi ülkemize getireceğiz derken, kendi sermayemizi bile ülkemizde tutamaz hale geldik. Üzücü ama umutsuz değil Üzücü bir durum. Ama umutsuzluğa kapılmamalıyız. Kemal Derviş, "Krizler, yeni imkanları da beraberinde getirir!" demişti. Nitelikli insanlarımızın ve Türk müteşebbis gücünün yurtdışına yönelmesinin, ülkemize yeni imkanlar sunacağına inanıyoruz. Mesela bu insanlarımızın, Amerika gibi düzgün işleyen sistemlerde iş kurabilmelerini sağlasak. Türk KOBİLERİ'nin, Amerikalı firmalarla beraber Avrasya'da işbirliği yapmalarının formülünü bulabilsek.. Dahası, yurtdışına gitmek durumunda kalan ve gitmeye hazırlanan bu beyinlere ve nitelikli personele, göçettikleri yerlerde tutunabilmelerine destek olabilsek.. Böylece Türk müteşebbis gücünün neler yapabileceğini, istikrarlı ve düzgün sistemlerde insanlarımızın ne kadar üretken olabileceklerini cümle aleme göstermiş olurduk. Üstelik, bir türlü patlamayan ihracatımızı ve döviz kazanmayı da yüz milyarlarca dolar mertebesine, hem de çok kısa zamanda çıkarmanın yolunu açardık. Dünya küçüldü. Global iş anlayışı, neresi ucuzsa oradan alıp en çok satabileceğin piyasalara yönelmeyi gerektiriyor. Neresi üretim ve iş için uygunsa oraya işini kurmayı mecburi kılıyor. Bu sebeple Türklüğü'nü ve sahip olduğu değerleri dışarıda tam bir başarıyla sergileyecek bu insanlarımızın yeni ufuklara doğru yönelmelerini hayırlı bir başlangıç olarak değerlendiriyoruz. Gidenlerimizin Türkiyemiz'e, dışarıdan da faydalı olunabileceğini göstereceklerine inanıyoruz. İnşallah Türkiyemiz de bir gün, 62 ülkeden gelmiş insanlardan oluşan Amerika gibi çalışanın, üretenin hakkını alabildiği ve birikimini serbestçe değerlendirebildiği istikrara ve iş ortamına kavuşur. Temennimiz ve umudumuz bu! Niye olmasın?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.