Öncelikle değerli okurların Kurban Bayramı'nı ve yeni yıllarını tebrik ederim. Mübarek bayram ülkemize, İslam âlemine ve bütün insanlığa hayırlar ve iyilikler getirsin. Nice bayramlara ağız tadıyla ve huzurla kavuşulmayı dilerim. 2007, barış ve huzur yılı olsun! "Yüce Mevlam bugünlerimizi aratmasın!" Bu güzel temenni, üzerimde çok hakkı olan ve 1979 yılında beraber geçirdiğimiz elim bir trafik kazasında, 33 yaşında kaybettiğim sevgili arkadaşım Mehmet Darende beyin, çok sık tekrarladığı bir duaydı. Darende ağabey, hiç karamsar değildi. Tam tersine etrafına pozitif enerji yayan, umut ve sevgi aşılayan biriydi. Üstelik çok da çalışkandı. Kısacık ömrü hep, etrafına faydalı olmakla geçti. Herkesin yardımına koşan bir vefa ve iyilik timsaliydi. "Bugünlerimizi aratmasın" yakarışı, hayata bakışını yansıtan, bugünü en verimli değerlendirmeyi teşvik eden, geleceğin kötülüklerine karşı hazır ve korunmalı olmayı öğütleyen bir büyük vizyondu! Sürekli çalışmayı ve insanlara faydalı olmayı esas alan bir anlayıştı; doğru bir istikametti. Sevgili Peygamber'imizin "İki günü eşit olan zarardadır!" ulvi buyruğunu, gündelik hayata tam uyarlayan huzurlu ve saadetli yaşama formülüydü. 2006'yı aramayalım... Birkaç gün sonra uğurlayacağımız 2006'yı değerlendirken ve 2007 beklentilerimizi ortaya koyarken durumu en iyi özetleyecek vecize, "Yüce Mevlam bugünlerimizi aratmasın" olsa gerek. Gerçekten 2007, 2006 yılını aratmasın diye çok daha dikkatli olunması gereken bir durumdayız. Dünyanın her tarafında huzursuzluklar, adaletsizlikler, zulümler, insanlar arasındaki uçurumlar ve eşitsizlikler, maalesef giderek artıyor. Âdeta insanlığın geleceği karanlıklaşıyor. Nice medeniyetlere beşiklik etmiş şu Orta Doğu, âdeta barut fıçısına döndü ve her tarafı mayınlarla kaplı bir hal aldı. Afrika kaynıyor. Açlık ve fitne tohumları dünyanın her tarafını yakıp kavuruyor. Ne zengininde, ne fakirinde; ne güçlüsüsünde, ne zayıfında; hiçbir yerde "huzur var!" denilebilir mi? Nefret-Hoşgörü imtihanı! Geçtiğimiz Kasım seçimlerinde ABD KONGRESİ'nde ilginç gelişmeler yaşandı. ABD tarihinde ilk defa bir Müslüman -Keith Ellison- milletvekili seçildi. Ellison, Kur'an-ı Kerim üzerine yemin edecek ve önümüzdeki 2 yıllık dönemde KONGRE üyeliği yapacak. Gerçi ABD KONGRESİ'ne ilk defa Hristiyan olmayan bir üye seçilmiyor. Daha önce 2 budist milletvekili de seçilmişti. Ayrıca her dönemde onlarca musevi senatör ve milletvekili de oluyor. Ancak ilk defa bir Müslümanın milletvekili seçilmesi ve Kur'an-ı Kerim üzerine yemin edecek olması, ABD içinde ve dışında büyük yankı uyandırdı. Yankılar genelde olumlu. ABD'deki hoşgörü ortamını ve laikliğin dinlerle çatışmadığını, aksine din ve ibadet özgürlüğü sağladığını gösteren olumlu tepkiler çoğunlukta. Ancak Cumhuriyetçi Parti'den seçilen Virgil Goodie isimli KONGRE üyesi, "ABD'ye Müslüman göçünü en büyük tehlike ve tehdit unsuru gösteren" sert ve nefret dolu açıklamalar yaptı. Goodie'nin sözleri, ABD'nin dünyadaki imajına büyük darbe vurdu. Zaten Washington Post ve Boston Globe gibi ABD'nin saygın gazeteleri Goodie'nin açıklamalarına çok sert tepkiler gösterdiler. Goodie'nin sözlerini "ahmaklık" olarak niteleyen Washington Post gazetesi şu değerlendirmeyi yaptı: "Amerika açısından asıl tehlike, bütün dünyanın Goodie'nin sözlerini ciddiye almasıdır. Goodie'nin Müslümanlar hakkındaki önyargılı açıklamasını, Amerika'nın İslam'a karşı gerçekten bir medeniyetler savaşı başlattığının kanıtı olarak görmesidir. 535 üyeli Kongre, tek bir Müslüman temsilciyi memnuniyetle bağrına basacaktır. Ancak Goodie gibi bir Kongre üyesine tahammül edip edemeyeceği ayrı bir soru işaretidir." Bizce de dünyadaki asıl tehlike ve tehdit unsuru, böylesine önyargılı ve nefret dolu yaklaşımlardır. Çivisi çıkmış dünyamızın huzur, barış ve istikrara kavuşabilmesinin yolu, öncelikle "sevgiden" geçer. Sevgisizlikleri kaldırmadan, nefretlerden arınmadan, adaletsizlik ve eşitsizlikleri yok etmeden, huzura ve barışa kavuşmak mümkün mü? "Yüce Allah bugünlerimizi aratmasın" diyor; Bayram'ın ve 2007'nin, huzur ve barışa hasret dünyamıza, "daha fazla kötülükler getirmemesini" temenni ediyoruz!