Gül'ün seçilmesi demokrasinin zaferi

A -
A +

Cumhurbaşkanlığına Abdullah Gül'ün seçilmesi ve yeni kabinenin kurulması, ABD'de de geniş yankılara sebep oldu. Başkan Bush ve dışişleri bakanı bayan Rice telefonla Gül'ü arayarak tebrik ettiler. ABD'nin yeni dönemde de kendisiyle yakın bir çalışma içinde olacağını belirttiler. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan resmi açıklamada ise, "Gül'ün seçilmesinin, Türk demokrasisinin ve anayasasının gücünü gösterdiği, Gül ile yakın bir işbirliği içinde olacağı" vurgulandı. Ayrıca ABD dışişleri sözcü vekili Tom Casey, "Cumhurbaşkanı olarak Gül ile ve yeni Hükümet ile, olumlu ve iyi ilişkilerimizin süreceğine inanıyoruz" dedi. Reformcu liderler iktidarı ABD medyasında da Cumhurbaşkanlığı seçimi ve yeni AK Parti hükümeti ile ilgili geniş haber ve yorumlar yeralıyor. New York Times gazetesinde Cumhurbaşkanı Gül ve AK Parti'nin seçim zaferiyle ilgili olarak şu değerlendirme yapıldı: "Gül'ün seçilmesi, Türkiye'deki iktidar hiyerarşisini baştan aşağı değiştirdi. Cumhurbaşkanlığını, Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen reform yanlısı yeni bir liderler sınıfına açtı. Ancak Gül'ün, ülkenin Batı bölgelerinde yaşayan ve kendisine kuşkuyla bakan vatandaşlarını da ikna etmek için çaba harcaması gerekecek. 10 yıl önce Gül'ün aday olması bile düşünülemezdi. Seçkinler ve ordu, Gül'ün içinden geldiği muhafazakar orta sınıfları, iktidarın merkezinden uzak tutuyordu. Salı günü yapılan oylama bunu değiştirdi." ABD'nin etkli gazetelerinden Washington Post'ta Jakson Diehl imzalı değerlendirmede ise şu görüşlere yerverildi: "Gül'ün Meclis tarafından cumhurbaşkanı seçilmesi, hem demokrasinin hem de muhafazakar bir siyasi partinin, ılımlı ve liberal olabileceği düşüncesinin zaferi gibi görünüyor. Bush yönetiminin bu durumdan memnun olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak, Türkiye'de cumhurbaşkanlığı krizi başladıktan sonra yönetim çelişkili bir tavır izledi. Erdoğan'ın seçim zaferinden sonra bile Amerikalı yetkililer, Gül dışında bir aday gösterilmesi demek olan "uzlaşma" tavsiyesinde bulundular. Ancak Gül geri adım atmadı. Bu da Türkiye'de bir çok laik politikacıdan ve Türk halkından daha fazla Amerikan dostu olan bir cumhurbaşkanı anlamına geliyor." Türkiye çok iyi bir model Öte yandan, "gerek AK Parti'nin 22 Temmuz seçiminde yüzde 47 gibi büyük bir oy patlamasıyla tekrar iktidara gelmesinin, gerekse Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesinin, "hem İslam Dünyası'nda hem de sancılı Ortadoğu'da çok iyi bir model oluşturduğu" değerlendirmeleri yapılıyor. Türkiye'nin birçok ülke halklarına ve siyasi partilerine model teşkil etmesi şöyle vurgulanıyor: -Türkiye'deki gelişmeler, demokrasi ve İslamiyet'in uyuştuğunu çok açık bir şekilde gösteriyor. -Ayrıca, geniş kitlelerin radikalliğe ve teröre sempatisini önlüyor. -Ekonomik istikrarın, daha fazla özgürlüğün, refah ve gelişmenin, daha fazla demokrasi ile sağlanabileceği tezlerini kuvvetlendiriyor. ...... Bütün bu haber ve yorumlar, Türkiye'deki gelişmelerin büyük bir ilgiyle takip edildiğini gösteriyor. Öte yandan ülkemizin dış dünyadaki ağırlığı giderek artıyor. Hele Gül'ün, rahmetli Özal gibi dış politikada aktif bir cumhurbaşkanı olacağının işaretlerini vermesi, son derece önemli bir gelişme. Türkiye'nin itibarının ve global etkisinin daha da artması anlamını taşıyor. Ülkemizin yükselen yıldızlığını, bir defa daha tescili anlamına geliyor. Aman nazar değmesin diyor; bu güzel havanın ve yakalanan bu olumlu çıkış grafiğinin daha da güçlenerek yükselmesini diliyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.