Yine hüzünle başlayan bir ramazan ayına kavuştuk. Değerli okurlarımın bu mübarek aylarını kutlar; ramazanın bütün İslam Alemi'ne ve insanlığa hayırlar getirmesini dilerim. Maalesef dünyanın her tarafındaki adaletsizlik ve kirli oyunlar, sadece müslümanları değil, bütün insanlığı tehdit ediyor. Filistin'den Afganistan'a, Irak'tan Afrika'ya milyonlarca insan, savaş kokuları, açlık, yokluk, sefalet, zulüm ve baskı altında hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bu arada Başkan Bush her yıl olduğu gibi, bu sene de bir ramazan mesajı yayımladı. Bush mesajında, şu ifadelere yer verdi: "Amerika'da ve dünyanın her yerindeki Müslümanların ramazanlarını kutluyorum. Ramazan aynı zamanda aile ve toplum bağlarının sıkılaştırılması için de bir vesile olacak ve Allah'ın nimetleri paylaşılacak. ABD birçok inancın var olduğu bir ülkedir ve toplumumuz, müslüman halkımızla zenginleşmektedir. Ramazanın kutsal günleri hepimize şefkat ve merhamet aşılasın. Eşim Laura ve ben en iyi dileklerimizle ramazanın mübarek olmasını diliyoruz" Başkan Bush'un mesajı her zamanki gibi sıcaktı. Ama sadece lafla kutlama olmuyor. Ne hazin tecellidir ki, Amerika'da müslümanlar bile artık kendilerinden şüphe duyulan bir topluluk oldu. Radikallerin ve İslam karşıtlarının, ABD'nin terörle mücadelesini "haçlı savaşı" haline getirme gayretleri, her geçen gün artıyor. Bundan hem ABD'nin dış politikaları ve itibarı büyük zarar görüyor; hem de dünyanın her tarafındaki müslümanlar fevkalade inciniyor; büyük acı çekiyor. Böyle bir ortamda sadece sözle ramazan kutlamaları, anlamını kaybediyor. Samimiyet endişesi doğuruyor. Irak çıkmaz sokak Öte yandan ABD'deki 2008 Kasım seçimlerine doğru, başkanlık yarışı da, Irak tartışmaları da hızlandı. Irak'taki Amerikan birliklerinin komutanı orgeneral David Petraeus ile Bağdat büyükelçisi Ryan Crocker hafta içinde KONGRE'de oturumlara katıldılar. Milletvekili ve senatörlere Irak'taki durum ile ilgili sunumlar yaptılar ve soruları cevapladılar. Orgeneral Petraeus'un ve büyükelçi Crocker'in sunumları, savaş karşıtı protestocuların slogan atmaları ile sık sık bölündü. ABD'deki savaş aleyhtarlığı sadece KONGRE'deki oturumlara yansımadı. ABD medyası da kamuoyundaki bu sert tartışmalara geniş yerveriyor. Hem orgeneral Petraeus'un, hem de büyükelçinin, "Irak'taki kötü durumu -aşırı bir iyimserlik ve gizlemeyle- tam yansıtmadıkları" vurgulanıyor. Zaten Washington Post gazetesi ve ABC televizyonu tarafından yapılan bir kamuoyu yoklaması, "ABD halkının yüzde 53'ünün, iki yetkilinin Irak'taki durumu olduğundan daha iyi göstermeye çalıştığına inandığını" ortaya koydu. Ayrıca Demokrat Parti'nin başkan aday adaylarından senatör Joe Biden, "Amerikan halkının, 'tek amacı durumun kötüye gitmesini önlemek' olan bir savaşı desteklemeyeceğini" söyledi. Biden, "mevcut stratejiye son verme zamanı geldiğini" vurguladı. Temsilciler Meclisi Başkanı bayan Pelosi, "Başkan Bush'un Irak planının, Amerikan halkının zekasına hakaret anlamı taşıdığını" söyledi. Bazı Cumhuriyetçi senatörler bile Başkan Bush'un Irak stratejisini eleştirdiler. İflas etmiş politikalar gereksiz ABD basınında yeralan yorum ve haberlede de Başkan Bush'un Irak politikalarına ağır eleştiriler yapılıyor. Christian Science Monitor gazetesi, "Amerika'nın Irak'ta İran'la işbirliği yapması gerektiğini" yazdı. The Boston Globe gazetesi "Amerikan halkının sabrı giderek azalırken, Irak'ta yaşanan gerçekler farklı etnik, dini ve siyasi grupların ülkeyi bir arada tutma konusunda bir çaba harcamaya niyetli olmadığını gösteriyor." yorumunu yaptı. Los Angeles Times gazetesi ise "Irak'ta yeni plana göre harcanacak 100 milyar dolarla daha faydalı işlerin yapılabileceğini" belirtti ve "Tek seçeneğimiz, Irak'ta iflas etmiş politikaları sürdürmek midir?" diye sordu. New York Times gazetesi de, "Irak'taki Amerikan birliklerinin komutanı orgeneral David Petreaus'un Temsilciler Meclisi'nde yaptığı açıklamaların hayal kırıklığından öte bir anlam taşımadığını; Petreaus'un Irak'ta zaman kazanmaya çalışarak Başkan Bush'un ekmeğine yağ sürme gayretinde olduğunu" yazdı. ..... ABD'de Irak tartışmaları, Amerikan askerlerinin derhal çekilmesi yönünde yoğunlaşıyor. Zaten kamuoyunun beklentisi de bu. 2008 seçimlerinin en hararetli konusunu Irak teşkil ediyor. Ama tartışmalarda gözardı edilen husus, her geçen gün bu anlamsız savaşta hayatını kaybeden Iraklı sivillerin durumu... Ne bunlar, ne de Irak halkının çektiği acılar, kimsenin umurunda değil!