Daha Bush savaş kararını vermedi (!) ama, Irak'a harekat için hazırlıklar neredeyse tamamlandı. Amerika'da televizyonlarda Irak ve Saddam sonrası ile ilgili "şakaların" bile bini bipara! Önceki gece NBC televizyonunda Jay Leno'nun Irak şakası, -ki siz buna eşek şakası da diyebilirsiniz- şöyleydi: "Son yapılan kamuoyu araştırmasında Amerikalı gençlerin yüzde 70'i Irak'ın nerede olduğunu bilmediğini ortaya koymuş. Ama hiç önemli değil! Zira birkaç ay sonra Saddam da Irak'ın nerede olduğunu bilmeyecek!" Türkiye başta dünya Irak'taki bir savaşın acı ve zararlarını anlatarak buna karşı çıkmaya çalışırken, Amerikalılar artık "savaşla" eğlenmeye bile başladılar. Ne kadar acı ve ibretlik bir durum. 'Ortadoğu'nun Almanyası' Irak ABD'nin Irak'a müdahalesinin, "silahsızlandırma ve Irak'a demokrasi getirme" ile ilgisinin olmadığını, cümle alem biliyor. Silahsızlandırma ve 2002 yılının en çok kullanılan "kitle imha silahları" deyimi sadece zahiri bir gerekçe! Amerika'nın Irak'a niye müdahale edeceğini, The Atlantic Monthly dergisinde Robert D Kaplan, ta kasım ayında "Bir Saddam Sonrası Senaryosu" başlığı ile açık seçik olarak yazmış. Türkistan Bülteni'nde İbrahim Kiras'ın tercümesi olarak tamamı yayımlanan (ibrahimkiras@yahoo.com) bu ilginç senaryodan bazı bölümler şöyle: "Iraklılar'a, 'Ortadoğu'nun Almanları' derler. Dünyada ABD ordusu için en uygun üs, Almanya'dır. ABD nasıl Almanya, Kore ve Japonya'ya üsler kurarak yerleştiyse, bunun bir devamı olarak Ortadoğu'da Amerikan ordusu için en uygun üs ülke Irak'tır. Amerika'nın Irak'a yerleşmesi ise ancak buranın işgalinden sonra gerçekleşir. Bu bir emperyalist fetihçilik değildir! Suudi Arabistan'daki üslerin geleceğinin belirsizliği kadar, Ortadoğu'nun her yerinde Amerikan aleyhtarlığının artması ve ABD nüfuzunun azalacağı da, Irak'ın bir "Amerikan Üssü'ne" dönüşmesini gerekli kılmaktadır. "Geçici bir diktatörlük kurulmalı!" Ayrıca bu durum, yani Amerika'nın Irak'a yerleşmesi, bölgedeki statükoların kırılmasını ve dinamik bir değişimin başlamasını da sağlayacaktır. Irak'ta hedefimiz, ticari sınırları bağnaz kesimler karşısında birleştirecek ve zaman içinde kurumları ve ekonomiyi yeniden inşa ettikten sonra demokratik bir alternatife yönelecek, "GEÇİCİ SÜRELİ LAİK BİR DİKTATÖRLÜK" olmalıdır. Hassaten işgalimiz öncesinde, yeni Irak rejimi ile Kürtler arasında planlanmış bir ilişki kotarılmalıdır. Böylece işgal sonrasında Bağdat'taki merkezi yönetim ile Kürtler arasında gerçek bir otonomi ve denetim imkanı ortaya çıkacaktır. Ayrıca merkezi yönetim ABD'ye, kuzeyde Kürt egemenliğindeki serbest bölgelerden başka yerel üsleri de kullanma imkanı tanımalıdır! ABD'nin Irak'ı üs haline getirmesi, İran'ı dizginleyecek ve İran'da da bir değişim süreci başlatarak, reformları hızlandıracaktır!" Robert Kaplan, Irak'ın neden işgal edilmesi ve Amerikan üssü haline getirileceğinin sebeplerini işte böylesine açık yüreklilikle anlatıyor. Şimdi buna karşı çıkmaya çalışmanın, "neden havanda su dövmek olduğu" daha iyi anlaşılıyor. Yani iş bitmiş. Süreç işliyor. "Cenab-ı Hak mazlumları ve Türkiye'yi korusun" duası haricinde, yapacak bilmem başka ne var?