Irak'ta yeni dönem

Başkan Bush önceki akşam yaptığı konuşmada, "Irak'ta yeni strateji ve değişikliklere ihtiyaç olduğunu" söyledi. Acilen "21 bin 500 kişilik ek güç gönderilmesi" gerektiğini belirterek, Irak'ta yeni bir dönemi başlattı. ABD'nin yeni Irak stratejısi, günlerdir tartışılıyordu. Amerikan halkı geçtiğimiz 5 Kasım seçiminde, Irak konusunda büyük bir bölünme yaşandığını gösterdi. Irak'a daha fazla asker gönderme yerine, oradaki birliklerinin acilen çekilmesini savunan Demokrat Parti'nin, hem Temsilciler Meclisi'nde hem de Senato'da çoğunluğu ele geçirmesini sağladı. Öte yandan partilerüstü uzmanlardan oluşan Irak Çalışma Grubu (IÇG) da bir rapor yayımladı. ABD kamuoyunda, Başkan Bush'un yeni Irak stratejisinin, hem ülkede yükselen savaş aleyhtarlığına hem de Irak Çalışma Grubu Raporu'na "uyması gerektiği" beklentisi vardı. Ancak Başkan Bush, "ne kamuoyundaki yüzde 60'lara varan asker çekme isteğini, ne de IÇG Raporu'nda belirtilen görüşleri" dikkate aldı. Özellikle Rapor'da vurgulanan İran ve Suriye ile diyalog teklifini geri çevirdiği gibi, bu iki ülkeye daha fazla baskı ve askeri müdahale sinyallerini verdi. Yeni Irak Planı'na tepkiler Başkan Bush'un açıkladığı yeni plan ve Irak stratejisi, hem kamuoyunda, hem de ABD KONGRESİ'nde tepkiyle karşılandı. New York Times gazetesi, "Amerikan halkının Başkan Bush'dan artık gerçekleri kabul etmesini beklediğini" yazdı. Los Angeles Times gazetesinde ise şu değerlendirme yeraldı: "Bush, Irak'taki felaketi düzeltecek gerçekçi bir plan sunmalıydı. Bush eğer Amerikan halkının gözünde inandırıcı olmak ve Bağdat'taki Şii liderlere uyarıda bulunmak istiyorsa, bunun daha fazlasını yapmalıdır. Başkan Bush, Amerikan askerlerinin hangi şartlar altında tamamen geri çekileceğini net bir biçimde belirtmelidir. Başkalarının yürüttüğü bir iç savaşa dahil olmak hem acı verici hem de yıpratıcı oluyor." Başkan Bush'un konuşmasının ardından MSNBC televizyonunda yapılan ankete 100 binin üzerinde katılım oldu. İnternette yapılan ankete katılan Amerikalılar'ın yüzde 67'si, "planın başarısız olacağı yönünde" görüş bildirdi. Katılımcılar, "4 yıl sonra ne ABD, ne de Irak, daha iyi bir halde olacak. Daha çok askerin gitmesi, daha çok cesedin geri gelmesi anlamına geliyor" şeklinde görüş belirttiler. ABD KONGRESİ'nin iki kanadında da çoğunlukta olan Demokrat Partili milletvekili ve senatörler, Başkan Bush'un 21 bin 500 asker daha göndermek istemesine büyük tepki koydular. Demokrat Parti'nin KONGRE'deki liderleri, Başkan Bush ile konuşma öncesinde Beyaz Saray'da yaptıkları toplantının çıkışında, "hayal kırıklığı yaşadıklarını, Başkan'ın Amerikan halkının duygu ve taleplerine kulak tıkamasını anlayamadıklarını" söylediler. Temsilciler Meclisi Başkanı bayan Pelosi, "Maalesef bu görüşme, bir danışma toplantısı olmadı. Tek taraflı bir bilgilendirmeydi." dedi. Demokrat Parti'nin ağır toplarından senator Kennedy, "daha fazla asker göndermeye karşı olduklarını, Başkan Bush KONGRE ile uzlaşmazsa, bu iş için gerekli 5.6 milyar dolarlık bütçeyi onaylamayacaklarını" belirtti. KONGRE'deki karşıtlık sadece Demokratlar'la sınırlı değil. Başkan Bush'un partisinden senatörler de asker göndermeye ve yeni plana karşı çıktılar. Türkiye daha aktif olmalı Başkan Bush konuşmasında, Türkiye'den de bahsetti. Konuşma öncesinde Beyaz Saray'dan dağıtılan planın ana hatları bilgi notunda, "Başkan Bush'un yeni planında PKK ile mücadeleye öncelik verileceği ve etkisiz hale getirileceği" vurgulanıyordu. Bush konuşmasında bu konuya, "Irak ve Türkiye sınırında yaşanan sorunların çözümü için, bu ülkelerle birlikte çalışacağız." şeklinde atıfta bulundu. Bush'un yeni planında ana hedef olarak ortaya konulan hususların başında, "gönderilecek 21 bin 500 Amerikan askerinin desteği ile Irak Ordusu ve güvenlik güçlerinin, Bağdat merkezli direnişi bitirmesi" geliyor. Ancak askeri ve diplomatik pekçok uzman, bu hedefin gerçekleşmesini zor görüyor. Uzmanlar, "Kuzey Iraklı peşmergelerin ve Şii milislerin Irak güvenlik gücü olarak direnişçilere Amerika askeri takviyesi ile operasyonlara girişecek olmasının, Irak'ta iç savaşı ve mezhep çatışmasını daha çok hızlandıracağı" endişesini taşıyorlar. Yeni plan, Türkiye'nin bölgede daha dikkatli ve daha aktif olmasını gerekli kılıyor. Türkiye, gelişmelere seyirci kalmamalı. MİT Müsteşarı'nın kamuoyu ile paylaştığı raporda vurguladığı gibi, reaksiyoner değil daha aktif hareket etmeli. Türkiye, Kürt gruplarla diyalog ve işbirliğini artırmalı. PKK terörünü etkisiz hale getirmek ve Irak'ın bütünlüğünü korumak istiyorsak, Çanakkale'de, Yemen'de, Kafkaslar' vatan savunması için omuz omuza birlikte çarpıştığımız Kürt kardeşlerimizle daha yakın ilişkiler geliştirmeliyiz. Türkiye, sağduyu ile hareket etmeli; slogancı ve gerçekçi olmayan politikaları bırakmalıdır. Sonsöz: Türkiye'yi arka bahçesi Irak'ta seyirci durumuna sokan tezkere redçilerinin vicdanı acaba şimdi daha mı rahat? Yoksa, üzüntü ve pişmanlık mı duyuyorlar?