Geçtiğimiz hafta boyunca Washington'da bulunan Dışişleri Bakanı İsmail Cem, ABD'de bir önemli 'ilk'e de imza attı. Bugüne kadar Ankara'yı ziyaret eden ABD'li bir senatörün bile Cumhurbaşkanı'ndan başlayarak başbakanı, yardımcılarını ve bakanları ziyaretine alışmış bizler, ilk defa bir Türk bakanın Washington'da 'krallar' gibi karşılandığına şahit olduk. Göğsümüz kabardı. Gerçekten Cem, Washington'da alışılmışın dışında, büyük bir ilgi gördü. ABD'yi ziyaret eden yabancı dışişleri bakanları normalde sadece muhatabı bakanı ile görüşür. Ama Cem'e yeni Bush yönetimi, muhteşem bir 'kıyak' yaptı. Başbakan muamelesi Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın davetlisi olarak Washington'a gelen Cem, Beyaz Saray Milli Güvenlik Başdanışmanı Condoleezza Rice, Başkan Yardımcısı Richard Cheney, Dışişleri Bakanı Colin Powell, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ile ayrı ayrı görüştü. Bu zengin program, hele Başkan Yardımcısı Cheney'in de Cem ile görüşmesi, Washington'un misafirine verdiği 'büyük önemin' çok açık bir göstergesiydi. Cem'e gösterilen farklı muamelede bir başka boyut da, (ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in Washington'da geçtiğimiz çarşamba günü sona eren turunun ve temaslarının ardından) Amerikan yönetiminin Cem ile ekonomiyi de ağırlıklı olarak konuşmalarıydı. Muhataplarının Cem ile ekonomiden dış politikaya herşeyi konuşmaları, çok 'ilginç' bir gelişmeydi. Bundan dolayı, Türk-Amerikan İş Konseyi'nin 20. yıllık konferansı için Washington'da bulunan TÜSİAD heyetinin yaptıkları temaslarda ve toplantılarda 'Hükümeti ağır biçimde eleştirmeleri ve hatta partisiz başbakan ve 15 teknokratlı yeni hükümet senaryolarını dile getirmeleri ile Cem'in muhteşem programlı ziyareti arasında, paralellik kuranlar oldu. Bu paralellikten dolayı Cem'e 'müstakbel başbakan adayı' gözüyle bakanların sayısında müthiş artış kaydedildi. Yeni hükümet modelleri gerçekleşir ve Cem 'partisizleştirilmiş başbakan' olur mu, bilemeyiz ama, Cem'in Washington'da, 'bir başbakan muamelesi' gördüğünü söylemek hiç de yakışıksız olmayacak. Gaf mı nezaketin gereği mi? Cem Washington'da sadece Amerikan yönetiminden büyük ilgi görmedi. Hem Türk-Amerikan İş Konseyi'nde yaptığı konuşma, hem Büyükelçilik İkametgahı'nda ABD Dışişlerinde 3 numaralı mevkiye gelen Grossman ile yaptığı ikili görüşme ve Amerikan medyasının Cem'e bakışı da bu ilginin diğer göstergelerini oluşturdu. Washington Enstitüsü isimli düşünce kuruluşunda da Cem, kalabalık bir dinleyici grubuna hitap etti. Muhataplarının birbirinden karışık ve kontra sorularına ustalıkla doyurucu cevaplar verdi. Ancak Washington Enstitüsü'ndeki bu toplantı sırasında tatsız bir olay da yaşandı. Enstitü'nün yöneticisi Alan Makovsky'nin Türkiye'nin tanımadığı Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti Washington temsilcisini 'ekselans Kıbrıs büyükelçisi' olarak takdim etmesi ve Cem'e soru sordurması, salonda bir dizi tuhaflıkların yaşanmasına sebep oldu. Cem'in, Makovsky'nin yaptığı bu gafın üzerinde durmadan, Güney Kıbrıs Rum Temsilcisine kibarca cevap vermesi, kullandığı ifadeler, "Rum Temsilciliği zımmen 'büyükelçi' kabul etmiş gibi" bir durumu çağrıştırdı. Bu durumu da, Cem'in büyük bir gafı olarak değerlendirenler oldu. Bazıları ise bunun gaf değil bir 'dil sürçmesi' ve Cem'in aşırı nezaketinin bir cilvesi olduğunu söylediler. İster gaf isterse dil sürçmesi kabul edilsin bu durum, Türk tarafını aşırı derecede üzerken, Rum ve Yunan tarafında büyük sevince yolaçtı. Muhteşem bir ekip çalışması Cem'in Washington ziyaretinde Dışişleri'nin ağır toplarından oluşan bir heyet de yeraldı. Müsteşar yardımcıları Mithat Balkan, Yiğit Alpogan, Uğur Ziyal, büyükelçi genel müdürler Bozkurt Aran, Tansu Okandan ve Sadi Çalışlar, kendi konularında gerek Amerikalı meslekdaşlarıyla yaptıkları toplantılar gerekse Cem'in yanında bulunarak, görüşmelerin en verimli bir şekilde geçmesini sağladılar. Heyette yeralan Cem'in danışmanı Engin Soysal ile Dışişleri sözcüsü Hüseyin Diriöz de mesai tanımayan, sabırlı, dinamik ve gayretli çalışmaları ile göz kamaştırdılar. Zaten Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in en övgü alan davranışı, etrafında genç ve dinamik bir ekip oluşturması. Cem ekip çalışmasına samimiyetle inanan ve bunu kompleksiz uygulayan birisi. Washington ziyaretinin böylesine zengin programlı gerçekleşmesinde bu ekip ruhunun katkısı büyük oldu. Washington'dan bir başka not da TC Washington Büyükelçiliği'nin güzel çalışması ile ilgili. Hem böylesine zengin bir programın hazırlanmasında, hem de yoğun programlı 2 bakanın aynı anda Washington'da ağırlanmasında gösterdikleri titizlik ve başarı sebebiyle gerçekten Büyükelçi Baki İlkin ve tüm diplomatik misyon mensuplarımız, her türlü takdiri hakettiler. Parlak ve göz kamaştıran gezinin bilançosunu ise Cem şöyle özetledi: "ABD'nin Türkiye'ye bakışında çok daha bilgili, daha fayda getirici bir ortam oluştu. Biz de yeni yönetimi daha iyi tanıma fırsatı bulduk. Zaten gezinin ana amacı, yeni yönetimin ortak konulardaki düşüncelerini almak ve Türkiye'nin bunlara birikim ve katkılarını dile getirmekti. Maksat hasıl oldu. Türkiye ve ABD, aralarındaki mevcut işbirliğini, daha da geliştirme ortak iradesini ortaya koydular." ........ Tel: 1.202.737.7508 Faks: 1.202.737.7509