Doğrudur, 11 Eylül trajedisinden sonra ABD'de Müslüman olarak yaşamak zorlaşmıştır. Hatta birçok camiye saldırı olmuş ve sokaklarda, işyerlerinde, havalanlarında başörtülü Müslümanlar taciz bile edilmiştir. İnsanların renklerine ve isimlerine bakılarak ayrımcılık yapılmış; Ortadoğu kökenliler uçaklara bindirilmemiştir. Ancak bunlar münferit olaylardır. Irkçı, yobaz ve radikal Hıristiyanların yaptığı bu aşırılıkları ve çirkinlikleri topluca Amerika'ya, Amerikan kamuoyuna maletmek yanlıştır. Zira Amerika ırkçı değildir. Din, dil, renk ayrımı yapmaz. Amerikan halkı 64 ülkeden gelmiş ve binlerce tarikat ve dinden insandan oluşmaktadır. Bu insanlar birbirine karşı toleranslıdır, birbirlerine karşı saygılıdır. ABD demokrasisinin sunduğu özgürlük havasını herkes eşit olarak solumakta; ayrımcılığa sadece kanuni değil, kamuoyundaki yerleşik vicdan ile de anında tepki vermektedirler. Zaten Amerika'yı Amerika yapan da budur! Bu Amerikan ruhunu otobüste, sokakta, işyerinde ve herhangi bir toplu mahalde daima hissedersiniz. Bu ruhun sevgi ve dayanışma tezahürleri ile huzur içinde yaşarsınız.. Terörün dini olmaz İkiz Kuleler'e yapılan hain terör saldırısında resmi açıklamalara göre 80 ülkeden insan öldü. Kurbanlar arasında Müslümanlar da var. Bu iğrenç eylem, İslamiyet'e nasıl maledilir? Tarih boyunca hiçbir doğru Müslüman böyle terör eylemine bulaşmamıştır. Ama İslamı, Hıristiyanlığı, Yahudiliği kendi menfaatleri için kullanan ve yorumlayan hainler daima olmuştur. Bu Hıristiyanlardan, Yahudilerden ve diğer dinlerden çıkmış radikal sapıkların yaptıkları din istismarını, kıyamete kadar sürdürecek zavallılar bulunacaktır. Fakat madalyonun bir de gerçek yüzü var. Maksatlı propaganda yapılsa da, birçok TV ve gazete hâlâ nefret dolu yayını sürdürse de ve olayları 'haçlı ruhu' ile yansıtmaya kalksa da, "İslam=terör" aldatmacası tutmayacaktır. Zira Amerikan ruhu, böylesine nefret ve kin tohumlarının Amerika'da yeşermesine asla izin vermez. Terörün dininin olmayacağı gerçeğini iyi bilir. Öfkeler, kızgınlıklar geçtikçe aşırı tepkiler azalmakla kalmayacak, maksatlı propagandanın yaraları da en kısa sürede sarılabilecektir. Bu yazımızda kısaca Amerikan ruhunun, en kızgın olunduğu ve öfke dolu bulunulduğu ilk anlarda bile, nasıl insancıl ve sağduyulu tepkiler verdiğine birkaç örnek sunmak istiyoruz. Bişkek'te Tanya'ya Kur'an okuyan hoca Kilisenin desteklediği dini içerikli bir gazete olan CSMonitor'de Tanya Weaver isimli Amerikalı kadının Kırgızistan Bişkek'te terör sonrası bir anısı 'Müslümanın içtenliği" başlığı ile yayımlandı. Turkistan Newsletter da, bu güzel yazıyı bültenine alarak internette okurlarına duyurdu. Tanya Bişkek'te, Habitat isimli yardım kuruluşunda çalışan bir Amerikalı. 11 Eylül teröründen sonra, o güne kadar huzur içinde yaşadığı bu Müslüman toplumunda sokağa çıkmaya bile korkuyor. Amerikalı olduğu anlaşılır diye bayrak renkleri olan kırmızı, mavi ve beyaz elbiseler giymeyi dahi terkediyor. Korkuyla yaşarken, Habitat'ın ev yardımı yaptığı Kubat isimli Kırgız'ın erkek kardeşi vefat ediyor. Kubat kardeşi için yapılacak dini merasime Tanya'yı da çağırıyor. Tanya korka korka gittiği cenaze evinde, hem de -kendi ifadesiyle- müstehcen sayılabilecek kılık kıyafetine rağmen, Kırgız kadınlar tarafından çok sıcak karşılanıyor. Her kadın kendi acılı hallerinde Tanya'ya New York'taki terör için başsağlığı diliyor, üzüntülerini belirtiyorlar. Yakınlarından kimseyi kaybedip etmediğini soruyorlar. Derken Hoca efendi Kur'an-ı Kerim okuyor. Dua ediyor. Bundan sonra aynı Hoca efendi bu sefer de, ABD'de terör saldırısında ölenler için Kur'an-ı Kerim okuyup topluca dua ediyor. İşte Tanya bu dua sonrasında hep birlikte 'amin' deyip eller yüze sürülürken gözyaşlarını artık tutamıyor. Gerçek Müslümanlığı görmenin huzuru içinde kaleme sarılıp bu hatırasını yayınlanmak üzere hem de kilisenin desteklediği dini bir gazeteye gönderiyor. Sade Amerikan vatandaşlarının tepkileri ABD'nin Seattle eyaletindeki Washington camisinde olanlar ise Amerikan ruhunu yansıtan bir başka anlamlı güzellik.. Terör sonrası camiye gelen Müslümanlar, her tarafın Amerikalılar'ın gönderdikleri çiçeklerle ve bayraklarla dolu olduğunu görüyorlar. Hepsinin üzerinde aynı mesaj: "Aziz komşular, sevgili kardeşlerimiz. Sakın terörden dolayı rahatsız edileceğiniz endişesine kapılmayın. Huzur içinde ibadetinizi yapın. Ne sizin, ne de dininizin bu saldırı ile bir alakasının olmadığını iyi biliyoruz. Daima yanınızdayız!" Batı Virginia'daki akrabalarını görmeye giden başörtülü bir hanım yolda küçük bir kasabada mola veriyor. Lokantada siparişlerini söyledikten sonra, işyeri yetkilisinin 2 garsonla beraber kendi masalarına doğru geldiğini görünce panikliyor. 'Eyvah bunlar beni şimdi başörtümden dolayı lokantadan atacak ve taciz edecekler" diye düşünüyor. Lokanta yetkilisi yanına yaklaşıp gayet kibar bir şekilde şöyle konuşuyor: "Hanımefendi, hoşgeldiniz. Lütfen hiç endişe etmeyin. Yemeğinizi de rahat yiyin. Bizim misafirimizsiniz. Lütfen bir ödeme yapmayınız!" Amerikan ruhunun muhteşem örnekleri daha sayılamayacak kadar çok. Ancak yerimiz sınırlı. Dileriz bu ruh, bütün çirkin ve maksatlı propagandalara rağmen, hep böyle kalır. Amerika'yı da Amerikalılar'ı da hoşgörüsünün sıcaklığında yaşatmayı sürdürür.