İstikrar devam etmeli

Amerikalı uzmanların, yeni yılla ilgili Türkiye beklentileri, genelde olumlu. Türkiye'nin dış ve iç politikalarının değerlendirilmesinde en önemli husus olarak, "2002'den beri devam eden siyasi ve ekonomik istikrar ortamının 2007'de bozulmaması" konusu öne çıkıyor. Eurasiagroup isimli düşünce kuruluşunun, 2007 dünya politik riskleri değerlendirmesinin ülkemizle ilgili bölümünde, gerek Cumhurbaşkanlığı seçiminin, gerekse genel seçimin, Türkiye'deki istikrarın kalıcılığı için "önemli bir test unsuru" olacağı belirtiliyor. Türkiye, çok sancılı bir bölgede "vazgeçilmez bir istikrar abidesi" olarak yeralıyor. Sadece demokratikleşme ve reformları ile değil, stratejik ve coğrafi konumu ile de kilit bir ülke durumunda. Enerji geçiş ülkesi olması, hem Avrupa Birliği, hem de Orta Doğu için "hayati" derecede önemli! Ayrıca medeniyetler buluşması tezinin de en canlı ve gerçek örneği olarak model teşkil ediyor. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin, Arap ve İslam Ülkeleri tarafından çok yakından takip edilmesi, demokratikleşme ve reformlar konusunda son yıllarda attığı dev adımlara büyük bir ilgi duyulması hep, bu "model konumundan" kaynaklanıyor. Zaten Eurasiagroup başkanı Ian Bremmer'in raporunda, "Türkiye'deki istikrarın devam etmesinin gerekliliğinde" önemle durmasının sebebi de bu! "İstikrarın iç siyasi nedenlerle bozulması durumunda, sadece Türk ekonomisi zarar görmeyecek; bölge ve dünya da bundan son derece olumsuz etkilenecek!" diyor, Bremmer... Bu durumun tersinden etkiyle, Türkiye'deki istikrarın devamı ve gerekliliği konusunda uzlaşma getireceğini vurguluyor. Bremmer, "2007'deki Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde de, herhangi bir olumsuzluk" beklemiyor. "Avrupa Birliği'nin hiçbir şekilde Rum vetosuna izin vermeyeceğinin, Türkiye'nin üyelik sürecini devam ettireceğinin" altını çiziyor. (Raporun ayrıntıları için www.eurasiagroup.net sitesine bakılabilir.) Öne çıkacak konular Türkiye, dış politikasındaki çetrefilli ve çeşitli konular itibariyle, dünyanın sayılı ülkelerinden birisi. İlgi ve etki alanı itibariyle tam bir global oyuncu durumunda. Başbakan Erdoğan'ın liderliğindeki aktif dış politika uygulamaları, Türkiye'yi dünyada "daha itibarlı" ve "sözü dinlenir" konuma soktu. Türkiye bu stratejik potansiyelini, büyük bir vizyonla kullanıma soktukça, değeri artan ve yıldızı parlayan ülke haline geldi. Tarihten gelen zengin tecrübesi, çok iyi yetişmiş hariciye kadroları ve dünyanın sayılı güçlü ordularından birisine sahip olması, bu stratejik potansiyelin etkili kullanımını sağlıyor. Terörle mücadeleden Orta Doğu'ya, Transatlantik ilişkilerinden Orta Doğu'ya her global konuda, "Türkiye'nin dışlanamaz ve öncelikli" bir konumu var. Böylesine ilgi ve etki alanı geniş bir Türkiye'nin, 2007 yılında daha öne çıkacak konu başlıkları ise muhtemelen şöyle olacak: -PKK ve terörle mücadele: Kuzey Irak'taki PKK yapılanması bitirilmeden, ne Irak'ın ve Orta Doğu'nun istikrara kavuşması, ne de Türk-Amerikan stratejik ortaklığının daha verimli işlemesi mümkün. Biz 2007 yılı içinde, "PKK konusunda, Türkiye'yi tatmin edecek sonuçlar alınacağına" inanıyoruz. Ayrıca zaten ekonomik alanda son derece verimli olan Türkiye-Irak ilişkilerinin, "siyasi alana da yansıyacağını; özellikle Irak'ta Türk-Sünni Arap ve Kürt yakınlaşmasının artmasını" bekliyoruz. -Kıbrıs: Türkiye'nin son 40 yılına damgasını vuran Kıbrıs konusunda 2007'de, büyük ilerlemeler olacağını; bu konunun, Avrupa Birliği ile ilişkilerde ve Türkiye'nin dış politikasında "engelleyi negatif unsur" olmaktan çıkacağını tahmin ediyoruz. -Ermeni sorunu: Geçtiğimiz salı günü 2 yıllık yeni yasama dönemine başlayan Demokrat ağırlıklı ABD KONGRESİ'nde Ermeni Lobisi, aleyhimizdeki faaliyetlerini artırsa da, bu konunun Türk-Amerikan ilişkilerine zarar vermesinin önleneceğine; sözde soykırım tasarılarının, çok uğraşılsa da kanunlaşmayacağına inanıyoruz. -Avrupa Birliği süreci: Avrupa Birliği, bazı konu başlıklarını askıya almış olsa da, Türkiye'nin müzakere süreci kesilmeksizin sürececek. Ne yabancı sermaye üzerinde, ne de Türkiye'nin 2007'deki ekonomik faaliyetlerinde bir olumsuzluk yaşanması beklenmemeli. Aksine, hem de seçim yılı olmasına rağmen ekonomimizin, 2006'ya nazaran daha canlı olacağına ve pozitf göstergeler ile büyümenin süreceğini tahmin ediyoruz. -Genişletilmiş Orta Doğu Projesi (GOP): 2007 yılında Türkiye'nin Afganistan, Irak, Lübnan ve Orta Doğu'da, hem komşu ülke hem de NATO'nun güçlü üyesi olarak daha ağırlıklı roller üstlenmesi beklenmeli. Barış ve arabuluculuk misyonu ile son derece etkili faaliyetlerine hız vermesi muhtemel görünüyor. ..... Bu vesile ile 2007 yılının ülkemize, insanlığa barış ve huzur getirmesini diliyoruz. Sonsöz: İstikrarımızın kıymetini bilelim. İç çekişmeler ve basiretsiz davranışlarla, Türkiyemiz'e zarar vermeyelim. Önce Türkiye diyerek, yıldızı parlayan bir ülke olmanın hazzını ve sevincini yaşayalım.