Kıbrıs için yeni dönem

A -
A +

Yarın Kıbrıs'ta referandum var. Kıbrıs halkları son sözlerini söyleyecekler. Ancak referandumun sonucu ne olursa olsun, Kıbrıs'ta yeni bir dönem başlıyor. Öte yandan, referandum sonrasındaki hızlı gelişmelerle sadece Kıbrıs'taki taraflar değil ABD ve AB ülkeleri de, büyük bir imtihan verecekler. Birleşmiş Milletler ise, çok daha büyük bir sınavdan geçecek. Zira bugüne kadar uluslararası kamuoyu haksız, adaletsiz ve yanlış bir yol izledi. Bütün suç ve olumsuzlukları Türk tarafına yıktı. KKTC ve Türkiye'ye her fırsatta ceza yağdırdı. Kıbrıs Rum kesimini ödüllendirdi. Gaspçı ve uzlaşmaya yanaşmayan Rumlar'ı Kıbrıs'ın meşru devleti saydı. AB ise, uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak, Rum kesimine AB'ye tek taraflı üye olabilmenin yolunu dahi açtı. Rumlar'ın gerçek yüzü ortaya çıktı Uluslararası kamuoyunun çifte standartlı bu haksız ve adaletsiz uygulamaları, bugünkü çözümsüzlük noktasının en başta gelen sebepleridir. Şimdi uluslararası kamuoyunda, Rumlar'ın gerçek yüzünü görmenin şoku yaşanıyor. AB'de yükselen "aldatıldık" sesleri ile, önceki gün BM Güvenlik Konseyi'nde Kıbrıs'ta silahsızlanmayı öngören karar tasarısını Rusya'nın veto etmesi, bu durumu çok iyi gösteriyor. Dolayısı ile referandum sonrasında Kıbrıs'ta çok hızlı gelişmelerin ve değişikliklerin ortaya çıkması, kimse için sürpriz olmayacak. Tabii ki, her iki tarafda da evet denirse, Kıbrıs meselesinin çözümü çok daha kolaylaşacak. Ancak ABD'nin bastırmasına rağmen Rum tarafının evet demesi hâlâ zor görünüyor. Türk tarafından evet, Rum tarafından hayır çıkması durumunda, ABD, AB ve Birleşmiş Milletler ne yapacak? Kıbrıs Türkleri için iyi günler yakın ABD'nin tavrını dışişleri sözcüsü Boucher açıkladı. "Kıbrıs Türkleri'ni mağdur etmeyecek; açıkta bırakmayacağız!" dedi. Ancak AB, ABD kadar kesin ve net bir tavır ortaya koyamadı. Fakat açık olan birşey var. AB de artık, evet diyen Kıbrıs Türkleri'ne, geçmişteki yanlışlarını sürdüremeyecek. Dolayısı ile Kıbrıs Türkleri için (referandumda evet denilmesi halinde), her halükarda yeni ve daha acısız bir ortama giriliyor. Ambargonun kalkacağı, ekonomik bakımdan hızlı iyileşmelerin olacağı yeni bir dönem doğuyor. ABD'nin "Kıbrıs Türkleri'ni açıkta bırakmayacağız!" açıklaması, çok önemli bir gelişme. Nitekim Financial Times gazetesi bunu, "Kıbrıs Rumları'na bir tehdit olarak değil, referandum sonrasında ABD'nin kararlılığını göstermesi olarak algılamak gerekir!" diye yazdı. Bu durumda, yani Türkler'in evet, Rumlar'ın da hayır demeleri halinde, KKTC'nin hızla tanınma sürecine gireceği anlaşılıyor. Hatta ABD'nin bile KKTC'yi tanıması büyük ihtimal dahilinde. ABD'nin bu kararlı tutumunun başta AB ülkeleri ve BM olmak üzere uluslararası kamuoyuna örnek teşkil etmesini diliyor; referandum sonrasının hızlı gelişmelerine, şimdiden hazır olmalıyız, diyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.