Kıbrıs'ta referandum sonrası senaryoları

A -
A +

İsviçre'de müzakere masasından, Kıbrıs'ta çözüm isteyen taraf olarak kalktık. Yunan ve Rum tarafının uzlaşmazlığı tescillendi. Ayrıca Rumlar artık, referendum sonrasının felaket senaryoları endişesine giren taraf oldu. Açıkçası, 24 Nisan'daki referandumda Kıbrıs halkının tavrı, yeni bir süreci başlatacak. Özellikle Kıbrıs'ta Türk tarafı için, umut dolu bir dönem doğuyor. Evet ve hayırların anlamı İsviçre'de Türkiye ve Yunanistan başbakanlarının da katıldığı 4'lü müzakere sürecinin en hararetli saatlerinin yaşandığı geçtiğimiz salı günü öğlen saatlerinde, Washington'da çok enteresan bir toplantı yapılıyordu. Amerikan Helen Tanıtım Enstitüsü (AHEPA) isimli kuruluş, "Kıbrıs'ta Uzlaşmada Medyanın Rolü" konulu bir toplantı düzenlemekteydi. Konuşmacı Türk ve Rum gazetecilerin Kıbrıs konusunda Rum, Yunan ve Türk medyasının tutumunu geniş biçimde anlattıkları toplantının soru cevap bölümünde ise, Rumlar birbirine girdiler. Gazetecilerin açıklamalarını yorumlayan ABD Portland Eyaleti Üniversitesi öğretim üyelerinden (Rum asıllı) Prof. Dr. Harry Anastasiou, solondaki radikal Rumlar'ı adeta çıldırttı. Annan Planı'nın Kıbrıslı Türk ve Rumlar için tarihi bir fırsat olduğunun altını çizen Dr. Anastasiou, 24 Nisan'daki referandumda Türk tarafının "EVET", Rum tarafının "HAYIR" demesi halinde, Kıbrıs Rumları'nın büyük kayıplarının olacağını ve KKTC'nin anında en az 10 ülke tarafından tanınacağını söyledi. Dr. Anastasiou Kıbrıslı Rumlar'ın referandumda hayır oyu kullandıklarında nelere "EVET" demiş olacaklarını ise şöyle sıraladı: -Bugüne kadar hep düşman gördüğümüz ve Kıbrıs'ta sadece onun tavır ve davranışlarına odaklandığımız Rauf Denktaş'ı tam bir kahraman haline getireceğiz. Denktaş'ın bugüne kadar istediği her şeye evet demiş olacağız! -KKTC'nin tanınma yolunu "hayır oylarımızla" açacağız! KKTC'nin uluslararası prestijinin yükselmesini sağlayacak; ekonomik ambargoyu ve dışlanmışlığını kendi HAYIR oylarımızla sona erdireceğiz. Hayır oylarıyla ekonomik çalkantıya evet -Birleşik Kıbrıs'ın sunacağı büyük imkanları ve uluslararası saygınlığı hayır oylarımızla yokedecek; yalnızlığa "evet" diyeceğiz! AB'ye tek taraflı girsek bile, büyük problemler ve ekonomik sıkıntılarla karşılaşacağız. Çok kısa zamanda ekonomimiz alt üst olacak; Ada'ya turist gelmeyecek; birbirimizle kavga etmeye başlayacağız. -Türkiye'nin Ada'yı işgalini (müdahalesini) meşrulaştıracağız. Türk askerinin Ada'da kalmasına evet diyeceğiz! Bugüne kadarki politikalarımızı ve uygulamalarımızı tartışılır kılacak; haksız ve gayri meşru damgası yiyeceğiz. .................. Dr. Anastasiou'nun, referendum sonrasında Rum tarafının hayır demesi halinde, ortaya çıkacak felaket senaryosunun ana hatları işte böyle. Profesörün yaklaşımı elbette sağduyulu. Ama içlerinden çıkmış bir bilim adamının bu sözlerine, solondaki radikal Rumlar'ın çıldırması da gayet normal karşılanmalı! Bize gelince.. Türk tarafı olarak, "Kıbrıs davamız bitti", "Kıbrıs satıldı" vb önyargılı, duygusal çığlıklar atmak yerine, referanduma ve revize edilmiş son Annan planına bir de "bu gözle baksak" daha iyi değil mi? Sonsöz: Türk diplomasisi, gerçekten tarihi bir sınavı çok başarıyla geçti. Referandum sonucu ne olursa olsun; Hariciyemiz'in gösterdiği bu büyük vizyon, her türlü övgüyü haketmiştir. Hepsini kutluyor; KKTC halkının referandumda "EVET" diyerek bu fedakarane çalışmaları ödüllendireceğine inanıyoruz!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.