Amerika'daki şarbon paniği, mektup açma adabı ile ilgili bir dizi tedbir ve talimatı da beraberinde getirdi. Her gün bir başka yetkili, televizyonlara çıkarak bu konuda bilgi veriyor. "Zarflarınızı şöyle açın, gelen posta ve paketlere dokunduysanız, muhakkak ellerinizi yıkayın. Hem de iyi sabunlayın!" diyorlar. Dahası, posta idaresi her eve ve işyerine bir adet 'Dikkat şüpheli durumda ne yapacaksınız? Postanıza dokunduktan sonra ne yapacaksınız?' başlıklı kılavuz dağıttı. 1 milyar adetin üzerinde dağıtılan bu kılavuzda şu hususlar vurgulanıyor: Ellerinizi sabunlayın -Eğer beklemediğiniz veya tanımadığınız birinden geliyorsa; zarfın üzerinde sizin adresinizde olmayan birinin ismi varsa; el yazısı ile üzeri yazılmış ve gönderici hanesi boşsa; tuhaf bir görünümü var ve bantla iyice yapıştırılmış, ağzı sıkıca kapatılmışsa; üzerinde 'kişiye özel', 'gizli' vb özel işaretler varsa; normalden çok fazla pul yapıştırılmışsa; bu posta şüphelidir! -Böyle bir durumda, bunun ne olduğunu kendi başınıza anlamaya kalkmayın. Olduğu gibi bırakın. Sarsmayın, sallamayın ve koklamayın! Derhal ellerinizi hem de sabunla iyice yıkayın! (Bizim Sağlık Bakanı'nı, ellerinizi sabunlayın dedi diye makaraya alanların kulakları çınlasın. Amerikalı yetkili söyleyince, herhalde onlar da ellerini sabunlamaya başlamış ve sevgili Durmuş'u ti'ye almaktan artık herhalde vazgeçmişlerdir!) Derhal imdatı arayın ve güvenlik güçlerini haberdar edin! Postasız hayat felaket Posta deyip geçmeyin. Amerika'da günde 800 milyon adetin üzerinde posta dağıtılıyor. Elektrik, su, gaz faturalarından kredi kartları ödemelerine kadar aklınıza gelen her türlü ödemenin ve ticari faaliyetlerin büyük bölümü, posta üzerinden oluyor. Amerika'da posta demek, hayatın kendisi demek. Günlük yaşantının en önemli parçasını, hiç şüphesiz 'posta' oluşturuyor. Dolayısı ile hain teröristlerin eylemlerini postaya bulaştırmaları, sadece şarbon hastalığına yakalanma riskini ve tehlikesini getirmedi. Aynı zamanda, büyük bir felaket olarak günlük hayata da büyük darbe vurdu. Zaten bundan dolayı yetkililer seferberlik ilan ettiler. Bir taraftan şarbonla, biyolojik terör tehditleriyle uğraşıyorlar. Diğer taraftan da posta sisteminin yavaşlamasının ve postaların dağıtımındaki aksaklıkların hayatı daha berbat hale getirmesini önlemeye çalışıyorlar. Washington'da 2 postacının şarbondan ölmesi ve başkalarının da kaptıkları mikroptan tedavi görüyor olmasıyla gelişmeler ve tedbir uygulamaları hızlandı. Önce merkez dağıtım ünitesi kapatıldı. Bütün çalışanlar testten geçirildi. Gelecek haftadan itibaren postanede çalışanlara özel güvenlik önlemleri uygulamaya konuldu. Görülmemiş tedbirler Bundan böyle postacılar özel eldiven takacaklar. Güvenlik maskeleri kullanacaklar. Ayrıca postanelere, yüksek teknoloji ürünü sterilize edici makina ve ekipmanlar yerleştirilecek. Tabii bütün bunların bir anda devreye girmesi mümkün değil. Dolayısı ile zorluk ve aksamalar kaçınılmaz. Posta müdürü John Potter, 'Bütün posta teşkilatının korkunç bir savaşta olduğunu, ama kahraman postacıların hem zorluklarla da olsa posta dağıtımını sürdüreceklerini, hem de bu savaştan zaferle çıkacaklarını' vurguladı. Washington'da bunlardan dolayı hafta başından beri posta dağıtımında büyük tıkanıklık var. Mesela Washington'ın en büyük binalarından birisi olan ve yerli yabancı 5 binden fazla gazetecinin çalıştığı, Türkiye Gazetesi ve İhlas Basın Grubu ile TRT'nin de ofislerinin bulunduğu Ulusal Basın Binası'nda 3 gün posta dağıtılmadı. Bina yönetiminin aldığı özel tedbirlerle ve posta idaresine özel bir yer tahsisi ile geçtiğimiz Perşembe posta dağıtımı yeniden başladı. Ama aynı gün 11. kattaki Buffola News isimli mahalli haber ajansına gelen şüpheli bir zarf işleri tekrar karıştırdı. Posta dağıtımı tekrar durduruldu. Polis ve uzay kıyafetli özel ekipler katı boşaltarak şüpheli zarfı incelediler. Neyse ki şüpheli zarfın tehlike taşımadığı anlaşıldı. Durum tekrar normale döndü. Faturalar ve gecikme cezaları can yakacak Normale döndü dönmesine ama, korku sürüyor. Bu korkuya şimdi 'ulaşmayan ödeme emirleri ve faturalar gelmezse, ya da yolladığım çekler yerine gitmezse' endişesi eklendi. Zira böyle olursa, alacaklılar, gecikme zammını eklemek için tetikte bekliyorlar. Alınan tedbirler muhakkak şarbon tehlikesini bertaraf edecektir. Bunu temenni ediyor ve umuyorum. Ama inandığım bir başka husus daha var. Eğer Amerika'da birkaç aya kadar gecikme cezalarından ve borçlara bindirmelerden etkilenmeyecek hane kalmazsa, hiç şaşmayacağım. Esas yandım Allah feryatları işte o zaman yükselecek. İşte o zaman seyredin gümbürtüyü ve mahkemelerde birbirini dava etmeyi.. Amerika'da postasız hayat hakikaten çok zor! Dileriz postalar gecikmez ve o tıkır tıkır işleyen sistem tekrar rayına oturur.