Niye bizden nefret ediyorlar?

A -
A +

Amerika terörle yatıp, saldırı beklentisi ile kalkmaya devam ediyor. Halk büyük bir öfke ve endişe içinde. Kamuoyu araştırmalarına göre her 10 kişiden 4'ü büyük bir stres altında yaşıyor. Dahası bir çok insanın iş hayatı felaketin etkisiyle allak bullak oldu. Verim düştü. Başkent Washington'da lokantalar, eğlence yerleri hissedilir bir durgunluk içinde. Zaten bu durgunluğu aşmak için gelecek hafta sonu metro ve otobüsler bedava olacak. Yeter ki halk tekrar Washington'a o mutad ziyaretlerine başlasın; müzeleri dolaşsın; sinema ve tiyatro etkinliklerine katılsın; alışverişler, piyasalar canlansın... Bunlar tamam. Ama endişe ve korkuları dağıtmak öyle kolay mı? Mesela Amerikan halkı son üç gündür, yetkililerin 'Yeni bir terör saldırısı yakın!' beyanları ve medyanın neredeyse bütün haber bültenlerini bu konuya ayırmasıyla geçirdi, geçiriyor. Yok yeni saldırı nereye olacak? Terör bu sefer kimyasal mı, biyolojik mi, otobüse mi, trene mi, doğalgaz ve enerji tesislerine mi, içme suyu havzalarına mı, yoksa başka bir şekilde mi vuracak? Her ne kadar yetkililer panik oluşmadan tehdide karşı tedbirli ve hazırlıklı olmayı hedefleyen bir davranış içindelerse de, sonuçta her geçen gün Amerikan halkını daha da endişelendirir bir atmosfer oluşturuyor. Sağduyulu arayışlar Bu tedirginlik havasının yanında, Amerikan kamuoyu o bilinen toplu refleksi ile bir taraftan da, terörü her yanı ile sorgulamayı, ABD'nin niye terör hedefi haline geldiğini araştırmayı sürdürüyor. Korkunç hadisenin psikolojik nedenlerine, sebeplerini bulmaya kafa yoruyor. Geçtiğimiz perşembe günü Washington Post gazetesinde bir kamu televizyonu olan PBS'in tam sayfa ilanı vardı. İlan, "Bizden niye nefret ediyorlar?" sorusunu başlık yapmış ve iri puntolarla "Neden?" diyordu. İlandaki diğer mesajlar ise şöyleydi: -Neden hazır değildik? -Niçin şimdi bunlar oluyor? -Bu sorulara cevap aramalı ve bulmalıyız. -Ne, nerede ve nasıl olduğunu bilmek kadar, bunları enine boyuna tartışmak da gerekli. PBS, bütün görüşleri yansıtan programlarını sürdürüyor. -Ekim boyunca son haftalarda olanları mercek altına alacağız. 'Hedef Amerika' programı son 20 yıldır terörün niye ABD'yi hedeflediğini araştıracak; terörün 11 Eylül'den niye çok önceden başladığının sebeplerini bulmaya çalışacak. -'İnanç imparatorluğu İslam' programı, niye İslamiyet'in bu kadar yanlış anlaşıldığını, niye bu dinin sürekli böyle gündeme getirildiğini ve gerçekleri bütün çıplaklığı ile işleyecek. -Bizim PBS olarak işimiz, nedenleri aramak ve cevapları bulmak! Bunları size duyurmak. Artık herşey farklı Bir kamu medyası olan PBS'in bu yaklaşımı, Amerikan kamuoyunun araştırıcılığı ve sorgulayıcılığının en güzel örneğini oluşturuyor. Dünyada hiçbir ülke insanı Amerikalı kadar sabit fikirden uzak ve yeniliğe-değişime açık değildir. Zaten bu anlayış, Amerika'yı Amerika yapıyor. Amerika, terör saldırısını gerçekleştiren hainlere hakettikleri cezayı elbette verecek. Ama daha önemlisi, "ABD'nin niye terör hedefi" olduğunun sebeplerini de bulacaktır. Bu bulgularına göre dış politikasından ekonomiye, iç politikadan günlük yaşantısına kadar gerekli yeni düzenlemeleri yapacaktır. Bu arada geçmişteki hatalı politikalarını, tutum ve davranışlarını da değiştirecek; Amerika'nın adil ve imrenilir bir demokrasi olması özelliğini sürdürecektir. Bush'un Filistin devleti kurulmasını da esas alan yeni Ortadoğu politikası, terörizmle mücadelenin İslamiyet'e karşı yapılmadığı konusundaki dikkat ve titizliği, bunun ilk işaretleridir. Evet artık Amerika'da da, herşey eskisinden farklı olacak. Atılacak her adım, Amerika'yı daha rahat ve huzur içinde yaşanır bir ülke haline getirmeyi hızlandıracaktır. Şerden hayır doğması da bu olsa gerektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.