Önemli ziyaretler önemli vurgular

A -
A +

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley'nin dünkü Ankara ziyareti, stratejik müttefik Türkiye'nin öneminin açık göstergesidir. Orta Doğu'da kritik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde geldi Hadley Ankara'ya.. Ayrıca İran konusunda, dünyayı çok rahatlatacak "uzlaşma müzakareleri" yapılıyor. Türkiye, bu sancılı dönemde de çok kritik roller oynuyor. Bilindiği gibi bir süre önce Avrasya'dan sorumlı dışişleri müsteşar yardımcısı Matt Bryza da Türkiye'de idi. Başta enerji olmak üzere çeşitli görüşmeler yapmıştı. Bu üst düzey ziyaretler, Türk-Amerikan stratejik ortaklık mekanizmasının çok verimli işlediğinin de göstergesi. Zaten Hadley, Başbakan Erdoğan ile görüşmesinin sonunda bu duruma dikkati çekerek şu vurguyu yapıyor: "ABD ve Türkiye'nin güçlü bir stratejik ortaklığı vardır ve ABD bu ortaklığı gelecekte de güçlendirmek ve sürdürmek istemektedir!" Hadley, "başta iki ülkenin ortak düşmanı PKK olmak üzere terörle mücadeledeki işbirliğinin süreceğinin" de altını çiziyor. Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği demokratik ve siyasi reformlar ile serbest piyasa düzenlemelerinin, çok önemli olduğunu belirtiyor. "Bu reform çabalarının Türk halkı tarafından desteklenmesinin, Türkiye'yi daha güçlü ve refah içinde yaşayan bir ülke haline getireceğini; bu reformların ayrıca Türkiye'yi AB üyeliğine yakınlaştıracağını ve ABD'nin de, Türkiye'nin AB üyeliğini güçlü bir şekilde desteklemeyi sürdüreceğini" vurguluyor. PARRIS: "İSTİKRAR KORUNMALI" Bu arada CSIS isimli düşünce kuruluşunu toplantısında ABD'nin eski Ankara büyükelçisi Mark Parris, ülkemizdeki son gelişmelerle ilgili ilginç değerlendirmeler yaptı. Parris, Başbakan Erdoğan'ın karizması ile dış politikada "güçlü bir Türkiye" imajı oluşturduğunu söyledi. Ayrıca Dışişleri Bakanı bayan Rice'ın, "Amerikan yönetiminin Erdoğan hükümeti ile çok iyi çalıştığını" belirten sözlerine dikkati çekti. Türkiye'ye yapılan bu üst düzey ziyaretler ve Parris'in değerlendirmeleri, oldukça dikkat çekici. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Başdanışmanı Hadley'nin "demokrasi, reform ve istikrar sürecine" vurgu yapmasının ise ayrı bir önemi var. ABD'nin eski Ankara büyükelçisi Mark Parris'in de belirttiği gibi, "Türkiye'nin bu istikrarlı ve güçlü konumunum korunması" gerekli. Parris, "AK Parti hakkında kapatma kararı çıkarsa, Türkiye'nin hem ABD ile ilişkileri kötü etkilenir, hem de zaten duraklamış olan Avrupa Birliği süreci çok kötü yara alır! Ayrıca dış politika sahnesinde edindiği güçlü konumunı kaybeder!" derken çok haklı. Temenimiz ortak akıl ve sağduyunun galip gelmesi. İçte ve dışta vites yükseltmiş bir Türkiye'nin kendi kendine zarar vermesinin önlenmesi. Mark Parris'in "Türkiye'de uzlaşma çıkabilir" ümidine biz de katılıyoruz. Ayrıca Stephen Hadley'nin "demokrasi, reform ve istikrar" vurgusunu, stratejik ortakdan gelen "önemli ve dostça bir uyarı" olarak algılıyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.