Pelosi'nin Suriye ziyareti
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Şam'ı ziyaret etti. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüştü. Bayan Pelosi'nin, "ABD'nin terör destekçisi ve şer üçgeni ayağı" ilan ettiği bir ülkeyi ziyaret etmesi, çok ilginç bir gelişme. Enteresanlık, bu ziyaretin sadece Bush yönetimini çılgına çevirmesi bakımındn değil. Aynı zamanda ABD dış politikalarının, Amerikalılarca bile artık tasvip edilmediğinin bir başka açık göstergesi. Zaten Kamuoyunun Gündemi isimli sivil toplum kuruluşunun yaptığı son bir araştırma da, "Amerikan kamuoyundaki derin bölünmeyi ve ülkeyi yönetenlere karşı büyük güvensizliği" orataya koyuyor. Farklı Amerika mesajı Bayan Pelosi, Başkan Bush'un karşı çıktığı bu ziyareti niye yaptı? Ayrıca ABD'nin tecrit ve baskı uyguladığı bir ülke olan Suriye'ye neden gitti? Bu soruları sadece Demokratlar'ın, Cumhuriyetçi Başkan Bush'a karşı olmaları, parti rekabeti, iç çekişme vb ile izah etmek yanlış olur. Bayan Pelosi'den önce Başkan Bush'un Partisi Cumhuriyetçiler'den oluşan bir KONGRE heyeti de Şam'ı ziyaret ettiler. Bu durum ABD'deki dış politika tepkilerinin ne kadar derin ve yaygın olduğunun da delili. ABD'de geçen yıl partiler üstü bir komisyon kuruldu. Irak Çalışma Grubu adını taşıyan komisyon geçen yıl sonunda, "Irak ve Ortadoğu krizlerinin çözümü için alternatif tavsiyelerde" bulundu. Hem Demokrat, hem de Cumhuriyetçi Parti'den saygın isimlerden oluşan bu komisyonun raporunda, "Başkan Bush'un dış politiaklarında düzeltme yapması" istendi. En önemlisi de, "Suriye ve İran ile diyaloğa girilmesi, Filistin-İsrail ihtilafının adil biçimde çözülmesi gerektiği" ifade edildi. Başkan Bush'un bu partilerüstü komisyonun tavsiyelerine itibar etmemesi, ABD KONGRESİ'nin her iki kanadında da geçtiğimiz Kasım seçimlerinde çoğunluğu elegeçiren Demokratlar'ı, böylesine radikal davranmaya yöneltti. Bayan Pelosi'nin Şam ziyareti, Bush'un dış politiakalarının ne kadar yanlış olduğunu gösteren yüksek seviyede önemli bir örnektir. KONGRE'nin dış dünyaya, "Bush'unkinden çok farklı Amerikalar olduğunun" açık mesajıdır! Amerikalılar da savaşa karşı Kamuoyu Gündemi isimli sivil toplum örgütünün yaptığı son araştırmanın şu ilginç bulgularına bakın: -Amerikalıların yüzde 84'ü, dış politikada Bush'un izlediği yoldan kaygılı! -Yüzde 82'si dünyanın Amerika için daha tehlikeli bir yer olduğu görüşündeler. -Yüzde 73'ü, Amerika'nın barış ve istikrarın yayılmasında iyi bir lider olmadığını düşünüyor! -Yüzde 68'i ise, dünyanın ABD hakkında olumsuz görüşlere sahip olduğuna inanıyor. -Yüzde 67'si de, ABD'nin dünyayla ilişkilerinin yanlış yolda olduğunu belirtiyor! - Ankete katılanların yalnızca yüzde 8'i İran'a karşı askeri bir operasyonu desteklerken; yüzde 70'i, Amerikan askerlerinin 12 ay içinde Irak'tan çekilmesini istiyor. Çok enteresan ve ilginç bir kamuoyu yoklaması.. Bunlar bir İslam ülkesinde veya ABD karşıtı bir coğrafyadaki halkın görüşleri değil. Bizzat Amerikan halkının, kendi ülkesini yönetenlere duydukları güvensizliği ve karşıtlığı gösteren bulgular bunlar! Zaten Foreign Affairs - Dış İlişkiler dergisi editörü Gideon Rose da anket sonuçlarının Amerikan halkının Bush'un dış politikalarına ne kadar tepkili olduklarını gösterdiğini vurgularken şu değerlendirmeyi yapıyor: "Bence sonuçlar çok ilginç. Burada, yürütme organına duyulan güvende ciddi bir yıpranma gözleniyor. Bu da, sadece Bush yönetimini değil, daha sonra iktidara gelecek yönetimleri de sıkıntıya sokacak bir durumdur!" Öte yandan, bayan Pelosi'nin Suriye ziyaretinin, Türkiye açısından da büyük bir önemi ve anlamı var. Olaylara sadece "İsrail gözlüğü" ile bakan bazı şahinler ve bunların Türkiye'deki uzantıları, Başbakan Erdoğan'a, "Suriye'yi ziyaret ediyor. Terörü destekleyen Şam ve Tahran ile diyaloğa giriyor" diye demediklerini koymamışlardı. Hatta ABD'deki Musevi Lobisi'nin önde gelen isimlerinden Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Demokrat Tom Lantos, Başbakan Erdoğan'a küstahça ifadelerle dolu mektup yazmıştı. Mektupla kalmamış, Türkiye'ye ceza vermek lazım diyerek, inanmadığı halde Dış İlişkiler Komitesi'nde sözde Ermeni soykırım tasarısının geçmesini sağlamıştı. Acaba şimdi aynı Lantos, hiç vicdan azabı çekiyor mu? Ayrıca kendi partisinden Meclis Başkanı bayan Pelosi'ye de sert bir mektup yazacak mı? Burası Amerika.. Binbir yüzlü bir ülke.. Temennimiz adaleti, barışı, insanlık değerlerini savunan gerçek Amerika'nın yüzü hep görünsün.. Şahinlerin, maceraperestlerin, zalimlerin ve ABD'yi üçüncü ülkelerin oyuncağı haline getirme heveslilerinin çirkin yüzü örtülsün! İşte ancak o zaman daha huzurlu bir dünya umudu taşıyabiliriz!