Saddam konusunda birçok spekülatif haber ortalığı kapladı. Amerikan medyası Saddam ile yatıp kalkar oldu. Kısacası Saddam, ABD'deki gündemi bir anda değiştirdi. İşin en ilginç yanı, kanlı diktatör Saddam'ın yakalandığının açıklanması, Başkan Bush'un Irak Savaşı ile ilgili kamuoyu desteğinin giderek düştüğü bir zamana rastladı. Saddam'ın yakalanmasından önceki durum özetle şöyleydi: Başkan Yardımcısı Cheney'nin eski çalıştığı şirketinin, Pentagon'dan aldığı ihaleler konusunda ortalığı çok pis kokular kaplamıştı. Ayrıca Irak'ta ölen Amerikalı askerlerin sayısındaki artış, Irak'taki direnişin büyümesi de Bush yönetiminin başını giderek derde sokmaktaydı. Gelecek yıl Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri için Bush'un partisi Cumhuriyetçiler'le, Demokrat Parti'nin başkan aday adayları arasındaki kıran kırana mücadelenin dozu her geçen gün daha da artıyordu. Demokrat Parti'nin başkan aday adayları sadece ABD'deki ekonomik durgunluk, işsizlik, sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik konularında Başkan Bush'u yerden yere vurmakla kalmıyor; özellikle başarısız Irak politikalarındaki yanlışları ve tutarsızlıkları da bir bir açıklıyorlardı. Başkan Bush'un hem dünyayı, hem de Amerikan halkını "kandırdığını" söylemekten, ABD'nin Irak'ta her geçen gün daha batağa saplandığına kadar bir dizi ağır eleştirilerde bulunuyorlardı. Bush rahat bir nefes aldı İşte Saddam'ın yakalandığı haberi böyle bir zamana rastladı. Aslında Saddam'ın ölü ya da diri olarak ele geçirildiği bombasının, seçimlere birkaç ay kala patlatılacağı yaygın bir kanaat idi. Her ne kadar bu yakalanma daha önce gerçekleşti ise de, Başkan Bush'a zorlu yarışta yine de rahat bir nefes aldırdı. 2000 yılındaki seçim öncesinde Saddam'ı seçim kozu olarak kullanan Bush, bu yakalanma ile de gelecek yılki seçim yarışında yine büyük bir avantaj elde etti. CBS televizyonu ile New York Times gazetesi tarafından ortaklaşa düzenlenen son anket, Saddam'ın yakalanması ile başkan Bush'un hem popüleritesini nasıl artırdığını, hem de seçim yarışında rakiplerinin acımasız eleştirilerinden şimdilik nasıl kurtulduğunu çok açık ortaya koydu. Başkan Bush, Saddam'ın yakalandı haberi ile popüleritesini 6 puan artırarak yüzde 58'e çıkardı. Ancak Amerikalılar'ın hâlâ üçte biri Başkan Bush'u onaylamıyor. Ama Saddam yakalanmadan önce Demokrat Parti'nin başkan adayı belirlenmeden yapılan ankette Amerikalılar gelecek seçimde Başkan Bush'a yüzde 42, Demokratların adayına yüzde 41 oy vereceğiz derken; yakalanmadan sonra Başkan Bush'a oy vereceğim diyenlerin oranı yüzde 44'e yükseldi. Ankete göre her 10 Amerikalı'dan 9'u, Irak Savaşı'nın bittiğine hâlâ inanmıyor. Saddam'ı devirmek için Irak'ta savaşmak değerdi diyenlerin oranı ise yakalanmadan sonra, yüzde 47'den yüzde 54'e yükselmiş durumda. Araştırmanın ortaya koyduğu bir başka ilginç bulgu da şu: Saddam yakalanmadan önce Irak'ın yeniden yapılandırılması çalışmalarının çok iyi gittiğine inananların sayısı yüzde 6 iken, Saddam ele geçirilince bu oran yüzde 12'ye çıkmış. ABD'de Yahudi aleyhtarlığının artması şoku ABD'de seçim yılına girilirken, birbirinden ilginç kamuoyu araştırmaları da sürüyor. Amerika'daki Musevi grupların yaptırdığı bir başka ankete göre, "Amerikalılar'ın yüzde 43'ü, İsrail'i dünya barışı için en büyük tehdit unsuru olarak gördüklerini" söylediler. Bu şok edici anket sonucu, Amerikan kamuyunda büyük tabu sayılan "Yahudi aleyhtarlığının" bile ne derece arttığını gösteriyor. İşte Saddam, Yahudi aleyhtarlığının giderek arttığı, Demokrat Parti'nin en kuvvetli başkan aday adayı Howard Dean'in "ABD, Filistin-İsrail ihtilafında nötr kalmalıdır!" diyerek kampanyasını yürüttüğü ve Başkan Bush'un çok ağır eleştirilere maruz kaldığı böyle bir zamanda yakalandı! Onun için de bu yakalanma, özellikle Başkan Bush'a adeta ilaç oldu. Toparlanmasına ve rahat bir nefes almasına yaradı. Bakalım bu Saddam ilacının tesiri ne kadar sürecek? Amerikan kamuoyunu rahatsız eden iç ve dış sorunların örtülmesini, ne kadar daha sağlayacak? Bekleyelim, görelim...