Bush'un Irak Savaşı artık gün sayıyor... İsrail Askeri İstihbarat Şefi General Aharon Ze'evi-Farkash'a gore, ABD Şubat ayında Irak'ı vuracak. BM Denetçileri'nin son rapor tarihi 27 Ocak'tan sonra müdahalenin başlayacağını tahmin eden İsrail, hazırlıklarını da hızla tamamlıyor. Öte yandan ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor ile Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman Irak Savaşı'nı görüşmek üzere geldikleri Ankara'da temaslarına bugün başlıyorlar. Amerikalı üst düzey yetkililer, "Türkiye'nin desteği karşısında ABD'nin ne tür maddi katkıda bulunacağı ile ilgili temaslar" yapacaklar. Altı ay önceden Türkiye'den sağlanan destek Washington Post Gazetesi 19 Temmuz tarihli nüshasında "ABD'nin savaşa hızla hazırlandığını" duyurmuştu. Bundan 6 ay once, üstelik ABD'de daha 5 Kasım seçimleri yapılmadan ve kamuoyunda savaşa karşı ciddi bir eğilim varken verilen bu haberin gerekçesi de son derece basitti: "Ekonomiden, şirket skandallarından ve İç Güvenlik Bakanlığı tartışmalarından bunalan Bush, tartışmaları bir dış olaya, 'Irak'a çekiyordu." Gazetenin bu haberden bir gün once yani 18 Temmuz'da yayınladığı bir başka haber ise şu ilginç başlığı taşıyordu: "ABD'li yetkililerden, Türkiye'nin destek ve işbirliğine büyük övgü" Yani iş kotarılmış, Türkiye'den talep edilenlerde mutabakat sağlanmış, sadece savaşın başlama zamanı açık... Savaş karşıtlarına seçim darbesi Ne Rusya, Çin ve AB'nin, ne de BM Güvenlik Konseyi'nin bu savaşı durduracak gücü yokken, hâlâ "Savaşı nasıl durdururuz" nutukları atmaların, mızmızlanmanın, tribünlere oynamaktan başka bir anlamı yok! Zira bu savaşı ancak, ABD Kongresi'ndeki Demokratlar durdurabilirdi. Çünkü Demokratlar bu savaşa karşılar. Ama Başkan Bush çok stratejik bir manevra yaptı. Demokratları ülke menfaatine aykırı hareketle ve hatta "Saddam yanlısı" olmakla suçladı. Köşeye sıkıştırdı. Böylece hem bozuk ekonomili, şirket skandalları ile dolu iç gündemi değiştirmeyi becerdi. Hem de dikkatleri savaşa, teröre, Irak'a kaydırdı. Üstelik, 5 Kasım'da, KONGRE'nin her iki kanadında da Cumhuriyetçiler'in çoğunluğu ele geçirmelerini sağladı. Yani, savaşı önleyebilecek "Demokrat frenleri" de ortadan kaldırdı. Dolayısı ile Türkiye'nin ne bu istemediği savaşı durduracak gücü, ne de ABD'nin isteklerine "hayır" diyebilecek bir durumu var. İş bitmiş, kotarılmış durumda. Artık, savaş sonrasına hazırlanma zamanı. Hiç değilse, zararımızı asgaride tutmaya odaklanmalı. Saddam sonrası Irak'ta ortaya çıkacak oldu bittilere dikkat kesilinmeli! Şimdi, ABD yönetimindeki "dostlara" asılma zamanı! Hem de koparılabileceğin azamisini almak ve zararlarımızı aşağıya çekmek için var gücümüzle asılınmalı!