Seçim sonrasına ABD'den bakış

A -
A +

ABD'de de dikkatle ve ilgiyle takip edilen 22 Temmuz seçimine 2 gün kaldı. Bu seçim, Türk-Amerikan ilişkileri için de adeta bir dönüm noktası olacak. Zaten ABD'de Türkiye'yi yakından izleyen düşünce kuruluşları, seçim sonrası hafta için hemen Türkiye değerlendirme toplantıları tertip ettiler. Washington Enstitüsü, CSIS Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Brookings Enstitüsü'nde gelecek hafta "Türkiye'deki seçimler sonrası durum" geniş biçimde tartışılacak. Washington Enstitüsü'ndeki toplantı Seçimin ertesi pazartesi günü Washington Enstitüsü'ndeki toplantı en dikkat çekeni. Bir kere Washington Enstitüsü, Musevi bir kuruluş. İsrail'in politikaları konusunda Orta Doğu'yu dikkatle takip eden Enstitü'nün yakından ilgilendiği konuların başında da "Türkiye-İsrail-ABD ilişkileri" geliyor. Enstitü ABD'de, Türkiye'nin önemini en iyi takdir eden kuruluşların başında yeralıyor. Ancak olaylara öncelikle İsrail gözlüğü ile baktığından, İsrail'in menfaatlerine yönelik gelişmelere öncelikle odaklandığından, tavsiye edilen görüş ve beyin jimnastikleri zaman zaman büyük tartışmalara yolaçıyor. Enstitü'nün bundan bir şikayeti yok. Zaten amacı, ABD'deki karar verme mekanizmalarını İsrail menfaatleri konusunda daha çok etkilemek. Bunu da gizli saklı değil, aleni yapıyor. Washington Enstitüsü ve daha genel anlamda ABD'deki Yahudi cemaati ve kuruluşları, Türkiye'yi severler ve Türkiye'nin ABD'deki tanıtımına katkıda bulunurlar. Ancak MHP ve AK Parti iktidarlarına hep karşı çıkmış, hoşnutsuz olmuş, bunlarla ilgili düşüncelerini de açık ve sert biçimde ifadeden çekinmemişlerdir. MHP'nin, DSP ile koalisyon yaptığı dönemde, hem seçim sonrasında, hem de iktidarları süresinde çok sert eleştirilerin yapıldığı raporlar yayınlamışlardır. Washington Enstitüsü'nde üretilen görüş ve politikaların, neocon denilen Amerikalı şahinler için de büyük ilham kaynağı olduğu bilinen bir gerçektir. Enstitü'nün ve ABD'deki Yahudi Lobisi'nin bir başka önemli görüşü de, Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne üye olmasına gerek duymamalarıdır. ABD ve İsrail gibi 2 önemli müttefikin, Türkiye'ye yeteceğine, ilişkilerin Türkiye-ABD-İsrail üçgeninde daha stratejik ve istikrarlı gelişeceğine inanmalarıdır. Dolayısı ile gelecek pazartesi günü, saat farkından dolayı kesin olmayan seçim sonuçları neredeyse belli olduktan sonra Washington Enstitüsü'nde yapılacak değerlendirme toplantısı büyük önem taşıyor. Ayrıca toplantının konuşmacıları da önemli kişiler. Katılımcılardan Matt Bryza, ABD Dışişleri müsteşar yardımcısı. Dolayısı ile söyledikleri sadece kendi fikirleri olmayacak. ABD'nin seçim sonrasıyla alakalı resmi görüşünden de kesitler sunacaktır. Matt Bryza'nın, Türkiye'de çok tartışılan meşhur Hudson senaryolarının konuşulduğu toplantının düzenleyicisi Zeyno Baran'ın nişanlısı olması da, yapacağı değerlendirmelere daha bir ilginçlik katacaktır. Bir başka konuşmacı Alan Makovsky de, Türkiye'de iyi tanınan bir isimdir. Daha önce Enstitü'nün Türkiye araştırmaları yöneticisi olan Makovsky halen Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde başuzman olarak görev yapıyor. Demokrat Parti'nin dış politika konularında KONGRE'deki en etkili isimlerinden birisidir Makovsky.. Ayrıca Türkiye'nin Iraklı Kürt liderlerle diyalog ve yakınlaşmasının gereğine inanır ve Türk Genelkurmayı ile de diyaloğu güçlü olan bir isimdir. CSIS ve Brookings ABD'nin eski Ankara büyükelçilerinden Morton Abramowitz de gelecek hafta CSIS isimli düşünce kuruluşunda seçim sonrası durumu değerlendirecek. Abramowitz, Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip eden, Washington'daki önemli uzmanlardan birisi. AK Parti'nin Türkiye'deki demokratikleşme ve istikrar sürecine yaptığı katkıları öven, Türk-Amerikan ilişkilerinin bu dönemde daha hızlı geliştiğine dikkat çeken Abramowitz, Türkiye'deki demokrasi ve Müslümanlığın modelliğini de savunan bir uzmandır. ABD'nin önde gelen kuruluşalarından birisi olan CSIS'in Türkiye Araştırmaları bölümünü Bülent Alirıza yürütüyor. CSIS, Türkiye konusunda da başarılı çalışmaları ile bilinen bir düşünce kuruluşudur. ABDnin eski Ankara büyükelçilerinden Mark Parris'in Türkiye Araştırmaları bölümü yöneticiliğini yaptığı Brookings Enstitüsü de, Washington'ın en önemli düşünce kuruluşlarından birisidir. Brookings'te 31 Temmuz'a yapılacak toplantıda Türkiye'deki seçim sonuçları ve gelişmeler konusunda Soli Özel sunumda bulunacak. Washington'ın 3 etkili düşünce kuruluşunda Türkiye toplantıları düzenlenmesi, önemli bir gelişmedir. Zira başta PKK ve Irak konuları olmak üzere, Türk-Amerikan ilişkilerinde şu sıralar yaşanan hayal kırıklıklarının giderilmesinde Amerikan tarafının ne gibi adımlar atacağının sinyallerini de verecektir bu toplantılar.. Pazar günü yapılacak seçimlerin ülkemize, bölgemize ve insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyor; binbir zorlukla kavuştuğumuz şu istikrrar ve güven ortamının bozulmamasını diliyoruz. Türkiye'yi seçim sonrasında çok önemli dış politika kararları bekliyor. Güçlü bir iktidar, bunun için gerekli. Ayrıca dış politika konularında milletçe tek ses olmak ve duygusal değil sağduyu ile hareket etmek de çok önemli. Basiretli hareket eden, istikrar ve güvenini sürdüren bir Türkiye'nin geleceği çok parlak. Umarız ülkemizin bu göz kamaştıran büyük potansiyeli, sığ kısır çekişmelere ve vizyonsuz kişi ve görüşlere kurban edilmez!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.