Ak Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın Washington temaslarını ve mesajlarını daha önce sizlere aktarmıştık. Ama bu başarılı geziyle alakalı epeyce, 'ince notlar' var. Başarılı geziyle ilgili ilk notumuz, kırılan bir rekor. Tayyip bey 3 günde Washington'da 6 ayrı düşünce kuruluşunda, hem de kaliteli dinleyici gruplarına konuşarak, kırılması zor bir rekorun sahibi oldu. Tayyip beyin Washington'da kaybolması da ilginçti! Geçtiğimiz Çarşamba öğleden sonra, Ulusal Demokrasi Enstitüsü'nde 'İslam ve demokrasi' konusunda kapsamlı bir konuşma yaptıktan ve dinleyicilerin birbirinden ilginç sorularına detaylı ve doyurucu cevaplar verdikten sonra, Heritage isimli düşünce kuruluşuna gitmek üzere aşağıya inildi. Erdoğan ve beraberindeki heyet, Washington'da 2 ayrı araba ile dolaştı. Tayyip bey ve Abdullah Gül beraberce son model kiralık Lincoln marka makam arabasını kullandılar. Diğer heyet mensupları ve gazeteciler ise birlikte 20 kişilik limousine otobüse bindiler. Kafama göre gezemedim İki arabalık konvoy halinde Washington'ı turlayan Tayyip bey, Heritage Vakfı'na hareket etmek üzere arabasını beklerken pek neşeliydi. İki haftada hazırlanan zengin programın aksamadan işlemesinden ve kendisine gösterilen ilgiden son derece memnundu. Arabasına binmeden şöyle konuştu: "Mesut bey! Bunlar, (programı hazırlayan Murat Mercan ve diğerlerinden bahsediyor) bana hiç acımıyorlar. Oradan oraya koşturtup duruyorlar. Şu Washington'da kafama göre bir yarım saat dolaşamadım bile..." Biraz sonra başımıza geleceklerden habersiz gülüşüyoruz. Arabayla yaklaşık 15 dakika mesafedeki Heritage Vakfı'na doğru konvoy yola çıkıyor. Massachusetts ya da kısa adıyla Mass. Avenue üzerinde, 10 blok ilerideki son konuşma yerine hareket ediyoruz. Mass Avenue üzerinde giderken, kendimizi birden New York Avenue'ya çıkmış bulduk. Bizim mini otobüs de Tayyip beyin öndeki arabasını takip ediyor. Union Station isimli garın hemen yanında ve Mass Avenue üzerindeki Heritage Vakfı'na giderken niye New York Avenue'ya girildiğini baştan anlayamadık. Meğer kiralık arabaların şoförleri Washington'ı pek bilmiyorlar. Bunu da, şehrin dışına çıktıktan ve resmen kaybolduktan sonra öğreniyoruz. Konvoy, şehir dışında bir benzincide duruyor. Kaybolunduğu anlaşılıyor. Bu durum heyetin canını sıkıyor. Partinin kurucu üyelerinden emekli büyükelçi Yaşar Yakış duruma fena halde üzülüyor. "Ben büyükelçiyken, şoförü daima gece ertesi gün gideceğimiz yere gönderir, yolları öğrenmesini sağlardım. Bilinmeden yola çıkılır mı?" diyor. Neyse olan oldu, deyip sineye çekiliyor. Durum değerlendirmesinden sonra, tekrar şehre dönüyoruz. Bu kaybolma sebebi ile Tayyip bey randevusuna yarım saatten fazla gecikiyor. Ama böylece Washington'ın varoşlarını, gündüzleri bile tehlikeli olan semtlerini, kaybolma sebebiyle gezmiş oldu. Uykusuz geceler Tayyip bey Washington'a müthiş bir ekiple geldi. Her biri mükemmel İngilizce konuşan, tahsillerini ABD'de yapmış Cüneyt Zapsu, Reha Denemeç, İbrahim Özal ve Ali Balaban ile Ömer Çelik, Turhan Çömez, Mevlüt Çavuşoğlu, uykusuz gecelerde hep ertesi gün için hazırlık yaptılar. Tayyip bey, her yerde ayrı bir konuşma istiyordu. Konuşmaların hem İngilizce'lerini hem de Türkçeler'ini geceleri hazırlamak; bir yandan da heyetin gündüz programlarına katılmak, bu pırıl pırıl kadroyu yordu; ama, asla yıldırmadı. Sonuç mükemmeldi. Bu da onlara yetiyordu... Tayyip bey bu çalışkan ekibini her konuşma öncesinde tek tek tanıttı. Siyasette yeni olduklarını belirtirken de, "her biri sıfır kilometre" diye takdim etti. Amerikalılar bu müthiş ekipten son derece etkilendiler. Ak Parti heyetinin Washington temasları ile ilgili notları, "ABD'de temsilcilik açma çalışmalarını başlattıklarını; bundan hem Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti'lerden yararlanmayı, hem de ABD'de sayıları 200 bini aşan eğitimli profesyonel soydaşları Türkiye'ye siyasete-hizmete kazandırmayı amaçladıklarını" belirterek noktalıyoruz. Tayyip beyin ABD seferi daha çok konuşulacak ve AK Parti yakından ilgiyle izlenmeyi sürdürecek!