Çok hareketli günler içindeyiz. Terörle mücadele konusunda yoğun diplomatik temaslar yapılıyor. Türkiye ve ABD'deki "1 numaralı gündem" Kuzey Irak'ta yuvalanmış bölücü terör odaklarının etkisiz hale getirilmesi. Gelecek hafta yapılacak Irak'a komşu ülkeler toplantısı için ABD Dışişleri Bakanı Bayan Rice Türkiye'ye geliyor. Rice hem toplantıya katılacak, hem de Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ile görüşecek. Öte yandan Başbakan Erdoğan, 5 Kasım'da Beyaz Saray'da Başkan Bush ile görüşmek için Washington'a geliyor. Bütün bu temasların ve hızlı diplomatik trafiğin amacı, Kuzey Irak'taki terör odaklarını etkisiz hale getirmek. Türk-Amerikan ilişkilerini bölücü terörün daha fazla zehirlemesini önlemek. Terörle ortak mücadele için kurulan mekanizmanın arzu edildiği gibi işlememesi, ABD'nin verdiği sözleri tutmaması, Kuzey Irak Kürt yönetimlerinin terörle mücadeleye kayıtsızlığı artık tahammül edilmez noktaya geldi. Son saldırılar ve yüreğimizi yakan şehidler, tüm Türkiye'yi tek yumruk, tek vücut yaptı. TBMM'den geçen tezkere ile ABD ve Irak yönetimlerine "ya bu terörü bitirin; ya da biz tek başımıza da olsa gerekeni yapacağız!" mesajı verıldi. Washington ve Bağdat'ta büyük hareketlilik Türkiye'nin sağduyulu ama açık ve net tavrı, Bağdat ve Washington'da büyük bir hareketlilik başlattı. Irak, "bu konuda acilen yapılacakları belirlemek için" Ankara'ya yüksek seviyeli bir heyet gönderiyor. ABD yönetimi, somut adımlar atmak için harekete geçti. Başkan Bush, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü arayarak, PKK'yla ilgili kaygılarını aktardı. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Gordon Johndroe, "Başkan Bush'un PKK saldırılarına karşı Irak ve Türkiye'yle birlikte mücadele etme sözü verdiğini" söyledi. Washington Post gazetesi ise, "Amerikalı yetkililerin, bütün ilgili taraflara, 'ABD'nin Türkiye'ye bu konuda tam destek verdiğini' bildirdiğini" yazdı. Chicago Tribune gazetesinde, ABD'nin atacağı somut adımlar, Beyaz Saray'dan kaynaklara atıfta bulunarak şöyle belirtildi: "Washington artık diplomasiden farklı bir strateji izlemeyi değerlendiriyor. "Üçlü mekanizma, terörle mücadelede tam fonksiyonel olamadı. Bundan böyle, PKK'ya karşı hava saldırılarının düzenlenmesi de gündemde." Erdoğan-Bush zirvesi noktayı koyacak Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı basın sözcüsü Sean McCormack, "PKK terör örgütünün dağıtılması gerektiğini; ancak soruna operasyon yapılmadan çözüm bulunmasına öncelik verdiklerini" söyledi. Bu arada, ABD Dışişleri Bakanlığı Irak Özel Temsilcisi David Satterfield, "Iraklı Kürtler'in PKK aleyhinde yaptıkları açıklamalardan memnuniyet dıyduklarını; ancak bunun yeterli olmadığını" vurguladı. Satterfield, bu konuda "Artık harekete geçmek gerekiyor" şeklinde konuştu. Bütün bu hareketlilik ve açıklamalar, terörle ortak mücadelede etkili adımların atılacağının sinyallerini veriyor. 5 Kasım'daki Erdoğan-Bush buluşması, PKK için sonun başlangıcı anlamına gelecek. Türk-Amerikan stratejik ilişkileri, PKK bitirilmeden ivme kazanmayacaktır. Orta Doğu'dan Kafkaslar'a, Balkanlar'dan Orta Asya'ya, terörle mücadeleden birçok alanda sıkı iş birliğine yayılan bu stratejik ilişkilerin, PKK'nın tasallutundan kurtulmalıdır. ABD yönetiminin bu yalın gerçeği nihayet anlamış olması, çok sevindirici bir gelişmedir. Ayrıca 5 Kasım'da gerçekleşecek Beyaz Saray'daki Erdoğan-Bush zirvesinden, kanlı terör örgütünün bitirilmesi kararlılığının çıkacak olması, sadece Türk-Amerikan stratejik ilişkilerine değil, Orta Doğu'daki barış çabalarına da büyük ivme katacaktır.