Tsunamiden de acı

A -
A +

Yine hüzünlü ve acılarla dolu bir bayram idrak ediyoruz. Tsunami felaketinde ölenlerin sayısı 250 bine yaklaşıyor. Evsiz barksız kalan milyonlarca insan da cabası. Günümüz dünyası, düne göre daha huzursuz. Üstelik gelişmiş ülkelerden, fakirlikten kıvrananlara her yerde insanlar barış ve huzura hasret içinde. İşte böyle bir ortamda bayram yaşıyoruz. Değerli okurların bayramlarını tebrik eder, bütün insanlığın huzur ve barış hasretinin son bulmasına vesile olmasını dileriz. Hazreti Ali efendimiz, "Hakiki bayram, insanın günah işlemediği, sıhhat ve afiyette olduğu gündür!" buyurmuşlar. Ne kadar özlü, ama o derecede de kapsamlı ve düşündürücü bir güzel söz. Hepimize böyle hakiki bayramlar.. Felaketler elbette çok acı. Zira insan aciz. En hafif sıkıntılarda bile bocalayan insanlık, depremlerde, sellerde, tsunami gibi tabii afetlerde ne yapabilir? Öte yandan ibret almak, felaketlerin verdiği derslerden anlam çıkarmak, tedbirli olmak da giderek azalıyor. İşte felaketin üzerinden daha bir ay geçmedi. Ama hepimiz unutmaya başladık bile.. Zaten ateş düştüğü yeri yakıyor. Ama artık eskiye nazaran daha vurdumduymaz bir dünyada yaşıyoruz. İbret almak bir yana, vur patlasın çal oynasın hayat devam ediyor. Su uyur misyoner uyumaz Geçen hafta, tsunami felaketinden daha acı bir haber, Washington Post gazetesinin sayfalarında yeraldı. Haber, Güney Asya'daki afet bölgelerinde, özellikle müslüman Açe Adası'ndaki hıristiyan misyonerlerin faaliyeti ile alakalıydı. Merkezi ABD'nin Virginia eyaletinde bulunan misyoner örgütü, 12 yaşın altındaki 300 anasını babasını kaybetmiş tsunami kurbanı çocuğu, hıristiyan olarak yetiştirmek ve hıristiyanlara evlatlık vermek için harekete geçmişti. (www.worldhelp.org) isimli internet sitesinde misyoner örgütü adına şu açıklama yapıldı: "Müslüman öksüz çocukları, hıristiyan prensiplerine göre yetiştirmek için kilisenin yetimhanelerine götürüyoruz. Esasında Açe Adası'na yabancıların girmesi yasaktır. Ancak bu felaket sayesinde misyonerlerimiz İncil'i bu bölgeye götürmek ve hıristiyanlığı yaymak imkânına kavuştu. " Sağduyulu kuruluşlardan büyük tepki Washington Post bu haberi birinci sayfasından ve geniş biçimde duyurdu. Amerika'daki birçok liberal gruplar, ülkenin önde gelen gönüllü kuruluşları, gazetenin haberinden sonra, bu Evangelist misyonerlerin felaketi istismar eden faaliyetlerine karşı çıktılar. Felaketi istismar ederek, anasız babasız kalmış çocukların hıristiyan yetiştirilmek üzere alınmasının, çok çirkin bir "çocuk ticareti" olduğunu açıkladılar. Bu insanlık dışı uygulamanın, "uluslararası suç" olduğunu bildirdiler. Amerikan kamuoyundaki bu haklı sağduyulu tepkiler ve Washington Post gazetesinin sürdürdüğü yayın etkisini gösterdi. Önce misyoner teşkilatı internet sitesinden bu açıklamasını çekti. Ardından müslüman yetimleri hıristiyan yapma girişimini durdurdu. En önemli açıklamayı da Endonezya hükümeti yaptı. Endonezya'nın resmi açıklamasında, misyonerlerin bu tür bir amaç taşıdıklarının bilinmediği belirtildikten sonra, yabancıların felaket bölgesinden evlatlık edinmelerinin yasaklandığı vurgulandı.. Getirilen kısıtlamalara göre, artık 16 yaşından küçük anasız babasız çocuklar hiç bir şekilde Açe Adası'ndan çıkarılamayacak. Yanında anası, babasından birisi bulunan, ya da mahalli otoritelerin kaydetip izin verdiği çocuklar ancak bölge dışına gidebilecek. Evet tsunamiden de acı olan yetim çücukları hıristiyanlaştırma projesi, şimdilik önlendi. Ama unutulmasın: Su uyur, misyonerler uyumaz! Gazetemizin değerli köşe yazarlarından muhterem Mustafa Necati Özfatura bey yıllardır hıristiyan misyonerlerin Türkiye ve İslam ülkelerindeki faaliyetlerini yazar durur. Misyoner Ordusu isimli son yazısında, "Evangelistlerin 1 milyon misyonerinin olduğuna, milyarlarca dolarlık bütçelerle müslüman yavrularını hıristiyan yapmak için çalıştıklarına" dikkat çekiyor. Cenabı Hak müslüman yavruları, bu din taciri misyonerlerin şerrinden korusun. Tsunamiden de acı ve iğrenç bu tip faaliyetlere karşı çok uyanık olunmalı!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.