Yazının başlığına bile kızacaklar olacak. Ama Türk-Amerikan ilişkileri, bir takım medyaya yansıdığı ve pompalandığı şekilde bozuk değil! Tamam; duygusal gerginlikler, kızgınlıklar ve tepkiler var. Ancak bunlar, "keyfe keder" kabilinden. Dış politikada tribünlere oynama ve konuları iç politikada kullanma amacının tezahürleri bunlar! Halbuki Türk-Amerikan ilişkilerinde şu sıralar, "tarihin en kapsamlı işbirliği dönemi" yaşanıyor. Üstelik ilişkilerdeki bu sıkı işbirliği Afganistan, NATO ve Irak'la da sınırlı değil. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile müzakere sürecinden Kıbrıs'a, terörle mücadeleden ticarete, Türkiye'nin dış politika gailelerine Amerikan desteğinden Avrasya'da işbirliğine kadar her alana yayılmış vaziyette. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman'ın, "Hükümetlerarası ilişkiler mükemmel!" değerlendirmesi, zaten bu durumun en açık göstergesi. Önceki gün İstanbul'da yapılan Türk-Amerikan İş Konseyi'nin (TAİK) toplantısında konuşan Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Büyükelçi Yiğit Alpogan'ın, "ABD ile iyi ortağız!" sözleri de, ilişkilerin hükümetler düzeyinde "sorunsuz" olduğunun bir başka delili. Her alanda verimli işbirliği Büyükelçi Edelman'ın, hükümetlerarası ilişkilerle alakalı değerlendirmesi şöyle: "Son birkaç yıl içinde zor dönemlerimiz oldu. Irak operasyonuyla bağlantılı olarak 1 Mart'tan sonra ve 4 Temmuz'daki Süleymaniye olayı. İniş çıkışlarımız oldu. Bazen sadece inişlere odaklandık. Ancak başarılı bir şekilde işbirliği yaptığımız dönemler de oldu. Başbakan (Erdoğan) ve Başkan'ın (Bush) karşılıklı ziyaretleri çok başarılı geçti. Hükümetler arası ilişkiler bana göre mükemmel. Dr. Rice'ın Ankara'ya yaptığı ziyaret de çok başarılıydı." MGK Genel Sekreteri Büyükelçi Yiğit Alpogan ise, ilişkilerle ilgili olarak şunları söylemiş: "Türkiye ve ABD, suç odakları ve örgütlerinin faaliyetlerine karşı ortak hareket ederek dostluğu sürdürmektedir. Bu dostluk diğer alanlarda da devam etmektedir. Son dönemde ilişkiler hakkında her iki ülkede de değişik yorumlar yapılıyor. Bunlar normaldir, doğaldır! Ancak yersiz soru işaretlerine meydan verecek abartılı değerlendirmelerden kaçınılması gerekir. Amerika ve Türkiye; Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu ve Batı Asya gibi geniş bir coğrafyada barış ve demokrasi için ortak çalışmıştır. İki ülke arasındaki işbirliği; ekonomi, enerji, iletişim gibi çok çeşitlilik arz etmektedir. Ortak çıkarların her iki halkın da yararına olacak şekilde hükümetlerce yürütülmesi lazım. Türk-ABD ilişkileri hakkında söylenenler gerçeği yansıtmamaktadır. Karşılıklı güvensizlik havasından bahsetmek doğru değildir" ABD'ye ziyaretçi trafiği İki ülke ilişkilerinin, medyada yansıdığı gibi olmadığının en yetkili ağızlardan resmi beyanları böyle. Öte yandan Nisan-Mayıs-Haziran aylarında, Türkiye'den ABD'ye hızlı bir ziyaretçi trafiği de yaşanacak. Türk-Amerikan ilişkilerinin sıkıntılı olduğu yönünde her iki ülkenin basınında çıkan bazı haber ve yorumlara karşılık, Nisan, Mayıs, Haziran döneminde Türkiye'den Washington'a bir dizi yüksek düzeyde ziyaretin yapılacak olması önemli bir gelişme! Ziyaretlerin tarihleri henüz kesinleşmemekle birlikte, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, California Berkeley Üniversitesi'ndeki kızının mezuniyet töreni için ABD'ye gelmesi öngörülüyor. Erdoğan'ın, dünyanın sekizinci büyük ekonomisi olan ve Ermeniler'in en yoğun faaliyette bulunduğu California eyaletinde ekonomi ve turizm açısından önemli temaslarda bulunması bekleniyor. Ziyaret sırasında, Erdoğan'ın Washington programı üzerinde de yoğun bir çalışma var. ABD'yi ziyaret etmesi beklenen diğer yetkililer ise TBMM Başkanı Bülent Arınç, MGK'nın ilk sivil Genel Sekreteri ve Atina'nın eski büyükelçisi Yiğit Alpogan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan olacak. Babacan ve Unakıtan, Nisan ayında gerçekleştirilecek IMF ve Dünya Bankası'nın ilkbahar toplantıları çerçevesinde Washington'ı ziyaret edecek. Dışişleri Bakanı Gül'ün ise Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi adaylığı çerçevesinde bir ziyaret düzenlemesi öngörülüyor. Bu ziyaretler, iki ülke medyasında ilişkilerin gerçek yüzünü yansıtan haber ve yorumların çıkmasına da sebep olacak. Ayrıca şu anda müzakere edilen İncirlik Üssü'nün kullanımı konusunda anlaşmaya varılması, mevcut işbirliğinin hızlanmasını sağlayacak. ABD'nin Kıbrıs'ta ve Kuzey Irak'ta, Türkiye'nin beklentilerine uygun olarak atacağı yeni adımlar da, Türk-Amerikan ilişkilerindeki duygusal gerginliğin azalmasında önemli bir katkı yapacak. Bu arada, Türk-Amerikan ilişkilerini değerlendiren bir diplomatik kaynak, Başbakan Erdoğan'ın Mayıs ayı başında İsrail'e yapacağı ziyaretin de, ABD ile ilişkilere olumlu etkisi olacağı değerlendirmesinde bulundu. Türk-Amerikan ilişkilerindeki mevcut işbirliğinin, örtüşen stratejik menfaatler doğrultusunda daha da gelişmesi, sadece iki ülkenin yararına olmaz. Buna ilaveten Ortadoğu'dan Avrasya'ya yayılan geniş coğrafyada, huzur ve barışın yerleşmesine büyük katkı yapacağı da unutulmamalı!