Türk çıkarmasının bilançosu

A -
A +

Washington'a Türk çıkarmasının olduğu bir hafta yaşadık. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ile Dışişleri Bakanı İsmail Cem de Washington çıkarmasına katıldılar. Derviş, Washington'dan önceki akşam ayrıldı. Resmi temaslarına dün başlayan Cem ise, görüşmelerini bugün bitirecek. Türk-Amerikan İş Konseyi'nin (ATC-DEİK) 20. yıllık konferansı sebebiyle Washington'a, geçmiş yıllara göre sayıları önemli ölçüde azalmış olsa da, asker ve sivil yetkililer, bürokratlar ve işadamlarından oluşan kalabalık bir Türk topluluğu geldi. Bunlar, bir taraftan konferansı takip ettiler. Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğini ve havasını koklamaya çalıştılar. Öte yandan da özellikle işadamlarımız, Washington'da bulunan Kemal Derviş'in temaslarını, adeta 'dakika dakika' denecek bir hassasiyetle takip etmeyi sürdürdüler. ATC-DEİK'in geleneksel konferansı bu yıl oldukça 'sönük' geçti. Bunda hem Türkiye'de halen etkisini sürdüren ağır krizin, hem de Derviş'in temaslarından 'acil fayda' bekleyenlerin uğradığı hayal kırıklığının etkisi vardı. Derviş ve temasları Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş önceki gün ayrıldığı Washington'da, 3 gün boyunca oldukça yüksek tempoda çalıştı. Bir taraftan konferansa katılanlara krizi ve bunu aşmak için yapılması gerekenleri anlattı. Öte yandan ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill ile ve diğer yetkililerle görüştü. Dünya Bankası ve IMF başkanları ile biraraya geldi. Türk ve Amerikalı gazetecilerle ayrı ayrı basın toplantıları düzenledi. CNN'e çıktı. TÜSİAD'ın yemeğine katıldı. Ayrıca yeni programın detayları ile ilgili olarak, IMF yetkilileri ile beraber çalışmalarda bulundu. Ancak bir hususu açıkça vurgulamak gerekir. Derviş'in bu yüksek tempolu ve iyi niyetli çalışması ve hedefiyle, Türkiye'deki beklentiler arasında, 'derin farklılıklar' var. Derviş acil bir program ortaya koymaya ve bunu IMF yetkililerine 15 gün içinde, 'niyet mektubu' ile takdim etmeğe konsantre olmuş durumda. Bu arada Türkiye'nin 50-60 yıldır konuşup gerçekleştiremediği yapısal reformların ve 15 kanun tasarısının TBMM'den geçmesi gerektiğini de belirtiyor. Türkiye'de ise hem siyasi irade, hem de kamuoyu ve piyasalar, IMF'den gelecek milyar dolarlara 'umut ve bel bağlamış' durumdalar. Dış destek konusunda gün sayılıyor. Ayrıca, 'TBMM'den bırak tasarı geçirmeyi, sen paradan, gelecek dolarlardan bahset' anlayışı ve havası hakim. Hayal kırıklığı ve hükümet senaryoları Ayrıca bütün bunlara, farklılıkların ve duygusal beklentilerin oluşturduğu ortam ve stresleri de eklediğinizde, Kemal Derviş'in Washington temaslarının bilançosunun 'hayal kırıklıkları' ile sonuçlanması tehlikesi ortaya çıkıyor. Zaten bundan dolayı TÜSİAD'çılar, Washington'da alışılmışın dışında 'çok sert' konuştular. Açık toplantılarda, 'partisiz başbakan ve 15 teknokrat bakanlı hükümet' senaryolarını yüksek sesle dile getirdiler. Daha önce de belirtmiştik. Derviş'in Türkiye'deki ilk gününden beri ortada tuhaf bir durum var. Derviş'in söyledikleri ve yaptıkları kamuoyuna ne hikmetse, 'Ben ne söylirem, tamburam ne çalır' farklılığında yansıyor. Gerçekten acayip bir durum. Hem Derviş'e, hem de Türkiye'ye yazık.. Zaten Çarşamba günü 16 dolayında uçağına yetişmek için Washington'daki Büyükelçiliğimiz'den ayrılırken, Kemal Derviş'in bu yorgun ve bitkinliği, yüzünden okunuyordu. Derviş ayaküstü biz Türk gazetecilere sadece "Yoğun görüşmeler sebebiyle Pazartesi ve Salı günleri Başbakan Ecevit'i arayamadığını, ama Çarşamba sabahı kendisiyle uzun bir telefon görüşmesi yaptığını" söyledi. Ayrıca, "Ne olur bana müsaade edin, uçağımı kaçıracağım" şeklinde konuştu. Derviş'in ABD'deki temaslarına ve Türkiye'ye 'bavul dolusu dolarlarla(!)' dönmesine kilitlenen kamuoyunun beklentileri bakalım şimdi ne olacak? Washington'daki Türk çıkarmasının ekonomik boyutu işte böyle gerçekleşti. Fakat bunun bir de siyasi ve Türk-Amerikan ilişkileri ile ilgili bir boyutu var. Bunu da Washington'da bulunan Dışişleri Bakanı İsmail Cem yürütüyor. Resmi temaslarına dün başlayan Cem, bugün adeta bir gorüşmeler maratonu yapacak. Başkan Yardımcısı Cheney, Dışişleri Bakanı Powell, Savunma Bakanı Donal Rumsfeld ile ayrı ayrı görüşecek. Cem'in bu temaslarını, kısmetse Pazar günkü yazımızda değerlendiririz. ........

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.